Tarih:
15.12.2013
Awacs inemedi!
Melih Aşık; 2003’te anlaşması imzalanan 4 uçağın ilkinin 2007 yılında teslimi gerekiyordu. Aradan 6 yıl geçti, teslim alınan tek bir uçak yok.
Havada erken uyarı uçağı Awacs pahalı bir yılan hikâyesi...2003’te anlaşması imzalanan 4 uçağın ilkinin 2007 yılında teslimi gerekiyordu.
Aradan 6 yıl geçti, teslim alınan tek bir uçak yok.
Uçakların bedeli olan 1,6 milyar dolar Boeing firmasına peşin ödendi...
Hükümetin bu anlaşmayı imzalamak konusunda tereddüt ettiği, araya Richard Perle gibi lobicilerin girdiği, “Amerika’ya bir jest yapalım” dendiği çok yazıldı... Bu uçaklara stratejik olarak ihtiyacımızın olmadığı da uzmanlarca ifade edildi...
Savunma Sanayii Müsteşarlığı geçen yıl açıklama yaparak ilk uçağın 2012’de diğer üç uçağın bu yıl teslim edileceğini bildirmişti. Teslim alınan uçak yok. Zaman zaman Boeing firmasından ne kadar gecikme cezası alındığı sorulur. Ne Savunma Müsteşarlığı ne Milli Savunma Bakanlığı bu soruya kesinlikle yanıt vermez. “Halkın parası deniz”dir malum...
Türkiye 2000’lerde ANKA insansız uçak projesini başlattı. Yıllardır üzerinde çalış, ılıyor. Bu yıl tam uçacak derken geçen hafta test uçuşunda düştü.
Bir de ATAK projemiz var... Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, Türk ve İtalyan firmalarının ortak üretimi olan ATAK (T129) taarruz helikopterinin ilk teslimatının geçen yıl nisan ayında gerçekleşeceğini söylemişti. Bu yıl sonuna kadar 9 aracın teslimi gerçekleşecek, 5 yıl içinde 51 araç üretilecekti.
Bu yılın sonuna geldik... Tek bir helikopter Kara Kuvvetleri’nce teslim alınmadı. Zira araçlarda denge ve titreme sorunlarının olduğu, bir türlü giderilemediği söyleniyor.
Bu hava araçlarına yatırılan paralar milyon değil milyarlarca liradır.
Projelerin neden yürümediği, bundan kimin sorumlu olduğu bir türlü açıklanmaz, aynen komisyonların kimler arasında dağıtıldığının açıklanmadığı gibi...
Hocanın sarığı...
Yalın konuşmayı ve yazıyı küçük gören... Ağdalı konuşmayı ve yazmayı sevenlere Refik Halid Karay’dan bir eski zaman hikâyesi...
Hocanın sarığı...
Yalın konuşmayı ve yazıyı küçük gören... Ağdalı konuşmayı ve yazmayı sevenlere Refik Halid Karay’dan bir eski zaman hikâyesi...
Vakti zamanında bir mekteb hocası varmış ki... Lügat paralamadan konuşan talebesini falakaya yatırır eşek sudan gelene kadar dövermiş. Çocuklar da korkudan bol bol ağdalı kelime ezberleyip öyle konuşurlarmış. Bir gün ortadaki mangaldan hocanın kavuğuna bir kıvılcım sıçramış, kavuk için için yanmaya başlamış. Çocuklar hemen lügata başvurmuş, en ağdalı cümleyi kurarak mesajı vermeye çalışmışlar:
“Ey hacei bismisal ve ey zikemal, bihikmeti Rabbi Müteal, narı mangaldan bir şerarei cevval sıçrayarak seri alül alinizdeki kavuğu iş’al eylemiştir.”
Hoca elini başına atmış ve yerinden fırlamış:
- Sarığın yanıyor desene ulan...
En cesur hayvan
Ünlü şair Ahmet Haşim’in düzyazıları da hoş mu hoştur...
En cesur hayvan
Ünlü şair Ahmet Haşim’in düzyazıları da hoş mu hoştur...
Örneğin en cesur hayvanı o tespit etmiştir.
Her hayvanın avı kendisinden daha küçük olur...
Tahtakurusunun gıdası ise kendisinden bir milyon kez büyük olan insanın derisi altındadır. Okuyoruz:
“Uzanmış yatan bir adam, bir tahtakurusu için nedir? Muhakkak Himalaya dağları gibi korkunç bir girinti ve çıkıntılar kütlesi. Her kımıldanışında bin tahtakurusu ezip patlatabilecek bu müthiş avın burnunun ucundaki tatlı kan damlasını emmek için o küçük böceğin silahı nedir? Ezilirken parmağa bulaştırdığı bir iğrenççe koku damlacığı.
Ne müthiş cesaret...”
Antalya
Spor müsabakalarının ertelenmesi doğal afetler, aşırı yağışlar, harp vs gibi olağanüstü şartlar nedeniyle olur. Kısacası ancak karşılaşmanın sıhhatli bir şekilde yapılmasına engel bir durum söz konusu ise erteleme yapılabilir. Dünyada uygulama budur. Şimdi spor literatürüne bir ekleme yaptık:
Ne müthiş cesaret...”
Antalya
Spor müsabakalarının ertelenmesi doğal afetler, aşırı yağışlar, harp vs gibi olağanüstü şartlar nedeniyle olur. Kısacası ancak karşılaşmanın sıhhatli bir şekilde yapılmasına engel bir durum söz konusu ise erteleme yapılabilir. Dünyada uygulama budur. Şimdi spor literatürüne bir ekleme yaptık:
“Eğer ülkenin Başbakanı kendi ülkesinde bir şehre gelirse, oradaki spor karşılaşmaları derhal ileri bir tarihe ertelenir...”
İki hafta önce de Muhterem’in Muğla gezisinde tüm toplantı ve gösteriler tatil edilmiş, cenaze bile kaldırılamamıştı.
Böylesi, askeri darbe ve sıkıyönetim dönemlerinde bile zor görülür...
AKP’nin adaleti:
Sapan taşımak suç değil ve sapanla yaralanan biri yokken “sapanlı teyze” iki aydır cezaevinde ama Eskişehir’de, Ankara’da kameralar önünde adam vuran polisler serbest?
Akif Kökçe
Vefat
Eski Jandarma Genel Komutanı e. Org. Teoman Koman tedavi gördüğü hastanede öldü.
İki hafta önce de Muhterem’in Muğla gezisinde tüm toplantı ve gösteriler tatil edilmiş, cenaze bile kaldırılamamıştı.
Böylesi, askeri darbe ve sıkıyönetim dönemlerinde bile zor görülür...
AKP’nin adaleti:
Sapan taşımak suç değil ve sapanla yaralanan biri yokken “sapanlı teyze” iki aydır cezaevinde ama Eskişehir’de, Ankara’da kameralar önünde adam vuran polisler serbest?
Akif Kökçe
Vefat
Eski Jandarma Genel Komutanı e. Org. Teoman Koman tedavi gördüğü hastanede öldü.
Buna öldürüldü demek daha doğru...
Çünkü 15 yıl öncesiyle ilgili bir davada gereksiz yere tutuklanıp...
Hasta ve yaşlı olduğu biline biline 1,5 yıl hapis yatırıldı.
Tahliyesinin ardından da sadece 10 hafta yaşadı...
***
Viktor Hugo’nun “Bir İdam Mahkûmunun Son Günü” adlı romanında idam mahkûmu 5 dakika daha yaşamasına izin verilmesini ister.
Cellat “Hava yağmurlu giyotinin bıçağı paslanıyor” diyerek infazın tam saatinde yapılmasını ister.
Celladın merhameti yoktur...
Gez
Kaymakam ve Mülkiye Müfettişleri’nden oluşan 40 kişilik bir grup, 2 hafta kadar evvel başlayan ve ocak ayı ortalarında bitecek 45 günlük yurtdışı programı için Avustralya ve Yeni Zelanda’ya gitmişler...
Celladın merhameti yoktur...
Gez
Kaymakam ve Mülkiye Müfettişleri’nden oluşan 40 kişilik bir grup, 2 hafta kadar evvel başlayan ve ocak ayı ortalarında bitecek 45 günlük yurtdışı programı için Avustralya ve Yeni Zelanda’ya gitmişler...
CHP’li Atilla Kart İçişleri Bakanı’na soruyor:
“Hangi yasal ve takdiri gerekçeyle idari, adli yapısı ve mevzuatı Türkiye’den farklı olan, havayoluyla 20 saat uzakta olan bir ülkelere mülki idare amirleri ve müfettişleri gönderilmiştir? Bu seyahate katılan kaymakam ve müfettişler hangi ölçülere göre belirlenmiştir? Lisan bilgileri var mıdır?”
Bakalım İçişleri Bakanı ne yanıt verecek...
Melih Aşık - Milliyet
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları