Ankara uyuturken...
Melih Aşık yazdı, Suriye’ye dayılık yapıyor ama terörün kaynağı Irak’a karşı sesiniz çıkmıyorsa...
Yine haber geldi... 10 şehit daha... Ankara’da oturmuş, partilerarası komisyon mu kursak, akil adamlar heyeti mi oluştursak diye papatya falı açar... Ve gerçeklerden kaçarken... Terör çalışıyor... Sizin düşündüğünüz çarelerle onların kafasındaki hedefler arasında hiç benzerlik yok... Örgüt sanki siyasi partiler bir araya gelmiyor ya da akil adamlar heyeti kurulmuyor diye dağa çıkmış... Siz heyeti kurunca adam tıpış tıpış dağdan inecek... Siz de biliyorsunuz bunların çare olmadığını... Sadece teröre vakit kazandırdığını... Ne var ki, koltuk hesaplarınız gerçekçi çözümlere bir türlü izin verimiyor...
Elinde silah tutan birisiyle ne barış konuşabilirsiniz ne bir şeyin pazarlığını yapabilirsiniz...
Bu kadar basit bir gerçeği görmezden geldikçe sürekli darbe yersiniz...
Suriye’ye dayılık yapıyor ama terörün kaynağı Irak’a karşı sesiniz çıkmıyorsa...
Kendinizi savunmanız ABD iznine bağlanmışsa...
Üstüne üstlük ABD’den aferin almak için Suriye’ye dayılık yapayım derken bütün komşuların şimşeklerini üzerinize çekmiş... PKK’ya yeni destekler sağlamışsanız... Sürekli şehit vermekten başka çareniz kalmıyor demektir... O da umurunuzda değilse mesele yok tabii...
Vatan’da güvenlik uzmanı Prof. Sedat Laçiner’le yapılan ilginç bir röportaj yayımlandı.
Üstü kapalı şekilde İsrail ve ABD’nin PKK’ya istihbarat verdiğini söylüyor Laçiner...
ABD’nin İran’a karşı kullanması için PJAK’a verdiği silahların muhtemelen şimdi Türkiye’ye karşı kullanıldığını ekliyor.
ABD, İsrail, Rusya, İran, Irak ve Suriye’nin çeşitli nedenlerle PKK’nın arkasında olduğunu kaydediyor.
Sürekli yenilmemiz ve kan kaybetmemiz için başka sebep gerekir mi?
Egemen Bağış, hükümet ile askerler arasındaki ilişkilerin Avrupa standartlarına ulaştığını söylemiş.
Avrupa’da hapishanelerin albay ve generallerle dolu olduğunu bilmiyorduk...
Haldun Ertem
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel yargıya
“özel jest” yapmış.
Yapar tabii... Yargı sayesinde o koltukta!
Fahrettin Fidan
Eğiticiye dikiz...
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 66 aylık çocuğunu okula göndermek istemeyen veliler için konuşuyor:
“Eleştirilerin bir kısmı PKK kaynaklı... Bir de laikçi kesim bu reformdan rahatsız oluyor.”
Laikçi ne demek? Simitçi gibi bir şey mi? Bakan neden laikleri küçümseyerek konuşuyor? Burası laik Türkiye Cumhuriyeti değil mi? Sayın Bakan laik değil mi? Şeriatçı mı?
Eleştirilerin bir kısmı PKK kaynaklı iddiasına gelince... Bundan da PKK çocuklarımızı iktidardan daha çok düşünüyor anlamı çıkıyor... Öyle değil mi?
Generallerin davası
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, geçen pazar günü Hürriyet’e açıklamalarda bulundu, emekli Amiral Özden Örnek’i eleştirdi.
Nedir konu...
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, mahkemede, 2003 yılında 1. Ordu’da yapılan Plan Semineri’nin ses kayıtlarının Başbakan tarafından zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a verildiğini söylüyor. Bunu e. Org Ergin Saygun’un Aytaç Yalman’dan bizzat duyduğunu dile getiriyor. Yalman işte buna öfkeleniyor, iftira olarak niteliyor.
Bu arada bir soru işareti ortaya çıkıyor.
Aytaç Yalman açıklamasında diyor ki:
“... Söz konusu kasetler zamanın başbakanına verilmiştir. Başbakan da durumu Hilmi Paşa’ya aktarmış...
Kasetlerin muhteviyatını bilmiyordum. Yıllar sonra televizyondan öğrendim. Hilmi Paşa da muhteviyatı konusunda bana bilgi vermedi. Zamanında bilgilendirilmiş olsaydım gerekli işlemi yapardım...”
Oysa zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök mahkemedeki ifadesinde ne demişti:
“(Seminerde) siyasi olayların, biraz amacını aşkın bir şekilde, sanki gerçek kişilerle oynanmış gibi bazı duyumlar yayınlandı. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanı’na bu konuyu incelemesini söyledim.”
Özkök, “Konuyu incele” diye emir vermişse Aytaç Yalman neden incelememiş?
Bilemiyoruz... Ancak dikkati çeken o ki, Plan Semineri sonrasında Özkök ve Yalman bir darbe niyeti görmemiş, darbeyi önleyici bir işleme başvurmamışlar.
Balyoz sanıkları ısrarla Özkök ve Yalman’ın tanık olarak dinlenmesini, bir darbe teşebbüsü görüp görmediklerinin kendilerine sorulmasını istiyorlar. Eğer mahkemede konuşurlarsa kilit açılacak. Mahkeme bu talebi ısrarla karşılamıyor. Kilid bu yüzden açılmıyor.
Şehir hataları...
Pazar gecesi saat 11.30 sıraları... Kabataş vapur iskelesinde bağırış çağırış... Ne var ne oluyor? Adalara gidecek son vapur 11.30 yerine 11.28’de kalkmış... Çoğunluğu Galataray - Bursa maçından gelen seyirciler iskelede kalakalmış... Son vapur bırakın 2 dakika erkeni... Zamanında bile kalkmaz... Üç beş dakika bekler... İstanbul adabı öyledir... Şehir hatları, şehir hataları olmasın...
Milliyet/Melih Aşık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları