loading
close
SON DAKİKALAR

Başsavcı haksız!

Melih Aşık
Tarih: 28.12.2013

Melih Aşık; Oysa savcıdan dosyanın alınması yargıcın ev arama ve gözaltı konusundaki kararını ortadan kaldırmaz. Açıkça suç işleniyor.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş geniş bir yolsuzluk dosyası hazırlıyor... Soruşturma için çoğu Başbakan yakını işadamı olan 40 dolayında kişinin evlerinin aranması ve gözaltına alınması için mahkemeden karar çıkartıyor... Derken Başsavcı Turan Çolakkadı dosyayı Savcı Muammer Akkaş’ın elinden alıyor, soruşturmadan el çektiriyor.
Peki mahkeme kararıyla polise verilen ev arama ve gözaltı kararları ne oluyor? Emniyet uygulamıyor...
Oysa savcıdan dosyanın alınması yargıcın ev arama ve gözaltı konusundaki kararını ortadan kaldırmaz... Açıkça suç işleniyor.

Bu arada hakkında arama ve gözaltı kararı bulunan isimler medyada çarşaf çarşaf yayınlanıyor.
Başsavcı ve Emniyet yargı kararının önünü kesince... Şüpheliler kanıtları karartmak veya kaçmak için muazzam vakit kazanıyor...

* * *

Başsavcının dosyayı Savcı Akkaş’tan almasının gerekçesi nedir?
- Basına bilgi verdi, diyor Başsavcı...
Ergenekon, Balyoz, Odatv, Şike, KCK... Aklınıza hangi dava gelirse... Hepsinde bilgiler çarşaf çarşaf basına verildi. Sayısız şikâyet oldu. Hiçbir savcı bu yüzden soruşturmadan alınmadı.
Kaldı ki Mumamer Akkaş “Basına ben bilgi vermedim”, diyor.
Aynı bilgiler mahkemede ve Emniyet’te de var. Basına bilgiyi kimin verdiği meçhul.
Emekli Savcı Çetin Yetkin:
- Başsavcı Çolakkadı bu yüzden HSYK tarafından görevden alınabilir, diyor... Muhtemeldir.


İktidar darbesi

AKP resmen sivil darbe yapmış bulunuyor...
Darbeler genelde iktidara karşı yapılır... Cebir ve şiddet içermesi zorunludur...
Peki iktidardaki parti nasıl darbe yapar?
Hukukçu Çetin Yetkin tanımlıyor:
- Devlet gücünü kullanmak suretiyle Anayasa’yı askıya alarak...
İktidar yargı kararlarına uymuyor. Gerekçesi yargının kendisine komplo kurmasıdır.
Bu sonuca nasıl varıyor? Niyet okuyarak... Hukukta böyle gerekçe olur mu?

* * *

Başbakan dün HSYK’den yakınıyordu...

HSYK’nin yeni oluşumu için Anayasa değişikliğini kendisi 2010 yılında dere tepe dolaşarak savundu.
Şimdi şikâyetçi. Neden? Soruşturma kendisine doğru uzandığı için...
2010 yılında Anayasa değiştirilirken HSYK’yi “Kemalist” , “darbeci” vs diye suçluyorlardı.
Yargı üzerinde “askeri vesayet” vardı... İşte bu ortadan kaldırılacaktı...
Anayasa değişikliği ile daha sivil, daha özgürlükçü bir yargı düzeni kurulacaktı...
Nasrettin Hoca’nın yaptığı helvayı beğenmemesi misali
Şimdi kendi oluşturdukları yargıdan şikâyetçiler... Daha doğrusu yargının kendi çıkarlarına dokunmasından...
Keşke Anayasa’ya bir de:
“Yargı, Başbakan’ın yakınları ve ona bağlı işadamlarına asla dokunamaz” diye bir madde koydursaydılar.
Şimdi hiç sıkıntı doğmayacaktı!



İHALE

Son yıllarda hemen her büyük ihaleyi belli firmalar (Kolin, Kalyon, Limak, Cengiz vb.) alıyordu... İkinci dalga operasyonu bu firmalar ile iktidar yakınları arasında parasal ilişki olduğu kuşkusuna dayanıyor. Alınan ihalelerden TÜRGEV adlı vakfa teberru şeklinde komisyon gittiği iddia ediliyor.
Savcılık soruşturması engellenmeseydi adı geçen kurum ve kişilerin aklanması mümkün olacaktı.
Soruşturma engellenince kuşkular olduğu yerde kaldı.
Başbakan deyimiyle söyleyelim:
“Bırakın yargı işini yapsın, akla kara ortaya çıksın”


Güneydoğu’da PKK’liler “polis gibi” çalışmaya başladı!
Yolsuzluklara dokunmadıkları sürece kendilerine bir şey olmayacağını onlar da biliyor...
Akif Kökçe


HALK

Halk Bankası halkın bankası olarak biliniyor... Bu yüzden zarara girmesi kaygı ve üzüntü yaratıyor.
İyi de bu banka ne kadar halkın bankası. Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş’ın köşesinde aktardığı bilgiye göre bankanın yüzde 51’i kamunun, yüzde 49’u halka açık. Halka açık olan yüzde 49’luk bölümün yüzde 78’i... Bankanın tamamı üzerinden düşünürsek yüzde 38’i ise yabancıların.
Durum böyle olunca iktidar ve yandaşlarının son operasyonun dış mihraklı kaynaklarca Halk Bankası’nı batırmak için yapıldığı iddiası da biraz tuhaf kaçıyor.


DALGA

AKP’den istifa eden Haluk Özdalga’ya dün Meclis’te bir gazeteci sordu:
- AKP’ye 2007’de girdiğinizi söylediniz. Bugün demokrat olmamakla, yargıya baskı yapmakla suçladığınız Recep Tayyip Erdoğan o zaman çok temiz, dürüst ve demokrattı da şimdi mi değişti?
Özdalga’nın yanıtı şu oldu.
- Ben kişiler üzerinden konuşmam.

FARK
Eski darbeciler kendilerini Anayasa’nın geçici 15. Maddesi’yle güvence altına almak istemişlerdi. Yeni darbeciler yönetmelik değişikliğiyle almak istiyorlar.
Emine Ülker Tarhan

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları