Tarih:
06.05.2016
‘Başarılıydı ama..!’
Melih Aşık; Ciddiye alıp biraz da gerçek Başbakan gibi davranmaya kalkınca... Kendini başbakanlığın dışında buluverdi.
Başbakan Davutoğlu’nun en büyük hatası, Erdoğan’ın “emanet” i kendisine devrederken, “Emanetçi başbakan istemiyorum” sözünü ciddiye alması oldu. Ciddiye alıp biraz da gerçek Başbakan gibi davranmaya kalkınca... Kendini başbakanlığın dışında buluverdi.Davutoğlu, dün ekonomiden teröre, dış politikadan seçimlere kadar her konuda ne kadar başarılı olduğunu anlattı. Bazı konularda belki başarılı sayılabilirdi. Ama bir konuda ayak sürümüştü...
Anayasa değişikliği ve Tayyip Erdoğan’ı başkanlığa taşımak konusunda ondan beklenen cevvaliyeti gsteremedi. Sonu da bu yüzden geldi.
Cumhurbaşkanına yakın isimler Davutoğlu’nun gidişini:
- Görüyor musunuz cumhurbaşkanıyla başbakan etle tırnak gibi olsalar bile iki başlı parlamenter sistem yürümüyor, diye başkanlık sistemi için ‘bahane’ olarak kullanmaya başladılar. CHP sözcüleri ise iki nokta üzerinde duruyor:
- Cumhurbaşkanı anayasal yetkilerinin dışına çıkmasa sistem pekala yürür...
- Bu olay başkanlık sisteminin gerekli değil ne kadar sakıncalı olduğunu gösteriyor. Kendi partisinden gelen bir başbakana tahammül edemeyen Cumhurbaşkanı bir başka parti iktidar olduğunda o partiyle yetki paylaşımına hiç tahammül edemeyecektir.
Bu arada... Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’nın vermediği yetkiler kullanıp Davutoğlu’nu istifaya zorlaması da yaşanan krizin anayasal boyutunu oluşturuyor.
Günah listesi
Davutoğlu defterinin rafa kaldırılmasına yol açan günah listesi, birkaç gün önce Pelikan Dosyası ile kamuoyuna iletilmişti. Özetlersek:
1)“Hoca”, yani Davutoğlu, Reis’e, yani Tayyip Erdoğan’a haber vermeden “Şeffaflık Yasası” çıkarmaya kalktı.
2) Dört eski bakanla ilgili Meclis’te oylama yapılırken grubun başında durmayıp İngiltere’ye gitti.
3) Hakan Fidan’ı Reis’ten izin almadan milletvekili yapmaya kalktı.
4) “Dolmabahçe mutabakatından haberim yok” diyen Reis’i yalanlayan Bülent Arınç’a sahip çıktı. Reis’in “O zat” diyerek defterden sildiği Arınç’ı Manisa’daki bir açılışa özel davetlisi olarak çağırdı.
5) 7 Haziran seçimlerinden sonra Reis için “Başkanlığı getirmek istedik ama halk kabul etmedi” diye açıklama yaptı.
6) Bilal Erdoğan’ı kurban olarak isteyen Devlet Bahçeli’nin Meclis’teki yemin konuşmasını alkışladı.
8) Reis, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül’le ilgili tahliye kararını tanımıyorum derken, sevinçle karşıladığını açıkladı.
9) Reis “Akademisyenler Bildirisi”ne en sert şekilde karşı çıkarken Hoca Reis’i yalnız bıraktı. Akademisyenlerin tutuklanmasına karşı çıktı.
Liste böyle uzayıp gidiyor. Görüldüğü üzere Hoca’nın günah defteri fazlasıyla dolmuş, iş Reis’in “Defteri dürüle” talimatı vermesine kalmıştı...
Şarkı
“Dünyanın bir yazı bir kışı vardır
Her yolun bir sonu bir başı vardır
Her aşkın sonunda gözyaşı vardır
Akar damla damla sel olur gider...”
Beste: Sadettin Öktenay
Güfte: Mehmet Erbulan
DİZEL
Opel otomobilinin yeni reklamında, Nâzım Hikmet’in “Güzel günler göreceğiz” dizeleri “Dizel günler göreceğiz” şeklinde değiştirilerek kullanılıyor. gerçekedebiyat.com internet sitesi, buluş gibi görünen bu çalıntıyı protesto ediyor. Edebiyatçılar Yapı Kredi Yayınları’na şu çağrıda bulunuyor:
“Nâzım Hikmet’in oğlunu ve şairin şiirlerinin yayın hakkını tepe tepe kullanan ve kitaplarından alıntıyı bile mahkeme kapılarına taşıyan Yapı Kredi Yayınları’ nı şairin onurunu korumak için göreve davet ediyoruz!”
Kemal Kılıçdaroğlu: “Davutoğlu’na hakkımızı helal ediyoruz.”
Kimler adına, ne hakla?
Akif Kökçe
EBE
Dün “Dünya Ebeler Günü”ydü. Türkiye’de her 100 bin kişiye düşen ebe sayısı 252... Bu rakam AB ülkelerinde 836’dır. Bir ankete göre;
- Ebelerin yüzde 70’i fiziksel ya da sözlü şiddete uğruyor.
- Yüzde 78’i kurum amirleri ya da çalışma arkadaşları tarafından mobbinge maruz kalıyor.
- Yüzde 75’i ücretlerinin yetersiz olduğunu belirtiyor.
- Yüzde 44’i mesleğinden memnun değil.
- Yüzde 26’sı haftada 60 saatin üzerinde çalıştırılıyor.
- Yüzde 13’ü ayda 40 saatin üzerinde nöbet tutmak zorunda bırakılıyor.
- Yüzde 75’i Sağlık Bakanlığı’nın sorunlarıyla ilgilenmediğini düşünüyor.
Özetle; bizleri dünyaya getirenlerin kendileri dünyaya gelmiş olmaktan mutlu değiller.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları