Antep halleri

Tarih: 28.09.2013

Melih Aşık; Reklamın ana sloganı “Her Yerde Metro, Her Yere Metro” diyor. Belli ki “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş” sloganından esinlenmişler.

“Bugün Gaziantep’teki parklar adeta birer açık hava oteline dönmüş durumda. Hangisine giderseniz gidin, üzerlerinde bir battaniye dahi olmadan geceyi geçiren binlerce Suriyeli mülteciyle karşılaşırsınız. Peki kış geldiğinde bu insanlar ne olacaklar, nerede barınacaklar?”

CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’e ait yukarıdaki sözler. Devam ediyor.

- Plansız, programsız mülteci kabulüyle Gaziantep’te de asayiş durumu, ekonomik, sosyal hayat inanılmaz ölçüde kötüleşti. Hırsızlık aldı başını gidiyor. İşin kötüsü polis suç işleyen mültecilere karşı çaresiz. Adamın ne kimliği belli ne de adresi... İfadesini aldıktan sonra serbest bıraksanız adamı bir daha bulabilmeniz mümkün değil. Tutuklamaya kalksanız hapishaneleriniz zaten dolu.

- Asayiş böyle, ya sosyal hayat?

- Suriyeli kızların anne - babaları, paralı ve yaşlı Türklerle evlenmelerini özellikle telkin ediyor. Adam yaşlı ama en azından kızımızın evi olacak, karnı doyacak, diyorlar. Üç - beş kuruş parayı da görünce yaşına başına bakmadan isteyene kızlarını veriyorlar... Bu arada ucuza çalıştıklarından bizim vatandaşlarımız iş bulmakta zorlanıyor. Ayrıca onların rekabeti ücretleri de düşürdü...

Yarım milyon Suriyeli göçmenin hayatımıza etkilerini giderek daha derinden hissedeceğiz... Öncelikle onların kış ihtiyaçları...

Soru önergeleri...

CHP milletvekilleri sağolsunlar bol bol soru önergesi veriyor, halkın canını yakan sorunlar konusunda iktidardan bilgi istiyorlar...

Başbakan ve ilgili bakanlar, bu önergelere iki hafta içinde yanıt vermeleri gerekirken, aylar sonra çoğu zaman sade suya tirit bir yanıtla geçiştiriyorlar... İyi de... Bu iş böyle mi yapılmalı?

Önce önergelerdeki tuhaflığı anlatalım... Diyelim falanca yerdeki linyit ocağıyla ilgili bir yolsuzluk önergesi veriliyor.

Sorular şöyle başlıyor:

- Linyitin siyah bir madde olduğu doğru mudur?

- Evlerde ve sanayide kullanıldığı söylentilerinin aslı var mıdır?

Biraz abarttık ama önergeler çoğu zaman böyle ahiret sorularıyla başlıyor... Bu iş böyle yapılmaz. Nasıl mı yapalır?

Milletvekilinin yardımcıları var. Devlet kurumlarına soru sorup yanıt almakta biz gazetecilerden fazla imkana sahipler.

Meslek odaları emirlerine amade... Milletvekili konuyu araştırır. Bilgileri toplar. Sorunu dört başı mamur ortaya koyar.

Bakanı anında cevap vermeye mecbur bırakır.

Geçmişte milletvekilleri çetrefil konularda etraflı dosya hazırlar, Meclis’te basın toplantısıyla konuyu gazetecilere anlatır, gündemin önüne geçerlerdi. Sadece soru ortaya atıp meselenin peşini bırakmak çözüm sağlamıyor.

METRO

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dünkü gazetelerde tam sayfa yer alan “Metro” reklamını görmüşsünüzdür. Reklamın ana sloganı “Her Yerde Metro, Her Yere Metro” diyor...

Belli ki “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş” sloganından esinlenmişler...

Aradaki fark mı?

“Her yere metro” diye slogan atarsanız AKP’liler sizi alkışlar...

Ama “Her yer Taksim...” diye söze başlarsanız... Büyük suç olur...

Polis dün de o sloganı atan kulüp taraftarlarının evlerini bastı...

Yeni sistemi biliyorsunuz...

Artık “suç”, kanunlara aykırı davranmak değil...

Mevcut iktidara yönelik hoşnutsuzluk ifadesi, kanunlarda yazsın yazmasın, en büyük suç sayılıyor...

Polis devleti de işte buna deniyor zaten...

İşçi, memur, öğrenci, öğretmen, sporcu, taraftar, gazeteci, yazar, sanayici, sanatçı, doktor, eczacı, avukat vb.
binlerce kişiye
Gezi soruşturması yapılması neyin göstergesidir?
Gezi Parkı protestolarının apaçık “halk hareketi” olduğunun...
Akif Kökçe

KURTİZ

Tuncel Kurtiz’i kaybettik... Soylu bir aydın, dirençli bir solcu, usta bir sanatçıydı... Tanışıklığımız ta 1970 öncesi Ankara’da Halk Oyuncuları’nca sahnelenen Devri Süleyman oyunuyla başlar... Yıllardır sürer... 70’lerde darbe sonrası Nuri Sezer‘le birlikte Stockholm’de manav dükkanı işletip kazandıkları parayla film yaptıkları dönemde de karşılaşmıştık. Rahmetli Nevzat Şenol’un Arnavutköy’deki mekanında gece yarıları “Şeyh Bedrettin Destanı”nı oynadığı saatler herhalde birlikte geçen anların en unutulmazlarıdır. O satırlara ve sütunlara sığmaz.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

Melih Aşık - Milliyet