loading
close
SON DAKİKALAR

Apo’dan al haberi!

Melih Aşık
Tarih: 21.03.2013

Melih Aşık, ''Barış süreci konusunda İmralı ile vardıkları anlaşmayı hükümet açıklamazken''

Barış süreci konusunda İmralı ile vardıkları anlaşmayı hükümet açıklamazken... 

Kamuoyu bilgileri Abdullah Öcalan’dan alıyor... 

İmralı zabıtlarında, Öcalan’ın ağzından, PKK’nın çekilmesinin nasıl olacağını okumuştuk:

- Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak.... 

Çekilme parlamento kararıyla olacak...

Başbakan Erdoğan önceki gün akil adamlar için çalışma yürüttüklerini söyledi:

- Akil adamlar konusunda ben aylarca önce zaten bir kapı açmıştım, dedi...

Başbakan’ın geçen yaz CHP tarafından yapılan akil adamlar önerisini:

“Siyasetteki tecrübesiyle zaten hepimiz bir yerde de akil adamlar grubunu oluşturmuş oluyoruz” diye geçiştirdiğini hatırlıyor ama kapı açtığını hiç hatırlayamıyoruz!

Öcalan’ın çekilme için Meclis’in yasa çıkartması talebi de yerine getiriliyor... Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Kanaltürk’te önceki akşam: “Çekilme için yasal düzenleme olabileceğini” söyledi...

Başbakan, Ergin’in bu sözlerinden haberinin olmadığını kaydederken... PKK’nın çekilmesi için özel yasal düzenlemenin şart olduğu zaten açık... Suç işlemiş insanların sınırdan ellerini kollarını sallayarak çıkıp gitmesi başka nasıl mümkün olur?

Gözler şimdi Öcalan’ın bugün vereceği büyük mesajda... Sürecin bundan sonrasını ondan öğreneceğiz... Başka türlü ne olup bittiğini öğrenmemiz mümkün olmuyor...

Savcılık sözcüsü!

Uygar ülkelerde “savcılık sözcüsü” diye bir kurum bulunur...

Savcılık ihtiyaç duyduğu açıklamaları bu sözcü aracılığıyla cevaplar. Bizde maalesef bu kurum yok...

Onun yerine gazeteci görünümünde savcı sözcüleri var...

Ergenekon’da mütalaa okunur okunmaz önceki geceden itibaren yine ekranları doldurdular. Hiçbiri mütalaayı okumamıştı. Bazıları bir kez olsun Silivri’ye uğrayıp duruşmaları izlememişti. Ama bunlara ihtiyaçları yoktu.

Siz istediğiniz kadar hukukun nasıl çiğnendiğini, kanıtların sahteliğini, tanıkların sakatlığını eleştirin.. Onlar papağan gibi tekrarlıyor:

- Toprak altında bulunan silahları ne yapacağız...

- Falancanın evinden kroki çıktı...

- Ordunun darbe geleneği yok mu?

Bunların hedef kitlesi, davayı yeterince izleyememiş, bilgi sahibi olmayan vasat çoğunluk. Yukardaki klişelerle onları ikna edeceklerini düşünüyorlar. Belki de ediyorlar... Bu dava baştan beri böylesi dış desteklerle sürüyor.

Milletvekili Aysel Tuğluk Şırnak’ta

“Kürdistan’ı kuruncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. Şehitlerimize sözümüz budur” dedi. Onlar şehitlerine verdikleri sözü tutuyor, ya siz iktidardakiler?
Akif Kökçe

Türk

Anayasa’dan Türk sözcüğünü çıkarmak konusunda İmralı’da anlaşmaya varıldığını Öcalan’ın zabıtlarda yer alan sözlerinden anlıyoruz. Okurumuz Fahri Ünsar merakla soruyor:

- Peki Cumhurbaskanlığı forsundaki 17 Türk devletinin adları ne olacak. Hadi biz Türkiyeli olduk. Onlara ne diyecegiz?

Aslında bu soruları toplayıp İmralı’ya göndermeli. Toplu cevap almalı. Bu konular artık oranın yetki alanına girdi...

Rakı

Başbakan Erdoğan grup toplantısında eleştiriyor:

- CHP Genel Başkanı bir röportajında söylemiş, meğer rakıyı sulu içiyorlarmış...

Kemal Kılıçdaroğlu cevap veriyor:

“Erdoğan rakıyı sulu mu içer bilmiyorum ama ‘kul hakkını’ susuz götürür!”

Pekii... Başbakan, Kemal Bey’in rakıyı susuz içmesine tepki göstermekte haklı mı? Bizce haklı... Rakılar son 10 yılda o kadar düzeldi ve çeşitlendi ki... Başbakan, bu kaliteye su katmanın aslan sütüne haksızlık olacağını düşünmüş olabilir...

Boşsun

Malezya’da bir mahkeme kocanın karısını telefon mesajıyla boşamasını kabul etmiş... Adamın karısına:

“Ananın evinden dönmezsen boşarım” sözünü yeterli saymış...

Bahreyn gibi ülkelerde de mesajla boşama yöntemini kabul etme eğilimi varmış. Haberi veren internet sitesine bir okuyucu soru yollamış:

- Boşsun mesajını bir kez göndermek yeterli mi? Yoksa üç kez mi göndermek gerekir?

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları