loading
close
SON DAKİKALAR

Barış faturası..!

Melih Aşık
Tarih: 12.02.2013

Melih Aşık, ''Sorulması gereken soru: 'PKK’nın çözüm formülünü kabul ediyor musun?' olmalı''...

Bazı gazeteler barış kampanyası açtı... Sanatçılar, aydınlar konuşuyor:

“Kanın durmasını çocuklarımızın yaşamasını istiyoruz.”

“Şehit aileleri dahil 75 milyon barış istiyor.”

“Gerekirse dağa gider o çocukları ikna ederim.”

Türkiye’de barış istemeyen kimse olabilir mi?

Olamaz... Elbette şehit aileleri dahil herkes barış istemektedir.

O yüzden barış istiyor musun, sorusu anlamsız.

Sorulması gereken soru: “PKK’nın çözüm formülünü kabul ediyor musun?” olmalı...

Ortada tek çözüm formülü var. O da PKK’nın formülü. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak önceki gün Antalya’da bir kez daha seslendirdi:

- Dümdüz bir yolumuz var. O da demokratik cumhuriyet, özerk Kürdistan’dır...

Özerk Kürdistan nasıl bir modeldir? İçeriğinde ne tür talepler var? Önce bunu ortaya koyun ki, halk öğrensin, görüşünü 
belirtsin... Bu bir barış mıdır, teslimiyet mi, halk karar versin.

Barış istiyor musun? İstiyorum... Öyleyse imzala şu faturayı... Ne var faturada? Boşver imzanı at hele... Atmazsam ne olur? Silahlar yine patlar, ayrıca sen barışı baltalamakla suçlanırsın...

Böyle tehdit altında barış olabilir mi?

Başkan yasa!

AKP’nin öngördüğü başkanlık sisteminin yargı modeli de şekillendi... İster inanın ister inanmayın... Yeni “bağımsız” yargı şu şekilde oluşuyor:

* Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyesinden 9’unu TBMM, yani iktidar partisi, kalan 8’ini başkan seçiyor. Üstelik de öyle başka kurumların belirlediği adaylar arasından filan değil, doğrudan doğruya kendisi seçiyor.

* Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) adından ‘Yüksek’ kelimesi çıkarılıyor, yeni adı Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) oluyor.

22 üyeden oluşan HSK’da Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı yine yer alıyor. 14 üyesinden 7’sini TBMM, yani iktidar partisi, 7’sini başkan seçiyor. Yani 17 üyeden 16’sı başkan ve ‘adamları’ tarafından belirleniyor.

* Yargıtay ve Danıştay’ın kaldırılmasıyla onların yerine kurulan Temyiz Mahkemesi’nin üyelerinin dörtte üçünü HSK, dörtte birini başkan belirliyor.

İki yıl önce yapılan referandumla yargı iktidara bağlandı deniyordu. Demek ki tam bağlanamamış. Bu defa yargı başkana kelepçeleniyor. Devlet Başkanı yargıda tek seçici oluyor. Demokrasinin son kırıntısına da bu şekilde elveda...

Doktorlar, eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a “Helallik” vermemiş.
Ne diyebiliriz ki? Helal olsun doktorlarımıza!
Fahrettin Fidan

Vize

PKK üyeleri Almanya’da Fransa’da fink atıyor...

Okurumuz soruyor:

- Bize Schengen vizesi verirken onlarca belge isteyip suçluymuş gibi sorguya çeken AB’nin, ülkelerine giren, orada kültür merkezleri kuran, örgüte para toplayan dernekler oluşturan militanlara nasıl vize verdiklerini merak ediyorum. 

AB’nin terör listesinde yer alan bu kişiler hangi belgeleri ibraz etmişlerdir ki, bu kadar kolayca vize alabilmekte ve yıllarca oralarda kalabilmektedir?

İki gazeteci arkadaşımızın konuşmasına kulak misafiri olduk:

- İşine son verilen Ayşenur Aslan’ın kabahati neydi?
Cevap:
- Sansürcüsü Akif beyi üzdü...
Akif Kökçe

Etnik

Anayasa Komisyonu’nun CHP’li üyesi Rıza Türmen, Düşünenlerin Düşüncesi sütununa yazdığı yazıda etnik kimlik ve vatandaşlık konularında özetle şu görüşleri savunuyor:

“Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk sözcüğü bir soya dayanıyor ve farklı etnik kökenden gelen bütün vatandaşları kapsamadığı görülüyor. Etnik bir üst kimliğe dayanan vatandaşlık tanımından vazgeçmemiz gerekiyor.”

CHP eski Milletvekili Onur Öymen soruyor:

Hangi ülke, belirli bir soyun adını taşıdığı için milletinin adını kullanmaktan vazgeçmiştir? Fransa mı, Almanya mı, İspanya mı kendi halkının adını anayasasından çıkartmıştır? Türkiye’de bir terör örgütünün Türk milleti kavramına itirazlarına bakarak halkımızın çoğunluğunun Türk milleti sözünü kabul etmediği sonucuna varmak mümkün mü?”

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları