Bayram neyime!
Melih Aşık; Marş Adnan Saygun Sanat Merkezinde 23 Nisan gecesi saat 20.00’de 230 kişilik bir orkestra ve koro ile seslendirilecek. Halk ücretsiz izleyebilecek.
Bu yıl iki bayramı bir arada kutluyoruz... Okurlara ve dostlara şeker gibi tatlı, çocuklar gibi şen bayram günleri diliyoruz...
Bayramlarda mutlu olunur, güzel şeyler konuşulur... Örneğin 23 Nisan’lar, eğlenen çocuklar, neşeli şarkılar, mutlu yüzlerle kutlanır. Ne var ki gülmesini unutmuş çocuklarımız da vardır.
TRT yıllarında, (sanırım 1969 yılıydı) bir fark olsun demiş, TV’de bayramı olmayan çocukları gündeme getirmiştik.
Yaptığımız programın adı “Çocuklarımız” idi...
Ekrana “En büyük bayram bugün” şarkısı eşliğinde acı görüntüler geliyordu.
Çocuk Esirgeme Kurumlarındaki terkedilmiş çocuklar...
Oto tamirhanelerinde üstü başı yağ pas içindeki çırak çocuklar...
Çocuk ıslah evlerindeki mahpus çocuklar...
Okulsuz çocuklar... Dilenen çocuklar...
Halk programı ekran başında ağlayarak izlemişti. Siyasilerden ise doğal olarak büyük tepki gelmişti.
O çocuklar bugün de var... Yüz binlerce çocuk okula gidemiyor, yaşlarıyla uygunsuz işlerde çalıştırılıyor, kimisi suça itiliyor, kimi istismar ediliyor ama onlar senede bir gün olsun gündeme gelmiyor.
Lafa gelince merhametli, hoşgörülü toplumuz... Ne var ki çocukların çocuk gibi büyümesi, eğitilmesi, iyi yetişmesi için gerekenleri yapmıyoruz. Oyun parkları, çocuk kütüphaneleri, eğlenme mekanları yok denecek kadar az. Ana babalar hafta sonları çocuklarını götürecek yer bulamıyor. Bayramı, çocukları makam koltuklarına 5 dakika oturtmaya indirgedik.
Şeyhülislam...
Din adamlarının iktidarla ilişkileri tarih boyunca türlü hikayelere konu olmuştur. İşte onlardan bir tanesi...
Köprülü Mehmet Paşa’nın ölümünden sonra yerine oğlu Fazıl Ahmet Paşa tayin edilmiş. Yeni sadrazam, beraberinde Şeyhülislam Sun’izade Mehmet Efendi ile birlikte padişahın huzuruna çıkmış.
Şeyhülislam malum, Osmanlı’da en büyük dini otorite.
Fazıl Paşa ve şeyhülislam huzura çıkınca Padişah, ölen sadrazamı övüp oğlundan da aynı hizmetleri beklediğini söylemiş.
O sırada Şeyhülislam aklınca yeni sadrazama yaranmak istemiş:
- Pederleri şeffak (zalim), çok kan dökücü idi, paşa hazretleri ona benzemez, çok adildir, adalet hükümlerini bilir...
Babasının aleyhinde konuşmasına dayanamayan Fazıl Ahmet Paşa atılır:
- Babam kimi idam ettiyse cümlesi sizin hükmünüzledir, niçin fetva verdiniz?
Şeyhülislam şaşırır:
- Ne yapayım kendimin başıma bir hal gelmesinden korkardım...
Fazıl Ahmet Paşa kısa bir cevapla noktayı koyar:
- Ya Allah’tan korkmaz mıydınız?
100 YIL
Cumhuriyet’in 100. Yıl marşı olmayacak mı diye soruluyordu... Beklenen cevabı piyanist ve besteci Fazıl Say verdi... Fazıl Say özel olarak bestelediği “100. Yıl Marşı”, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, İzmir’deki Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) ilk kez seslendireceğini açıkladı.
Marşın seslendirilmesinin ardından Fazıl Say, Serenad Bağcan ile konser verecek.
Acaba marş dinleyenlerin içine sinecek mi?
Fazıl Say bir marşın halk tarafından sevilmesi ve söylenmesinin on yıllara uzanan bir süreç olduğunu söylüyor, “beste benim içime sindi”, diyor, İzmir Büyükşehir Belediyesinin sağladığı imkanlara teşekkür ediyor.
Marş Adnan Saygun Sanat Merkezinde 23 Nisan gecesi saat 20.00’de 230 kişilik bir orkestra ve koro ile seslendirilecek. Halk ücretsiz izleyebilecek...
PAZAR’LIK
Evlilik, iki gönül bir olunca gerçekleşir- kızla annesi-
Kaynana yasası
***
Nezaket, satrançta beş para etmez.
La Rochefoucauld Yasası
***
Tanıdığımız en zeki insanlar, bizden öğüt isteyenlerdir...
Tilki Felsefesi
***
Bindiğin uçak gecikmişse, aktarma yapacağın uçak zamanında kalkar...
Uçak Yasası
***
Şişmanlatıcı besinleri azıcık yersen çok kilo alırsın da yemezsen o kadar kilo vermezsin...
Ye ye sendromu
TÜTÜN
Liderler arasındaki vaat yarışı iyice kızıştı... Kemal Bey’in emekliye bayram ikramiyesindeki okkalı artış vaadine Cumhurbaşkanı Erdoğan bedava doğal gaz vaadiyle karşılık verdi.
Okurumuz Levent Demir eski günleri anımsamış. Yazıyor:
1991 ekim ayında yapılan erken genel seçimlerde tema, adeta tütün taban fiyatı üzerine kurulmuştu; liderler, tütün taban fiyatına her mitingde zam yapıyorlardı iş artık açık artırmaya dönmüştü. Demirel öyle bir vaatte bulundu ki, açık arttırma bitti ,diğer liderlerin sesi kesildi; “Baba”nın vaadi şuydu:
“…Tütüne kim ne veriyorsa ben onun 5 lira fazlasını veriyorum!”
Bu sözler üzerine vaat yarışı sona erdi...
Vaatler iyi güzel de... Bu vaatler halkta büyük beklenti yaratıyor. Geçmiş yıllarda gördük... Vatandaş seçimden sonra bu vaatlerin gerçekleşmesini bekler. Eğer vaatler tutulmazsa çok çabuk yüz çevirir. Bol kepçe vaatlerin böyle bir tehlikesi var.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları