Bazısı savaş sever

Tarih: 03.09.2013

Melih Aşık; 1 Eylül’ü siz barış günü yapmaya çalışın, bazıları için o hâlâ savaş günüdür...

Şu demokrasiye bakın ki... Dünya Barış Günü’nde gençlerin el ele tutuşarak bir zincir oluşturması bile tehlike olarak görülüyor... Binlerce polis yolları kapatıyor. Gezi Parkı’na giriş yasaklanıyor. El ele tutuşmakta ısrar eden gençler gözaltına alınıyor. Çatışmalardan endişelenen halk sokağa çıkamıyor. 1 Eylül aynen 1 Mayıs gibi adeta korku gününe dönüşüyor..

1 Eylül’ü siz barış günü yapmaya çalışın, bazıları için o hâlâ savaş günüdür...

Nedir 1 Eylül... Bundan 74 yıl önce, 1 Eylül 1939 günü Naziler Polonya’yı işgale başlamıştı... İşgal için elbet mantıklı bir gerekçe lazımdı ve bu gerekçe de aynen bugün yapılanlar gibi bir komplo ile yaratılmıştı. 31 Ağustos 1939 gecesi, Polonya askeri üniformaları giydirilmiş küçük bir Alman komando gurubu Polonya sınırına çok yakın bir yerde Alman Gleiwitz radyo istasyonunu ele geçirdiler buradan Polonya dilinde kısa bir mesaj yayınlayarak Almanya’ya savaş ilan ettiler. Ertesi gün, 1 Eylül ‘dü. Nazi orduları Polonya’yı işgale başladılar. II. Dünya Savaşı resmen başlamış oldu...
İktidar için bazıları savaştan medet umar... İç veya dış fark etmez...

En cengaver biziz!

Başkan Obama, Suriye’deki karmaşayı bir mezhep savaşı diye adlandırıyor ve “Oradaki mezhep sorununu biz çözemeyiz, bizim olmayan bir savaşa giremeyiz” diyor .

O yüzden Suriye’ye karşı bir - iki günlük sınırlı bir füze saldırısı düşünüyor.

O konuyu da Kongre’ye götürmüş bulunuyor. Sebep? Çünkü kamuoyu anketlerinde Suriye’ye yönelik bir savaşı destekleyen Amerikalıların oranı sadece yüzde 9...

Suriye’ye karşı geniş çaplı bir savaşı dektekleyen tek ülke Türkiye...

İngiltere gibi ABD’nin en sıkı müttefikleri geri adım atarken bizimkiler 78 gün sürmüş olan Kosova bombardımanının Suriye’de tekrarlanmasını ve Esat’ın indirilmesini istiyor...

Böyle bir savaş sonunda binlerce masum insan öleceği gibi Suriye’de yönetim El Kaide uzantısı güçlerin eline geçecek, iç savaş kızışacak, mülteci göçü hızlanacak, Suriye’deki sıkıntılar daha hızlı biçimde Türkiye’nin içine taşınacaktır.

Ancak hiçbir konuda bir adım sonrasını düşünemeyen iktidarın bu konuda da olabilecekleri hesaplayarak ona göre politika yapması beklenmemeli... Gözleri yalnızca Esat’ı görüyor. CHP’li Haluk Koç haklı olarak soruyor:

- Esat ile can ciğer dost olduğunuz yıllarda Suriye’de demokrasi var mıydı?
Tutarsız politika Türkiye’yi her alanda yalnızlığa sürüklüyor.

ÇAT

Vatan gazetesinin özel röportajında Kemal Kılıçdaroğlu’na soruluyor:

- Gülen cemaati ile hükümet arasında bir gerginlik var deniliyor. Bu konuda bilginiz var mı?

- Gerginliği dışarıdan izliyoruz gazeteciler gibi. Gerginliğin kaynağını da bilmiyoruz.

- Türkiye bu çatışmadan zarar görür mü?

- Çatışmanın boyutuna bağlı, eğer siz Gülen cemaatinin iş dünyasının gücünü kıracağım derseniz Türkiye bundan zarar görür. Karşılıklı atışma olacaksa Türkiye zarar görmez.

Bir siyasetçinin Cemaat - İktidar çatışmasının sebebini bilmeden siyaset yapması hayli zor olsa gerek... Biliyor da bilmezden geliyorsa o başka...

Erdoğan “Mısır, İran ve Suriye” gibi devletleri hizaya getirmeden önce Lübnan’da 2 pilotunu kaçıran “terör örgütünü” hizaya getirse ya!
Akif Kökçe

ADLİ

Adli yıl açılış törenleri yıllardır Yargatay binasında yapılırdı. Geçen yıl bir otele alındı. Bu durumu Yargıtay Başkanı bina içindeki onarıma bağladı. Bu yıl, yani dün, Yargı Yılı açılış töreni yine otel salonunda yapıldı. Anlaşılan yargı otele geçici olarak değil sürekli biçimde taşındı...

Gelenek,görenek, ciddiyet, asalet, ilke gibi kavramlar biraz eskidi anlaşılan...

AYAK

İzmir Bergama’daki 30 Ağustos törenlerinde Türk bayrağı taşıyan gurubun geçişi sırasında herkes ayağa kalkıyor...

Bergama Cumhuriyet Savcısı Hasan Yüksel oturuyor.

CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler soruyor:

‘Ülkesinin bayrağına saygısı olmayan bu kişi nasıl cumhuriyet savcılığı görevi yapabilir?’

Zamanın ruhu!

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları