Anketle yüzleş

Melih Aşık; Yıllardır Dink cinayetini Ergenekon’a bağlama çabası içindeki ''dost''ları, oyun tutmayınca cinayeti bu defa 1915’e bağlama çabasına giriştiler.

Hrant Dink’i anma yürüyüşlerinde geçen yıllarda en çok “Hrant için adalet için” pankartları göze çarpardı, bu yıl başka pankart öne çıktı:
“Hrant’la, soykırımla yüzleşin”
Yıllardır Dink cinayetini Ergenekon’a bağlama çabası içindeki “dost”ları, oyun tutmayınca cinayeti bu defa 1915’e bağlama çabasına giriştiler.
Strasburg’da 28 Ocak’taki duruşmaya güçlü bir destek mesajı yolladılar.
1915 yılındaki tehcir, yani zorunlu göç, elbet bir trajedidir ama soykırım mıdır? Türk halkı bu konuda nasıl bir tavır içindedir?
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi EDAM, Türkiye’de halkın Ermeni soykırım iddialarına ilişkin tavrı konusunda geçen yıl sonunda bir anket yapıyor... 1508 kişiyle konuşuluyor. Sonuçlar şöyle:
- Türkiye 1915 yılında olanların bir soykırım olduğunu kabul etmeli (Yüzde 9.1).
- 1915’te hayatını kaybedenler için sadece özür dilemeli (Yüzde 9.1)
- 1915’te hayatını kaybedenler için üzüntü bildirmeli ama özür dilememeli (Yüzde 12)
- 1915 de hayatını kaybedenleri yalnızca Ermeniler olmadığı görüşüyle o dönemde ölen tüm Osmanlı yurttaşları için üzüntülerini bildirmeli(Yüzde 23.5)
- Hiçbir adım atmamalı (Yüzde 21.3)
- Fikri olmayan veya cevap vermeyen (Yüzde 25)
Türkiye “soykırım”ı kabul etsin diyenler yüzde 9.1.. Türk halkı henüz o tek kelimenin tuzağına düşmedi...

Gıdaları denetle(me)

Yediğimiz içtiğimiz gıdalar ne kadar sağlıklı? Ne kadar denetleniyor?
CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün verdiği bilgiler hiç de iç açıcı değil:
“Türkiye’de toplam 620 bin gıda işletmesi var. Bu işletmelerde satılan ürünler ziraat, gıda mühendisleri, veteriner hekimler vb. tarafından denetlenir. Toplam sayıları 5 bindir. Bursa’daki işletme sayısı 20 bin 200, bunları denetleyen görevli sayısı sadece 139’dur, ki bu denetimi yapanların bir bölümü masa başında çalışır. Söz konusu işletmeler arasında yüzlerce, hatta binlerce insanın çalıştığı, dolayısıyla ancak onlarca elemanla denetlenebilecek dev firmaları da düşündüğünüzde denetmen başına düşen işletme sayısı rahatlıkla 150’yi, 200’ü bulur. Bunun bir tek anlamı vardır; Türkiye’de gıda denetimi yok dense yeridir. Türkiye’de olmayan bir başka şey de GDO’lu ürünlerin denetimini yapacak ve rapor verebilecek bir laboratuvar bulunmamasıdır. Bursa’da, nişasta bazlı şeker üreten Cargill adlı uluslararı bir gıda şirketi var. Bu şirket üretiminde Arjantin’den ithal ettiği mısırları kullanıyor. Arkasını iktidara dayadığı için ithal ettiği mısırları numune alıp denetleyemezsiniz.

HİSAR

İstanbul Belediyesi, Rumelihisarı’nın orta yerindeki mescit kalıntılarından yola çıkarak oraya cami büyüklüğünde bir mescit yaptırıyor... Mescit tiyatronun tam yanında. Çevrede cemaat yok. Mescidi ihya etmenin belli ki tek amacı var; yazın kalenin muhteşem atmosferinde düzenlenen konser, tiyatro, bale gibi gösterilerin önüne geçmek. Mimarlık Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Uğur Tanyeli de bunu söylüyor:
“Buradaki mesele mahallesi ve cemaati olmayan bir yere mescit yaparak kamusal bir sanat alanını iptal etmektir. Rumeli Hisarı’nın birkaç adım ilerisinde 18. yüzyıldan kalma bir mescit varken, tiyatro alanına dini eser yapmak alenen ideolojik bir davranıştır.”
Ülkeyi dar edecekler çağdaş kesimlere...

Erdoğan Etiyopya’da “Cemaat okullarını kapatın” demiş.
Etiyopyalı veliler “Bizim çocuklarımız deneme tahtası mı” diye ayaklanmaz inşallah!
Akif Kökçe

ENERJİ

Sütunumuzda dün Uludağ Elektrik Dağıtım Şirketi UEDAŞ’ın alt şirketi ULUĞ Enerji’de çalışan işçilerin şikâyetlerini aktarmış, onların ağzından “...Bir ay içinde arkadaşlarımızdan 9’u iş kazalarında hayatını kaybetti” sözlerine yer vermiştik. İşçiler dün bir düzeltme yaptılar... Bir ay içinde “9 işçi” kaybının Uludağ Elektrik Şirketi’nde değil, tüm enerji sektöründe meydana geldiğini bildirdiler. Düzeltiyoruz...

YIRT

Esenyurt, Büyük Osmanlı Camii İmamı verdiği hutbede:
“Basın özgürlüğü hakkımı kullanıyorum” diye gazete yırtmış!
İmam efendi, basın özgürlüğünü basına saldırma özgürlüğü sanıyor anlaşılan...

Melih Aşık - Milliyet