Tarih:
17.12.2015
Başarı adımları!
Melih Aşık; Suriye serüveni başlarken yapılan uyarılarda bile öngörülemeyen bir fotoğrafın içindeyiz artık. Ülke aynı anda hem iç hem dış savaşın eşiğindedir.
Suriye serüveni başlarken yapılan uyarılarda bile öngörülemeyen bir fotoğrafın içindeyiz artık. Ülke aynı anda hem iç hem dış savaşın eşiğindedir. Önce dışa bakalım... Başika bölgesine gönderilen, ancak Barzani hariç, dost düşman tüm ülkelerin tepkisine yol açan Türk askerleri “tanzim” adı altında geri çekilmişti. Ne var ki askerlerin bir kısmının Beşika’dan ayrılması Bağdat yönetimine yeterli gelmedi. Irak Başbakanlığı, Türk askerlerinin tamamının topraklarından çekilmesini talep ediyor. Açıklamada “Komşu Türkiye’nin Irak topraklarından tamamen çekilmesi” vurgulanıyor.Başika’ya asker göndermeden önce Irak’ta üç kampta asker bulunduruyor, çevreyi kontrol ve caydırıcılık yönünden belli bir etki sergileyebiliyorduk. Başika yanlışı şimdi tüm Irak’tan atılmamıza yol açıyor. Aynen Rus uçağını düşürdükten sonra sınır ötesinde askeri etkinliği yitirmemiz ve başta Kürt koridoru olmak üzere aleyhimize gelişmeleri kontrol edemez hale gelmemiz gibi... Stratejik başarılarımız saymakla bitecek gibi değil! Son olarak Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan “Teröre karşı İslam ittifakı”na dahil olduk.
Bu ittifakın teröre karşı değil ABD ve İsrail desteğinde İran ve Şiilere karşı kurulan bir Sünni ittifak olduğunda herkes hemfikir. Bu ittifak bölgedeki kaosu azaltmayacak, artıracak.
İzlemeye devam ediyoruz...
Çakma CHP’li!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, aldığı Nobel madalyasını Anıtkabir Müzesi’nde sergilenmesi için Genelkurmay’a teslim eden Prof. Dr. Aziz Sancar’ı eleştirerek “Ödülü Genelkurmay’a götürmesine şaşırdık” dedi. Takipçilerinin Anıtkabir Müzesi’nin Genelkurmay’a bağlı olduğunu hatırlatması üzerine de Anıtkabir Müzesi’nin “Kültür Bakanlığı’na bağlanması” tavsiyesinde bulundu.
Bekaroğlu ülke hem iç hem dış savaşın eşiğine gelmişken eleştirilecek konu olarak bula bula bunu buldu.
Gerçek bir CHP’li bu manzara karşısında Aziz Sancar’ı madalyasını Anıtkabir Müzesi’ne bağışladığı için tebrik ederdi. Beşinci kol CHP’li ise bu asil davranışı gölgelemek için debelenir durur. Misali yukarıda.
Göç bakanlığı şart
AB Bakanı Volkan Bozkır, AB ile aramazda pek su yüzüne çıkmayan bir tartışmayı dillendiriyor:
‘3 milyar euro bir yıl içinde verilecek ve sadece Suriyeliler için harcanacak. Nereye harcanacağına biz karar verelim istiyoruz. Bununla ilgili görüşmeler sürüyor. AB belli bir komisyon kuralım ve buna birlikte karar verelim diyor.”
AB belli ki Türkiye’nin bu parayı sığınmacılara uygun şekilde aktaracağına inanmıyor. Aynı kuşku bizde de var.
Tartışma açılmışken... Aslında bir göç bakanlığı kurulmalı, 2.5 milyon sığınmacının eğitim, sağlık ve benzer sorunları bu bakanlıktan yönetilmelidir. Sorun büyüktür ve daha da büyüyecektir.
SU
Ara sıra sudan konulara değinmekte yarar var...
Değerli akademisyen dostumuz Cüneyt Akalın anlattı...
Bir heyetle Makedonya’nın başkenti Üsküp’e uçacaklar... Atatürk Havalimanı’nda beklerken Üsküp’ten yoğun sis haberi geliyor. Uçuş iptal. Türk Hava Yolları, Üsküp yolcularını o akşam alan yakınındaki Ramada Oteli’nde misafir ediyor. Akşam yemeği otelde yeniyor. Yemek sırasında yolcular doğal olarak içmek üzere su istiyor. Garsonlardan yanıt:
- Efendim suyun ücretini siz ödeyeceksiniz...
- Neden?
- Türk Hava Yolları yemeğin parasını ödüyor ama suyun parasını ödemiyor...
Otel yönetimi “Su da bizden olsun” demiyor. Suyu yolculara parayla satıyor.
Çeyrek litre su 8 lira... Yolcular hem otelin hem THY’nin aklına gülüyor...
İktidar “Halk PKK’ya karşı çıksın” diyor!
Çok zor!
Çünkü iktidar o PKK’yı
“Kürtlerin temsilcisi” ilan edip onunla masaya oturmuştu!
Akif Kökçe
İLLER
Cumhuriyet okuru gazetenin Okur Temsilcisi Güray Öz’e yazıyor:
‘8 Ekim 2015 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Sayın Aydın Engin köşesinde “Kürt illerinde de HDP’ye epey milletvekili kaptırdı” diye bir tümce kurmuştu.
Dün de (14 Aralık 2015) Sayın Ceyda Karan köşesinde “Kürt illerinden dünyaya yansıyan manzara” diye bir tümce kurarken SayınNuray Mert’in köşesinde ise “Kürt illerinde yaşananlar” diye bir tümce okuduk.
Okur haklı olarak soruyor: Bu durumda İzmir, Aydın, Muğla, Edirne, Bursa gibi iller için de“Türk illeri” yazmak gerekmeyecek midir?”
Sorunun yanıtını adı geçen devlet kurucu yazarlara bırakıyor, bilvesile Can Dündar ve Erdem Gül’e özgürlük taleplerimizi tekrarlıyoruz...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları