Başkan nasihati!

Melih Aşık; Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, yılın son günü yılbaşı tartışmalarına değiniyor:

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, yılın son günü yılbaşı tartışmalarına değiniyor:
“Pagan kültürü, tüketim kültürünün, haz ve eğlence kültürüyle birleşerek gençlerimiz üzerinde bir yozlaşma kültürü meydana getirmesinin doğru olmadığını...” söylüyor.
“Bütün bunların da Noel, çam ağacı, kumar, içki, Spor Toto, Loto gibi insanı kendisinden ve Rabbinden uzaklaştıracak davranışlarla birleşerek, toplumun yozlaşmasına izin veren bir geleneğin oluşmasına yardım ettiğini” ekliyor.
Başbakan’ın memuru olan Diyanet Başkanı bunları “Halk bu konularda karar verme olgunluğuna sahip değil, ne yapacağına, nasıl eğleneceğine biz karar veririz” tonunda söylüyor. Başka dinlere de dil uzatıyor.
Bilmiyorsa anımsatalım; hukuk devletinde yılbaşı kutlamak, çam ağacı, loto, toto vs. kanunen yasak değilse, hiç kimse, fetva ile yasaklayamaz...
Ayrıca... Görmez sanılır ki bu ülkede lotoyu da, Spor Toto’yu da devletin oynattığını bilmiyor. Aldığı maaşın içinde Toto, Loto gibi oyunların gelirinin de bulunduğunu unutuyor!
Başkan’ın nasihatleri içinde bir eksik daha var... Tüketim kültürünün gençler üzerindeki etkisini kınarken onlara illa Mercedes’e bineceklerse 1 milyonluk olanına değil, fiyatı daha insaflı olanına örneğin şöyle 100 bin liralık falan olanına binmelerini öğütlemeyi unutmuş!

Cizre’de ne oldu?

Cizre’deki çatışmaların perde arkasını Prof. Ümit Özdağ, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü internet sitesinde yorumluyor... Çok özetle:
“Cizre’de olanları anlamak için birkaç gün önce Irak’ta Sincar bölgesinde IŞİD ile peşmerge ve PKK’lılar arasında gerçekleşen çatışmalara dönmek gerekiyor.
Çatışmalarda ölen dört PKK’lının cesetleri Silopi ve Cizre belediyelerine ait iki cenaze aracı ile Habur sınır kapısından geçirilerek Türkiye’ye getirildi.
- HÜDA-PAR ile IŞİD arasında ilişki olduğu iddiasını ileri süren PKK’lılar, Sincar’da ölenlerin intikamını almak için sabaha karşı 03.00’te HÜDA-PAR üyelerinin çoğunlukta olduğu Cizre’nin Nur Mahallesi’ne saldırılara başladılar.
- HÜDA-PAR’lılar kendilerini PKK saldırısına karşı korudular. Ancak çatışmalarda dengeyi sağlayan hatta HÜDA-PAR lehine bozan, korucuların HÜDA-PAR lehine müdahalesi oldu.
- Cizre’deki çatışmaların bir başka nedeni PKK’nın artık kendisini devlet yerine koymasından kaynaklanan psikolojik durumu. Terör örgütü herkesin kendisine itaat etmesini istiyor.
- Olayların HÜDA-PAR’dan intikam almak dışında bir anlamı da olabilir. Halen PKK içinde Öcalan ile Cemil Bayık arasında bir hakimiyet kavgası yaşandığı biliniyor. Cizre’de Bayık, eylemler ile gücünü ortaya koyuyor.”

COŞKU

Yılbaşı gecesi internet sitelerinde haber başlığı:
“Taksim’de yeni yıl coşkusu...”
Görüntülere bakıyoruz.. Ortada coşku falan yok.. Akıntıya tutulmuş gibi oradan oraya gidip gelen insanlar var. Sular İdaresi’nin duvarları ışıklandırılmış. Atatürk Anıtı’nı aydınlatan spotlar söndürülmüş, anıt tamamen karanlıkta bırakılmış. Gazetelerde Noel Baba resimleri.. Bolu’da yeniçeri kılığına girmiş bir genç, Noel Baba kılığına girmiş bir başka genci kovalıyor. Nedir bu toprakların çocuğu olan Noel’e yönelik bu düşmanlık! Çuvalla getiriyor ama götürmüyor olması mı!
Neticede, bütün kışkırtmalara rağmen halk yeni yılı sükûnet
içinde kutladı... Tahrikçileri utandırdı.

Aydın din adamına “Yeni yılı kutlamak günahtır” değil,
“Yeni yılı kutlayanları taciz etmek günahtır” açıklaması yakışır!
Akif Kökçe

ORTA

Bu ülkeyi nitelikli orta sınıfın sabrı, nezaketi, demokrasiye sadakati, devlete saygısı ayakta tutuyor, demiştik Twitter’da... İlgi gördü... Bu ülkede nitelik isteyen işleri eğitimli orta sınıf kotarıyor. Hukuk devleti, laiklik, cumhuriyet, insan hakları, tarafsız yargı, dürüst siyaset gibi kavramları orta sınıf ayakta tutuyor. Çağdaş değerleri, bilim, sanat, çevre gibi alanları bu sınıf savunuyor. Gezi’yi bu sınıf oluşturuyor.
İktidar partisi bu kesimlere karşıdır. Çünkü sorgulayıcıdır. Laik Cumhuriyet’e ve hukuka bağlıdır... Evrensel güce sahiptir. Sınıf, sabırla iktidarın Anayasa’ya uygun siyaset yapmasını bekliyor. Karların erimesini bekleyen kış güneşi sabrı ve güveniyle.

Melih Aşık - Milliyet