Tarih:
01.05.2014
Bahar bayramı!
Melih Aşık, Bugün 1 Mayıs Bahar Bayramı. İstanbul halkı bırakın bayramı bir kenara, kan akacak korkusu içinde...
İstanbul halkı bırakın bayramı bir kenara, kan akacak korkusu içinde...Muktedir “Bayram Taksim’de kutlanmayacak” dedi... Akan sular durdu.
Taksim alanında mitingin günlük hayatı ve trafiği etkileyeceği söyleniyor.
Oysa Ankara’ya bakın.
1 Mayıs mitingleri kentin tüm yollarının kesiştiği iki alanda, Sıhhiye ve Tandoğan’da yapılıyor.
Taksim ise trafik yer altına alındığı, otobüs durakları dışarı çıkarıldığı için bomboş bir alan.
Belki de kentin mitinge en uygun alanı.
Günlük hayat aksamasın diye Taksim mitingi yasaklanıyor...
Ancak miting Taksim’de yapılmasın diye İstanbul’da kapatılan yollara ve iskelelere bakıyorsunuz... Eğer miting Taksim’de yapılsa bu yolların dörtte üçü açık kalacaktı.
Günlük hayatı durduran şey Taksim’de miting yapılması değil yapılmaması...
Emekçilerin senede bir gün Taksim’e çıkıp... Bu ülkede biz de varız... Bizim sesimizi de duyun... Demesi yıllardır egemenleri ve onların hükümetlerini rahatsız ediyor. Oysa İstanbul işgalinde işçiler 1 Mayıs yürüyüşü yapabiliyordu. Düşman mitingi yasaklamış ama işçilere müdahale etmemişti.
Daha korkulu günlerdeyiz...
Öyle demezler!
Devlet adamları kendilerine yönelik eleştiri ve saldırılara cevap vermez mi? Elbet verirler.. Ancak verecekleri cevabın kendi kalitelerini göstereceğini bildiklerinden özenli davranırlar. Gelen eleştirilere “Onu öyle demezler peynir ekmek yemezler” düzeyinde karşılık vermezler... Kendilerini haklı görüyorlarsa önce kanıtlarını ortaya koyarlar. Sonra da belli zarafet sınırları içinde kalarak, nükteler yaparak kamuoyunu yanlarına alırlar.
Zarif yanıt deyince akla önce İngiliz Başbakanı Churchill gelir.
Siyasi Rakibi Lady Astor bir gün dayanamıyor, Meclis’te Churchill’e:
- Sizinle evlenseydim kahvenize zehir koyardım, diyor...
Churchill’in yanıtı:
- Sizinle evlenmiş olsam ben de hiç düşünmez o zehiri içerdim...
Almanya Cumhurbaşkanı Joahim Gauck’un ülkemizdeki kısa gezisinde insan hakları ve özgürlüklere ilişkin eleştirilerine, Başbakan’dan hakarete varan yanıtlar aldı.
İnsan hakları ve özgürlükleri eleştirmek çağımızda içişlerine karışmak sayılmıyor. Ama şunlar sayılıyor...
Irak’ta, Libya’da emperyalistlerle birlik olup liderleri devirmek... Mısır konusunda sabah akşam o ülkenin muhalefet lideri gibi konuşmak... Komşu ülke Suriye’nin cumhurbaşkanını devirmek için terörist gruplara yardım ve yataklık etmek...
Bir yandan bu marifetlerin olacak bir yandan da insan hakları eleştirisi yapanları “içişlerimize karışma” diye suçlayacak, “O aklı kendine sakla” diye hakaret edeceksiniz... Size kim inanır... Yanınızda kim kalır? Hangi sözünüzün ne değeri olur?
ÇARLİ
Ünlü ABD’li gazeteci Charlie Rose’a konuşan Başbakan Erdoğan, stratejik ortak olarak ABD’nin Gülen’i iade etmesi gerektiğini söyledi... Daha sonra bir gazeteci sordu:
- Gülen’in iadesi ile ilgili hukuki süreç başlatılacak mı?
Başbakan’ın yanıtı:
- Başlatılacak...
Demek hukuki süreç henüz başlatılmamış. Peki hukuki süreç başlatılmadıysa ABD Gülen’i neden iade etsin? ABD Başbakan Erdoğan’ın beğenmediği her kişiyi sınır dışı mı edecek?
Charlie Rose mantık sınırlarının aşıldığı bir ülkeye geldiğini acaba biliyor muydu?
Bakan Ayşenur İslam “Çocuklara çığlık atmayı öğretin” diyor. Aman yanılıp “Hırsız var” diye bağırmasınlar... O da suç biliyorsunuz...
Akif Kökçe
SONER
Karşıyaka Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen “Basın Özgülüğü Ödülü” bu yıl gazeteci yazar Soner Yalçın’a verildi.
Bizi de lütfedip jüri üyesi yapmışlar. Biz de oyumuzu Soner’e verdik.
Soner Yalçın’ı önce kitaplarından tanıyoruz. Kurduğu Odatv her zaman olağanüstü bir habercilik yapıyor. Mahkeme savunmaları harikaydı. Duruşmalarda enfes konuşmalar yaptı. Ancak bir süredir Sözcü gazetesinde yazdığı yazılar bunların tümünden daha dikkat çekici...
Çok sözü edilen “Araştırmacı Gazetecilik” çok az yapılır ülkemizde. Soner Yalçın işte bunu yapıyor.
Hem de hayret verici bir derinliğe inerek, eşine az raslanır mükemmellikte. Meslektaşımızı candan kutluyoruz...
- PKK saldırıları arttı. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi taviz kopartma zamanı...
Naci Beştepe
- Türkiye’de olaysız miting yapabilmek için ya PKK’lı olacaksın ya soykırımı savunacaksın.
Oya Yılmaz
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları