Tarih:
05.03.2016
Başkanlık bilmecesi!
Melih Aşık; Başkanlık. Metropoll şirketi bir araştırma yapmış. Bu araştırmaya göre halkın yüzde 60’ı başkanlık istemiyor ama yüzde 40’ı başkanlığa evet diyormuş...
Anket kuruluşları çalışmaya başladı... Çünkü ortada heyecanlı bir konu var: Başkanlık... Metropoll şirketi bir araştırma yapmış... Bu araştırmaya göre halkın yüzde 60’ı başkanlık istemiyor ama yüzde 40’ı başkanlığa evet diyormuş...Bu tür anketlerin kıymeti harbiyesi var mı? Bizce hayır...
Çünkü halk ortaya sürülecek sistemin ne tür başkanlık olduğunu bilmiyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP’li kimi yetkililer 2012’de Meclis’e sundukları tasarıyı hayata geçirecekleri sinyalini veriyor. “Türk Tipi” adı verilen ve dünyada bir benzeri olmayan bu sisteme başkanlık demek biraz ayıp kaçar... Resmen padişahlık sistemidir bu. Başkan’a anayasaya aykırı kanun çıkarma yetkisi bile veriyor. Halk anketlerde bunu bilerek oy verirse, sonuçların değeri olabilir.
***
Kimi dostlardan şöyle sözler duyuyoruz sohbetlerde:
- Canım halen zaten adı konmamış bir başkanlık sistemi uygulanıyor. Fiili bir durum var. Başkanlık sistemine geçince duruma hukuki kılıf bulunacak o kadar.
Öyle değil maalesef. AKP’nin 2012’deki başkanlık tasarısı başkana önünde hiçbir engel bırakmadan istediği keyfiliği hayata geçirme yetkisi veriyor.
Evet bir parlamento olacak ama bu parlamentonun başkanın istediği yasaları çıkarmaktan başka işlevi olmayacak., Muhalefetin düdüğü ötmeyecek.
Ne tür bir başkanlık sisteminden söz ediliyor? Önce bu açıklanmalı, vatandaş başına geleceği görmeli...
TKH
CHP’den beklenecek açıklamayı TKH yani Türkiye Komünist Hareketi yapıyor:
“ HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır halkını cuma namazında buluşmaya çağırdı. Barış için dua edeceklerini ilan eden HDP Eş Başkanı’nın yaptığı dinin siyasete alet edilmesinden başka bir şey değildir.
Ortadoğu’da yaşanan yıkımda cihatçı terör ve dinin siyasallaşması ortadayken, ülkemizi felakete sürükleyen AKP’nin özünde gericilik varken, buna çanak tutan bir siyaset doğru değildir.
İddia ediyoruz; laiklik olmadan özgürlük ve barış mümkün değildir.”
Özetle: HDP laik parti kimliğini de hendeklere gömmüş bulunmaktadır.
Erdoğan Gine’deki Cumhurbaşkanlığı sarayını beğenmemiş.
Afrika’da da itibar sarayla ölçülmüyor demek!
Akif Kökçe
OKTAY
Şiirin ustalarından Ahmet Oktay ağabeyimizi kaybettik.
Biz onu 1966 yılında gazeteciliğe başladığımız TRT Haber Merkezi’nde redaktör olarak tanımıştık. Sonraki yıllarda Milliyet’te birlikte çalıştık. Ahmet ağabeyimizin yılları hep gazetelerin mutfağında günlük koşuşturma içinde geçti. Edebi okumalara ne zaman vakit bulur, ne zaman yazar anlamazdık. Müthiş bir kültür adamıydı. Edebiyat, felsefe, psikoloji her alanda büyük bilgi sahibiydi. Bana imzaladığı bir şiir kitabına, şu dizesini eklemişti:
“Kanıdır şairin kanı, bu hiç sevilmeyen yüz”
Gençliğinde verem geçirmişti. Zayıf bir vücudu vardı. Ona rağmen direndi, yaşamasını bildi. Hem de onuruyla ve hayatı şiirleştirerek... Nur içinde yatsın...
Vur kır kalkındır!
Türkiye’nin en büyük cezaevlerinden birisi, Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine yapılıyor. Türkoğlu Açık Ceza İnfaz Kurumu yanında yapımı süren 5 bin kişilik cezaevinde 1100 personel görev alacak. 2 kapalı cezaevi, 3 açık cezaevi bulunan devasa komplekste, 200 lojman, teknik atölyeler ve ziyaretçi binaları da yer alacak...
AKP’li Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş diyor ki:
“Burada 5 bine yakın mahkûm kalacak. Bini aşkın personel çalışacak, devasa kompleks tamamlandığında burasını, organize sanayi bölgesinden daha fazla gelir getirecek bir yer olarak düşünüyoruz. Cezaevi gerçeği Türkiye’mizin gerçeği, keşke Türkiye’de cezaevleri olmasa ama bu bir gerçekse bu gerçekliğin de Türkoğlu’na yatırım olarak dönmesi bizim için sevindirici. Burası yaklaşık 1.5 yıl sürede bittiği takdirde vatandaşlarımızın zenginleşmesine vesile olacak. Burada kalan mahkûm yakınları ilçemizde ev tutacak, otellerde kalacak, ilçe ekonomisine katkı sağlayacak. Cezaevinde görev alan bin kişinin yakınları ile beraber yaklaşık 5 bin kişiye yakın bir kitle, nüfusumuza da katkı sağlayacak. Nüfusun artmasıyla İller Bankası’ndan belediyemize gelen ödenek de artacak” demiş.
Sonuç: Masumiyetimiz para etmedi... Suçumuz ekonomiyi kalkındırıyor.
Evet vatandaş... Vur, kır, öldür, parçala... Ülkeni kalkındır...
“Eskiden ormanları vatandaş kesmesin diye devlet korurdu. Şimdi ise ormanları devlet kesmesın diye vatandaş koruyor.”
Facebook’tan
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları