Tarih:
03.10.2014
Alavere dalavere!
Melih Aşık; Türkiye terör örgütlerinin hedefi haline getiriliyor. Büyük şehirler sabotaj korkusu altına sokuluyor. Tezkere bir yandan da topraklarımızı yabancı askerlere açıyor.
Cumhuriyet hükümetleri yıllar yılı emperyalist sömürünün, cehaletin, kanlı kavgaların içinde debelenen Ortadoğu’nun hep uzağında durdular. ABD’nin emperyalist politikalarının aleti olmadılar.Turgut Özal, Körfez Savaşı sırasında o role soyunmak istedi ancak kendi partisinden bile destek bulamadı.
Şimdi AKP; ABD’nin cephe ülkesi ve piyadesi rolüne soyunuyor...
TBMM’den geçen tezkere Türkiye’yi sonu bilinmez maceraların, bin yıl sürecek kavgaların içine sokuyor.
PKK terörüyle başa çıkamayan AKP bir de IŞİD terörüyle savaşa soyunuyor.
Türkiye terör örgütlerinin hedefi haline getiriliyor.
Büyük şehirler sabotaj korkusu altına sokuluyor.
Tezkere bir yandan da topraklarımızı yabancı askerlere açıyor. Bu askerlerin ne kadar süre kalacağına ilişkin bir kayıt getirmiyor.
İncirlik Üssü saldırı üssü haline getiriliyor.
ABD kendi askerini Suriye’ye sokmayacağını açıkladı. Bu görev alavere dalavere ile Türkiye’ye verilecek. Birçok yorumcunun katıldığı gibi... Askeri operasyonlar kısa sürede Beşar Esad’ı devirmeye yönelecek. Esad’ın devrilmesiyle ne mi olacak? Suriye bugünkü Irak gibi her gün bombaların patladığı, terör örgütlerinin cirit attığı kanlı bataklık haline gelecek. O kan mutlaka Türkiye’ye de sıçrayacak.
Esad’ı devirme hayaliyle Türkiye’yi savaşın eşiğine getiren iki kafadarın ülkeyi bugün bulunduğu noktadan daha iyiye götürmesi için hiçbir ihtimal görünmüyor...
Bu ülke bunu hak etti mi? Bilemeyiz.
Öcalan memnun...
İktidar PKK’nın 30 Eylül’e kadar açıklanmasını istediği “yol haritası”nı Resmi Gazete’de yayımladı. PKK’nın ısrarla istediği “izleme kurulu” Bakanlar Kurulu kararıyla oluşturuldu. PKK’yla pazarlıklarda görev alacak resmi ve siviller, yani gazeteciler ve âkiller de her türlü cezai sorumluluktan muaf tutuldu.
PKK ve BDP’nin “Meclis muhatap olsun” talebine bir buçuk yıl önce Tayyip Erdoğan “Meşruiyet istiyorlar” diye karşı çıkıyordu.
TBMM’den geçen aylarda çıkarılan paketle, PKK’nın muhataplık seviyesi yükseltildi, meşruiyet kazandırıldı. Son Bakanlar Kurulu kararıyla da o “meşruiyet” pekiştirildi.
Öcalan, İmralı’dan dönen heyetle gönderdiği mesajda gelişmelerden memnun ve bakın ne diyor:
l Burada dar anlamda yürütülen görüşmelerden, müzakere yanı ağır basan bir kararlılık ortaya çıkmış ve bu düzeyde mutabakata varılmıştır. Gelinen noktada yol haritasının eylem planı da ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Öcalan son Bakanlar Kurulu kararını da alkışlıyor:
l Bakanlar Kurulu kararı haline gelen müzakere iradesinin pratikleşmesinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. Ciddiyetle ve büyük fedakârlıklarla bu noktaya getirmeyi başardığımız sürecin geleceği ve selameti atılacak adımların hızı ve ciddiyetiyle doğrudan bağlantılı hale gelmiştir.
Kamuoyu önünde PKK’ya meydan okuyup Kandil’le kavga edenler... Arka planda tıpış tıpış Apo ne derse onu yapıyorlar. Siyasi hayat hikâyelerine elbet bu da yazılacaktır.
MARŞ
Özellikle kadınların basketbol ve voleybol maçlarında salon mikrofonundan 10. Yıl Marşı çalınır, bu tempolu ve heyecan verici marş bütün salonu ve sporcuları coştururdu. Artık çalınmıyor. Neden? Çünkü marşın sözleri ülkeyi “demir ağlarla ören”in Mustafa Kemal değil Tayyip Erdoğan olduğu gerçeğiyle örtüşmüyor. Haliyle unutulması için çalışılıyor!
Bu arada Galatasaray’ın içler acısı haline de değinelim. Kulüp hem mali hem sportif olarak batakta. Başkan Aysal, üç yılda paraları har vurup harman savurdu, işe yaramayacak futbolculara milyonlar saydı, aracıları zengin etti, şimdi kulübü bırakıp gidiyor. Kulüpler de devlet gibi yönetilir oldu.
AKP tezkereyi IŞİD’e karşı çıkarıyormuş!
Erdoğan’ın “İslam’la terörü yan yana getirmeyin” söylemi de iflas etti!
***
AKP Türk askerini “Amerika’nın petrol savaşı için” cepheye göndermek istiyor!
PKK açılımı için söylenen “Analar ağlamasın” sloganı da yalanmış demek...
Akif Kökçe
GANDİ
Konsensus araştırma şirketinin eylül ayı içinde yaptığı son araştırmada “Bu Pazar bir genel seçim olsa AKP’nin %48,9, CHP’nin %25,4, MHP’nin %13,5, HDP’nin %7,8 oy alacağı” sonucu çıktı.
CHP’ye oy ve-renlere “Muharrem İnce’nin genel başkan olması daha mı iyi olurdu?” sorusu yöneltildi. Daha iyi olurdu diyenler yüzde 59’u buldu.
2015 seçimlerinde Kılıçdaroğlu başbakan olabilecek mi, sorusuna evet diyenlerin oranı yüzde 11’de kaldı.
Önceki gün CHP’de grup başkan vekili seçimi yapıldı.
Kemal Bey’in adayı Levent Gök, rakibi İzzet Çetin kadar oy alamadı.
Özetle... Kılıçdaroğlu’nun CHP ilkelerinden verdiği tavizler ona ne içerde ne dışarda oy getirmiyor. İtibar götürüyor.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları