Tarih:
11.11.2012
Atatürk'ü anladı mı
Melih Aşık yazıyor; ''Cumhurbaşkanı Gül dün Anıtkabir defterine Atatürk'e hitaben parlak cümleler yazdı''...
Cumhurbaşkanı Gül dün Anıtkabir defterine Atatürk’e hitaben parlak cümleler yazdı... Hürriyet’e yazdığı yazıda da:“Atatürk’ü anmak yetmez, anlamak lazım” diye Türk halkına parlak bir ders verdi...
Acaba bu derslerden Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendileri ne kadar istifade ediyorlar?
Bu sütunda günlerdir Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun (AKDTYK) başına Atatürk’le en küçük ilgisi olmayan bir ismin atandığını yazıyoruz. Aynı şekilde Atatürk Araştırma Merkezi’ne atanan ismin de Atatürk’le ilgili tek satırlık bir çalışması yoktur. Ki Anayasa’da Yüksek Kurum’un görevi:
“Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak...” olarak belirtilmektedir...
Cumhurbaşkanı bu kuruma daha önce de atamalar yaptı...
Bakınız 23 Aralık 2011 tarihli köşe yazımızda bu atamalar konusunda neler yazmışız:
“Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu’na harika atamalar yaptı! Yönetim Kurulu’na getirdiği beş isimden Zaman yazarı olan üçünün Atatürk’le ilgili çalışmaları olmadığı gibi Atatürkçülere açıkça karşıtlığı söz konusudur... Bu harika atamalardan Mümtaz’er Türköne klasik bir Atatürk ve Cumhuriyet karşıtıdır...”
Mümtazer Türköne’nin Atatürk karşıtlığı o kadar açıktı ki, kendisi de o koltuğa oturduktan birkaç hafta sonra istifa yolunu seçti...
Cumhurbaşkanı açık şekilde bir Cumhuriyet mirası olan Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nu yozlaştırmak, özünden uzaklaştırmak çabası içindedir...
Bu mudur Atatürk’ü anlamak?
Ergenekonuklar...
PKK’lı terörist Şemdin Sakık, bir süre önce Yeni Akit gazetesine gönderdiği mektupta adı “liberal” diye geçen bazı köşe yazarlarını hedef göstermişti...
Şemdin Sakık, hafta içinde Ergenekon duruşmasında önce gizli, sonra açık tanık olarak yer aldı.
Taraf gazetesini ve yine bir dizi “liberal” yazarı PKK ile organik ilişki içinde olmakla suçladı.
Hedefe konulan yazarların ortak yanı, iktidarın PKK’ya ve Kürtlere yönelik politikalarını sorgulayan, eleştiren isimler olmalarıydı...
Sonuçta... İktidara karşı eleştirel tavır alan liberallere karşı ucu iktidara dayanan bir operasyon söz konusu... Hem de yandaş medya ve yargı kullanılarak... Kirli taktiklerle...
* * *
Şimdi... Bu liberal gazetecilerle küçük bir hasbihal...
- Siz daha önce Ergenekon davalarını canı gönülden desteklediniz...
- Kendiniz de zaman zaman ihbarlarda bulunarak katkı verdiniz.
- Balyoz ve Ergenekon’da kanıtların düzmece, tanıkların kurmaca olduğu savlarını duymazdan geldiniz... Savcı iddianamesinin yanında yer aldınız...
- Referandumda, yargı iktidara bağlanıyor diyenlere karşı hayır vesayet kalkıyor demokrasi ve özgürlük geliyor diye itiraz ettiniz.
- Daha önce Galip ve Feryat kod adlarıyla PKK yöneticileri gizli tanıklık yaptı, sessiz kaldınız...
- Bu davalarda teröristler, darbeciler falan değil düpedüz iktidarın hoşuna gitmeyen kişiler yargılanıyor dendiğinde dudak büktünüz...
- Gün geldi, iktidara yönelik eleştirel bir tavır takınınca iktidar odakları sizi de hedefe koydular. Yargıyı da silah olarak kullanıyorlar.
Peki şimdi ne düşünüyorsunuz?
Geometri
Atatürk, Osmanlıca geometri deyimlerinin içinden çıkılmazlığını görmüş, oturup bir “Geometri” kitabı yazmıştır...Bugün kullanılan geometri deyimleri büyük ölçüde O’nun bulduklarıdır. Türk Dil Kurumu Başuzmanı olarak Atatürk’ün yanında çalışan Agop Dilaçar anlatıyor:
- Bizi Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman’la beraber Haşet Kitabevine gönderdi. Geometri kitaplarından birer tane aldık. Atatürk 1936 yılı kış aylarında geometri kitabı üzerinde çalıştı...
Atatürk 48 geometri deyimini Türkçeye çevirmiştir...
“Müselles-i mütesaviyül adla” olmuştur “eşkenar üçgen”...
“Zaviyetan-ı mütekabiletan-ı dahiletan” olmuştur “iç ters açılar”...
Açı, açıortay, alan, artı, beşgen, boyut, bölü, çarpı, çap, çekül, çember, dış ters açı, dikey, dörtgen, düşey, düzey, eksi, eşit, ikizkenar, köşegen, oran, orantı, paralelkenar, teğet, türev, uzam, uzay, üçgen, yatay vs... gibi deyimler onundur. Kitapta deyimler şemalarla anlatılmıştır. Örgün Yayınevi kitabı 2006 yılında basıp yayımladı.
Melih Gökçek, twitter’daki 600 takipçisi ile davalıkmış.
Eee, “dava adamı” dediğin böyle olur işte!
Fahrettin Fidan
* * *
Zeytinburnu Belediyesi,
4 dönümlük bir araziyi Deniz Feneri Derneği’ne bedelsiz olarak kiraya vermiş.
Bu Deniz Feneri Derneği kadar bahtlı dernek olamaz.
Haldun Ertem
Hayat
Anadolu Hayat Emeklilik şirketinin reklamı gözünüze ilişmiş olmalı... Reklamda anaokulu öğrencisi kız çocuğu elindeki bebekle ekrana çıkıyor: “Ben büyüyünce anne olacağım, çocuklarıma bakacağım” diyor... Bir oğlan çocuğu da: “Emekli olup keyfime bakacağım, yan gelip yatacağım” gibi sözler söylüyor...
Sosyal medyada reklama karşı tepkiler oluştu... Ancak bu tepkiler sonuç vermedi. Gazeteci arkadaşımız Mine Kılıç, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya mail atarak durumu anlattı. Aylin Nazlıaka yanıtında “Reklamın kaldırılması için elinden geleni yapacağını” söyledi.
Anadolu Hayat, İş Bankası’na bağlı bir şirket. CHP İş Bankası’nın yönetiminde söz sahibi. Ve... Hemen ertesi gün sigorta şirketi reklamı kaldırdığını açıkladı...
“... Bir kez yozlaşan bir halkın tekrar erdemli olması hiç görülmemiştir.”
J. J Rousseau
(Bilimler ve Sanatlar Üzerine Söylev)
Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları