loading
close
SON DAKİKALAR

Anıtı yıkacakmış!

Melih Aşık
Tarih: 05.06.2014

Melih Aşık; Şehit pilotların Kürtleri bombaladığı falan yalan...

Ağrı Belediye Başkanı olan Sırrı Sakık belli ki kin ve intikam duygularıyla dopdolu... Daha ilk demecinde Kazım Karabekir adını taşıyan cadde ve sokak isimlerini değiştireceğini, “Hava Şehitleri Anıtı”nı kaldıracağını açıkladı... Anıt için:
- Bu kentte ilk gözüme batan bu utanç abidesidir. Sordum dediler ki, “Evet, bu 1930’larda Kürtleri bombalayan pilotların abidesidir.” Bu utanç abidelerini bu kentten kaldıracağız, diye konuştu...
Kimdir Kazım Karabekir?.. Atatürk’ün silah arkadaşı, Doğu Cephesi Komutanı, 1918’de Erzincan ve Erzurum’u Ermeni ve Ruslar’dan geri almış, ardından Sarıkamış, Kars ve Gümrü kaleleri ile Karaköse’yi kurtarmış bir savaş kahramanıdır... Şehitlik anıtına gelince... Kültür Bakanlığı’nın internet sitesinde şöyle tanıtılıyor:
“Anıt, şehre girişte, Atatürk Parkı içinde yer alır. Şehitlik bir abide ile temsil edilmiştir... Sütun üzerinde bir uçak pervanesi ile ‘Hava Şehitleri 1930’ yazılıdır. 1930 yılında İran veliahdının düğününe giden iki uçak yurda dönerken, kötü hava şartları yüzünden fırtınaya tutulmuş, uçaklardan birinin düşmesiyle Pilot Ast. Fethi Türker ile makinist Sıddık Uyar şehit olmuş ve buraya defnedilmişlerdir.”
Şehit pilotların Kürtleri bombaladığı falan yalan...
Kaldı ki halkın yüzde 50’sini temsil eden, diğer yüzde 50’sini temsil etmeyen bir belediye başkanının kendi keyfine göre kentin kimliğine ve Cumhuriyet sembollerine saldırması kabul edilemez... Ankara bu saldırıya suskun kalamaz...

Mustafa Kemal Öz(!)

Atv’deki “Kim milyoner olmak ister” adlı yarışma programında soruldu:
“Atatürk’ün soyadı kanunu çıkmadan önceki soyadı neydi?”
Şıklar: Soylu, Önder, Öz...
Doğru yanıt olarak “Öz” gösterildi.
Programı izleyen Gül Önet arkadaşımız aradı:
- Ben hayatımda Mustafa Kemal’in “Öz” diye bir soyadının olduğunu hiç duymadım, dedi...
Biz de duymadık... Ancak Google’da küçük bir araştırma yapınca Gürkan Hacır’ın birkaç yıl önce Akşam’da yazdığı yazıya rastladık.
Gürkan Hacır şimdi müze olan İkinci Meclis binasına giderek bu konuyu araştırmış. Atatürk’e soyadını veren kanun meğer şöyle kaleme alınmış:
“KEMAL ÖZ ADLI CUMHUR REİSİMİZE VERİLEN SOYADI HAKKINDA KANUN
Madde 1- KEMAL öz adlı Cumhur Reisimize ATATÜRK soyadı verilmiştir.”
Metin... “Öz adı” Kemal olan Cumhurreisine Atatürk “soyadı” verilmiştir demek istiyor... Ancak bazı yazarlar bu ilk cümleyi yanlış anlayıp Mustafa Kemal’in eskiden “Öz” diye bir soyadının olduğu yanılgısına düşmüş. Bu yanılgı sonradan düzeltilmiş. Ama bazıları hâlâ bu yanlışın peşinde... Ayıp!

Cumhurbaşkanı Gül ve ailesinin ABD’de 4 gün kaldıkları otele 56 bin lira ödediklerini yazdık. Parayı kim ödedi sorusu dün de yanıt bulmadı... Bir açıklama bekliyoruz...


BC

Başbakan, PKK tarafından kaçırılan çocuklar için: “Çocukları getirmezlerse B planımız, C planımız var” diyor. BDP lideri Selahattin Demirtaş yanıt veriyor:
“Onun B planı gidip Sayın Öcalan’a yalvarmak, C planı da ikinci kez gidip Sayın Öcalan’a yalvarmak... Çünkü biliyor ki bu çözüm süreci onsuz yürümüyor.”
Hakkari Belediyesi, belediye tabelasını kaldırmış oraya kocaman Kürtçe “Şaredari” yazmış.
Lütfedip bir köşeye Belediye’nin Türkçesini de koymamışlar.
Diyarbakır - Bingöl karayolunu 11 gündür kapalı tutan PKK’nin gençlik yapılanması YDG - H üyeleri, yolu delik deşip etmiş, kenarında da çadır kurmuşlar. Bir kilometre ötedeki jandarmaya nanik yapıyorlar...
Özet: Barış süreci diye diye.. Kendilerini ve koca devleti bir terör örgütünün oyuncağı yaptılar...

Gezi direnişinin masumiyetinin en büyük göstergesi, iktidarın hâlâ, “Camiye ayakkabıyla girdiler, camide bira içtiler, tesettürlü bacıma saldırdılar” yalanından başka suçlama bulamamasıdır...
Akif Kökçe

SOS

Okurumuz Nihat Tüfekçi anlatıyor:
“Eşimin annesi yıllardır eşinden kalan Bağkur maaşı ile Çanakkale’de hem kendini hem özürlü çocuğunu geçindirmektedir. Mayıs 2014 ayı maaşı için Ziraat Bakası Altınoluk Şubesi’ne gittiğinde maaşının yatmadığını görmüştür. Bunun üzerine Çanakkale SGK ile görüştük... Cevaben sistemlerinde çökme olduğunu, bu nedenle mayıs ayı maaşını haziran ayı maaşı ile birlikte vereceklerini ilettiler.
Böylece annemiz 27 Mayıs’ta alacağı maaşı 27 Haziran’da alabilecek.
Annemizin maaşı bellidir. Rakam belliyken ve suç annemizde değilken neden para ödenmiyor?
Neden binlerce emekli ‘sistemde çökme oldu’ diye bir ay parasız bırakılıyor?”
Okur haklı...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları