loading
close
SON DAKİKALAR

Atatürk ve CHP

Melih Aşık
Tarih: 13.12.2013

Melih Aşık; Hem Acar, hem Bilgehan, Yüksek Kurum’la ilgili eleştiriler yaptılar. Ama dediğimiz gibi. Bu konuşmalar da gecenin karanlığında kayboldu...

Meclis’te bütçe görüşmeleri gündüz saat 10’da başlıyor gece yarısı saat 03’lere kadar sürüyor...

Önemli konuşmalar gece yarılarına sarkıyor... Meclis TV’nin başında oturup konuşmaları izleyen az sayıda meraklı hariç... Yapılan konuşmalar sadece zabıtlara girip, rafa kalkıyor.

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bütçesi üzerinde CHP’li Gülsüm Bilgehan ve Gürkut Acar konuştular. 

Bilgehan’ın konuşması gece yarısı 01:30’a sarkmıştı...

Hem Acar, hem Bilgehan, Yüksek Kurum’la ilgili eleştiriler yaptılar.

Ama dediğimiz gibi... Bu konuşmalar da gecenin karanlığında kayboldu...

***

Atatürk Yüksek Kurumları’nın başına Cumhurbaşkanı Gül ve iktidar tarafından Atatürk’le ilgili tek çalışması olmayan Abdülhamit hayranı kişilerin atandığını bu sütunda çok yazdık. Ancak sene içinde CHP’den bu konularda tek eleştiri duymadık. Atatürk’ün partisinin Türk Tarih Kurumu, Dil Kurumu, Araştırma Merkezi gibi bağlı kurumları bir izleme komitesiyle izlemesi, yapılan icraatı dışardan denetlemesi, halkı bilgilendirmesi gerekir. Ne var ki partinin üst katlarında herhangi bir Atatürk duyarlığı yok. Sözü geçen kurumlar Atatürk’ün mirasından pay bıraktığı, en çok önem verdiği kurumlardır. Hem çalışmaları hem harcamaları yıl içinde denetlenmelidir. CHP yönetimi duyarsız kalırsa partinin alt katmanları yukarıyı zorlamalıdır. Unutuluyorsa hatırlatalım... Partinin Atatürk’ün adından başka serveti yoktur...

Yürütülen Köşk...

Bahçıvanlar bir gün Atatürk’e Yalova’daki köşkün hemen yanında bulunan çınar ağacının bir dalını keseceklerini söylüyorlar.. Sebep ağacın dalının uzaması, rüzgarda köşke vurmasıdır... Atatürk o zaman dünyada bir örneği bulunmayan projesini ortaya atıyor, “Ağacın dalını kesmeyelim Köşk’ü kenara çekelim”, diyor... Ve birkaç gün içinde İstanbul’dan raylar getiriliyor. Köşkün temeli açılıyor, ray döşeniyor. Köşk bu raylar üzerinde 5 metre yürütülüyor. 

Ağacın dalı kurtuluyor. Yalova’ya gidenlerin gezip görebildikleri bu köşkün adı Yürüyen Köşk kalıyor...

Ve dün gelen akıl durduran haber:

“Yürüyen Köşk’ün bahçesindeki ağaçları kesiyorlar...”

Tepkiler ve suçlamalar üzerine yapılan açıklamada:

“Arazi güvenliğinin sağlanması amacıyla yapılacak olan çite engel teşkil ettiği için sınır ağacı olarak dikilmiş olan iki adet ağacın ‘uzaklaştırıldığı’ kesilen ağaçların kavak türü olup on yıldan sonra kesilebilecek ağaçlar olduğu ve benzer uygulamaların devam edeceği...” söyleniyor...

Odatv’de kesilen ağaçların fotoğrafları yer alıyor.. Ağaçlar kavak ağacına benzemediği gibi uzaklaştırılan bir şey yok. 

Oldukları yerde katledilmişler... Atatürk’ün her alandaki mirasına zarar verilmesi için adeta yurt çapında kampanya yürütülüyor. Genellikle yüzünü göstermeyen sinsi bir kampanya...

HATAY

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Hatay Belediye Başkan Adayı Sadullah Ergin’i Hataylılara şöyle tanıtıyor:

“Sadullah’ı Hatay’a emanet ediyoruz ama bunun bir karşılığı var. Karşılığını 30 Mart akşamı göreceğiz.. Ve bakın. 

Karşılığını almazsak da... Allah korusun öyle bir şey düşünmüyoruz... Karşılığını almazsak biz de Hataylılara söyleyeceğimizi o zaman söyleriz...”

Hükümetin Suriye politikaları Hatay’ı yaşanmaz hale getirdi.

Kent teröristlerin yol geçen hanı haline geldi.

Reyhanlı’daki patlamayla 53 yurttaş hayattan ayrıldı.

Hatay diken üstünde yaşar oldu...

Ve koşullar buyken...

İktidar Hataylılardan özür dileyecek yerde tehditle oy istiyor... Pess...

İktidar “Balbay bizim sayemizde çıktı” diyor.
Sorun Balbay’ın içeriden kimin sayesinde çıktığını değil, içeriye kimin yüzünden girdiği...

***

Gençlerin her şeyine karışan Erdoğan
gençlerin bir tek
“nasıl iş bulacaklarına” karışmıyor...
Akif Kökçe

ODATV

Odatv davasının 20. duruşması dün yapıldı... Bu davanın son iki tutuklusu Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı tahliye edildi ama başka davadan da tutuklu oldukları için serbest kalamadılar...

Üç yıl önce Odatv baskını ve ardından tutuklamalar başladığında şunu yazmıştık:

- İyi gazetecilik yaptıkları için tutuklandılar...

Soner Yalçın Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Müyesser Yıldız ve diğer meslektaşlar 20 aya yakın hapis yattılar...
Çıktıklarının ertesi günü de işlerine döndüler...

Davaları sürüyordu... Haklarında karar verilmemişti... Ağır cezalar alıp tekrar hapse girmeleri çok muhtemeldi...

Buna rağmen gazetecilik çizgilerinde milim sapma olmadı... Doğruları aynı cesaretle yazmaya devam ettiler...

Genci - yaşlısı gazeteci ve yazarların onlardan alacağı önemli ders budur...

* Aydın Cezaevi Kütüphanesi için mahkûmların okuyacağı kitaplara ihtiyaç var.
Adres: Aydın E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu - Aydın

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları