Atatürk tevazuu

Melih Aşık; Bir başbakanın kendi cumhurbaşkanını havaalanına giderek uğurlaması protokol gereğidir. Olağan vakadır.

Bir başbakanın kendi cumhurbaşkanını havaalanına giderek uğurlaması protokol gereğidir. Olağan vakadır.

Ama bir cumhurbaşkanının kendi başbakanını havaalanına giderek uğurlaması pek görülmüş değildir

O yüzden, TTK yayını “Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi”nde Atatürk’ün 18 Haziran 1936’da Yeşilköy Havaalanı’na giderek Başbakan İnönü’yü uğurladığı notunu görünce şaşırmıştık.

Konuyu yazmamız üzerine Prof. Ahmet Mumcu veAbdullah Özkan zahmet edip aydınlatıcı bilgi gönderdiler.

Bilvesile öğrendik kiAtatürk, İnönü’yü İstanbul’dan bir değil birkaç kez uğurlamıştır..

İnönü 17 Haziran 1936’da, Türk Havayolları’nın uçağı ile İstanbul’a gelir. O gün Florya’da görüşen Atatürk ve Başbakan İsmet İnönü, Florya’da yaya bir gezinti de yaparlar. Ertesi gün, yani 18 Haziran 1936’da, Atatürk, İsmet İnönü’yü Yeşilköy Havaalanı’ndan uğurlar.

İnönü’nün acilen gelişi, 4 gün sonra başlayacak olan Montreux Konferansı ile ilgili olmalıdır. 22 Haziran 1936’da Boğazlar Konferansı Montreux’de açılır.

Bundan sonraki İnönü ziyareti 13 Temmuz’da olur. Atatürk, geceyi kendisiyle Florya’da geçiren İnönü’yü, 14 Temmuz 1936’da öğleden sonra, Yeşilköy Havaalanı’na giderek ikinci kez uğurlar.

18 Temmuz 1936’da Londra’daki Boğazlar Konferansı, Türkiye’nin zaferi ile sonuçlanır ve 20 Temmuz 1936’da Boğazların Türkiye’nin egemenliğine geçişini sağlayan “Montreux Sözleşmesi” imzalanır.

Atatürk, tekrar İstanbul’a gelen Başbakan İnönü’yü, 22 Temmuz 1936 akşamı, bu kez trenle gideceği Haydarpaşa’dan Ankara’ya uğurlar.

Atatürk veİnönü protokole aşırı önem vermektedir. Atatürk’ün gelişmelerin aciliyetine veİnönü ile samimiyetine dayanarak protokolü bir yana bırakması bu yüzden dikkat çekicidir.

Atatürk’ün sergilediği tevazu ve İnönü’ye gösterdiği saygı benzersizdir.

VİNÇ

Kâbe’ de vinç Liebherr marka paletli vinç devrildi, 107 kişi öldü, 238 kişi yaralandı. Olayla ilgili açıklamalar çeşitliydi. Bazılarını aktaralım:
İnşaatı yürüten Bin Ladin Grubundan Arap yönetici.
- Takdir-i ilahi (act of God).
Babası vincin altında ölen Türk:
- Allah kutsal topraklarda babamı aldı.
Kâbe Güvenlik Amiri:
- La ilahe illallah.
Vincin üreticisi Alman Liebherr şirketinden mühendis:
- Vincin denge ağırlıklarının hepsi takılmadan kullanılmış. Ayrıca şiddetli rüzgârda vincin devrilmemesi için BOM yani ağırlık taşıyan kol yere indirilir, ancak kalabalığa yer sağlamak amacı ile BOM yere indirilmemiş.

Bu ne biçim işse;
tarafsız olması gereken devlet yöneticileri
muhalefete sataşırken “siyasetçi”,
muhalefet kendilerine sataştığında “devlet büyüğü” oluyor…
Akif Kökçe

LİSTE

İlginç gözlemleri olan bir okurumuz telefonda:
- Bana öyle geliyor ki AKP kendisini seçim sonrasında CHP ile koalisyona hazırlıyor...
- Nereden çıkardın bunu?
- İhsan Özkes, Savcı Sayan gibi isimleri listelere almadı. Atatürk’e hakaret eden, Hürriyet gazetesini basan isimleri bu yüzden dışarıda bıraktı...

BASKETBOL Ümit Milli Takımımız bu yıl avrupa üçüncüsü, genç milliler Avrupa ikincisi, yıldızlar Avrupa üçüncüsü, U 19 takımı dünya üçüncüsü oldu. Büyükler ise gazoz oldu, ilk 8’e bile giremedi. Çünkü yabancı çokluğu yüzünden gençler takımlarda yer bulamıyor. Nasıl Federasyon bu!

BASS
Eski bakanlardan Bülent Akarcalı, bizim aracılığımızla ABD Büyükelçisi John Bass’a bir soru soruyor:
“Hürriyet gazetesine yapılan çirkin ve aptalca saldırıları kınamak amacıyla bu gazeteye yaptığınız ziyaret son derece anlamlı. Böyle bir ziyaret Washington’un görüşü alınmadan yapılmaz. Taşlı- sopalı saldırıyı kınayan siz, acaba PKK’nın vahşetini kınamak için Şehit Aileleri Derneğine de bir ziyaret yapmayı düşünür müsünüz?”
Sayın okurlar, bir hafta izin rica ediyoruz...

Melih Aşık - Milliyet