Tarih:
08.03.2016
Bahçeli politika!
Melih Aşık; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şaşırtıcı manevralara devam ediyor. Son haftalarda verdiği bir iki demeçte CHP’nin anayasa görüşmelerine katılması gereğinden söz etmişti...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şaşırtıcı manevralara devam ediyor. Son haftalarda verdiği bir iki demeçte CHP’nin anayasa görüşmelerine katılması gereğinden söz etmişti. Bazı yorumcular “CHP katılmazsa MHP de katılmayacak” gibi yorumlar yaptılar. Devlet Bahçeli geçen hafta sonu görüşünü netleştirdi: “Gelen olursa masada otururlar, gelmezlerse iktidar artık B planını ortaya koymalı, biz masadayız” diyerek iktidarın anayasa değişiklik paketini TBMM’ye getirmesine ve CHP’siz görüşmelere yeşil ışık yaktı.Cumhurbaşkanı Erdoğan B planında “diğer partiler destek vermediği takdirde AKP’nin taslağını Meclis’ten geçirip referanduma sunacaklarını” bildirmişti. MHP’nin B planına şartsız destek vermesi dikkati çekti.
***
Aynı Devlet Bahçeli 6 Ocak 2016 grup toplantısında bakın neler söylüyordu:
“MHP başkanlık sistemine tümden karşı olup, parlamenter sistemin revize ederek geliştirilmesinden yanadır. Davutoğlu iradesini göstersin ve gözlerini açsın. Buna alet olmasın. Erdoğan’ın mizacıyla diktatörlük kaçınılmazdır.”
“Erdoğan yeni anayasa derken, asıl amacının başkanlık olduğunu gizlememektedir. Davutoğlu da gönülsüz şekilde, Erdoğan’ın koltuk sevdasına hizmet etmektedir.”
Daha dün Erdoğan’ın başkanlık heveslerine karşı çıkan Devlet Bahçeli’nin şimdi itirazlarını unutup, “Gel B planını uygula” çağrısı yapması ilginçtir!
8 Mart
Bugün “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”... Aralarında Rusya, Çin, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Moldova’nın da bulunduğu pek çok ülkede 8 Mart tatil günü... Bizde ise kadınlara dayak gününe dönüştü. Yılın diğer günleri de kadına tecavüz ve cinayet olaylarından geçilmiyor. Mısır’da Mursi döneminde de böyle olmuştu. Muktedirlerin yarattığı iklimde onların kafasındaki kadın neyse topluma da o yansıyor. Eğer dinsel ve geleneksel inançlar da “Kadın kuyruk sallamazsa erkek kadına dokunmaz” şeklinde oluşmuşsa kadınların işi daha zorlaşıyor.
Toplumun kadına bakışını değiştirmek gerekiyor. Bu süreçte en büyük görev de yine kadınlara düşüyor.
8 Mart kutlu olsun!
Babek Zencani yolsuzluk nedeniyle idam cezasına çarptırıldı! Bakanları ayarlamadan yolsuzluk yaparsan olacağı budur…
***
Yargı kararı işlerine yarıyorsa “Hukuki bir süreçtir, müdahalemiz olamaz”, yaramıyorsa “Karara uymuyoruz, saygı da duymuyoruz”…
Akif Kökçe
ALTUĞ
Değerli gazeteci Kurtul Altuğ’u da sonsuzluğa uğradık. 12 Mart darbesini izleyen dönemde onun çıkardığı 7 Gün dergisinde çalışmıştık. Askeri yönetimin egemen olduğu bir zamanda siyasi dergi çıkarmak zor ve tehlikeli işti. Yasaklı bir dönemde, yasağa rağmen bir şeyler yazmanın yollarını arardık. O yıllarda Kore, Filipinler gibi ülkelerde diktatör yönetimi vardı. Ben hemen her hafta Güney Kore ya da Filipinler’i eleştiriyor gibi yaparak Türkiye’deki askeri yönetimi eleştirirdim. Kurtul Ağabey yazıyı yayına girmeden önce okurken kıs kıs güler ama hiçbir satırını çıkarmazdı. Bütün meslek hayatında demokrasiye ve basın özgürlüğüne sonuna kadar saygılı oldu. Nur içinde yatsın...
Hukukçuya gel!
AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan dünkü basın toplantısında söyleyeceğini söylemiş, sıra sorulara gelmişti. Bir gazeteci iki sorusunun olduğunu bildirerek sordu.
“Bir; konuşmanızda ‘Milletimiz, millet kürsüsünden terör propagandası yapanları asla kabul etmiyor. Bunların fezlekeleri Meclis’e geldiğinde gereği yapılacaktır’, dediniz. HDP’ li milletvekilleri yıllardan beri terör propagandası yaparken sessiz kalıp şimdi itiraz etmenizin sebebi nedir?
İki; yine konuşmanızda Fethullahçı Terör Örgütü ve casusluk yapan gazeteciler dediniz. Bildiğim kadarıyla yargı kararı olmadan hiç kimseye casus ve hiçbir örgüte terör örgütü denilemez. Acaba bu iki konuda bizim bilmediğimiz yargı kararları mı var?”
Sorular netti ama tahmin edileceği üzere milletvekili Cahit Özkan’ın yanıtı hiç de net olmadı. Amiyane deyimle kıvırdıkça kıvırdı. Gazeteci merak etti, basın toplantısı bitince Cahit Özkan’ın biyografisine baktı. Şunlar yazılıydı:
“İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu... Londra’da hukuk İngilizcesi öğrenimi gördü... Yüksek lisansını insan hakları hukuku alanında yaptı... Uluslararası Hukuk Merkezi, İnsan Hakları Sosyal ve Hukuk Araştırmaları Derneği, Hukukçular Derneği Başkanlığı yaptı.”
AKP hukuksuzluğu savunmak için anlaşılan hukuk alanında parlak kariyer sahibi kişileri öne sürüyor ama onlar da dişe dokunur bir iki soru gelince havluyu atıyor.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları