Bin Ladin modeli

Tarih: 19.10.2012

Melih Aşık yazdı, ''Terör barış yoluyla çözümlensin, herkesin dileği budur...''

ABD’nin Ankara Büyükelçisi F. Ricciardone Türkiye’nin Kandil’e askeri müdahalesini Amerika’nın engellediği yolundaki iddiaları yalanladı..

Türkiye’ye terörle mücadele konusunda yeni bir öneri getirdiklerini söyledi...

El Kaide lideri Bin Ladin’i yakalamak için uyguladıkları askeri operasyonu örnek gösterdi. Yani, gidin örgütün liderini

yakalayın, dedi...

-CHP eski Milletvekili Onur Öymen diyor ki:

Bir Amerikalı yetkiliden bu tür sözler ilk defa duyuluyor...

Amerika’nın, Türkiye’nin Kandil’e sonuç alıcı bir operasyon yapmasını desteklediği anlamına geliyor.

Amerikalı yetkililer Türkiye’ye bugüne dek hep siyasi çözüm önerisinde bulunuyorlardı.

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel de, 21 Haziran 2012 tarihinde basına yansıyan açıklamasında Türk Silahlı

Kuvvetleri’nin Kandil’i yok edebilecek güce sahip olduğunu, ancak bunun üç şartından birinin ABD’nin ikna edilmesi olduğunu söylemişti.

Bu sözlerden Amerika’nın o tarihe kadar Kandil’e bir kara operasyonuna yeşil ışık yakmadığı açıkça anlaşılıyordu.

Büyükelçi Ricciardone’nin sözleri PKK’ya karşı bir gözdağı niteliğinden ibaret değilse Türkiye için Kandil önündeki engelin aşıldığı anlamına gelir.

Bu noktada Başbakan’ın Büyükelçi’ye aynı gün cevap vererek “Usame Bin Ladin’in bertaraf edildiği koşullarla Kandil’in farklı olduğunu” söylemesi şaşırtıcı oldu. Başbakan aynı gün “MİT İmralı ile görüşmeye hazır” diyerek görüşme yoluna dümen kırdı. Terör barış yoluyla çözümlensin, herkesin dileği budur. Ancak çözümlenir mi? Terör örgütü silah bırakmadan çözüm mümkün mü? Bugüne dek mümkün olmadı bundan sonra nasıl mümkün olacak?

Ah o darbeler...

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu darbelerle ilgili - ilgisiz birtakım kişileri Meclis’e davet ederek dinliyor. İlginçtir...

Komisyon 12 Mart, 12 Eylül gibi dört başı mamur darbeleri değil 28 Şubat gibi darbe olup olmadığı tartışmalı olayın peşine düşmüş görünüyor.

Tabii Cumhuriyet Savcısı bir yanda soruşturma yürütür ve seri tutuklamalar yaparken öte yanda komisyonda sorgulananların korkusuzca ifade verme imkânı da bulunmuyor.

Gelelim CNN Türk’te Enver Aysever’in “Aykırı Sorular” programına katılan Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Nimet Baş’ın sözlerine..

Sayın Baş, bir soru üzerine, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 28 Şubat’ı bir darbe olarak görmediğini, ama kendisine göre 28 Şubat’ın bir darbe olduğunu vurguladı.

Programda bir başka bilgi daha açığa çıktı... Meğer Nimet Hanım geçmişte 28 Şubat mağduru olduğunu iddia eden kişilerin avukatıymış.

Böyle bir komisyondan tarafsız bir rapor çıkar mı?

Geçiyoruz... Nimet Baş’ın Vatan gazetesinde Mine Şenocaklı’ya söylediklerine:

- Hiçbir şekilde hiçbir asker ve siyasetçi “28 Şubat bir darbedir” demedi, şeklinde konuşan Nimet Hanım ekledi:

- Tansu Çiller’in söyleyecekleri her şeyi değiştirebilir...

Çiller ne söyleyecek derseniz... Bir tahmin... Çiller savcılıkta verdiği ifadeden sonra demişti ki:

“Savcılığın elindeki, isimli - imzalı muazzam belgeler beni çok şaşırttı”...

Çiller önümüzdeki ay komisyonda kendisini şaşırtan belgeleri aktararak “darbe” tanımına büyük katkılarda bulunabilir...

Belgelerin sahihliği mi? Onu şuanda bilmeye imkan yok tabii...

Bira

İstanbul Üniversitesi’ne bağlı lokantalarda dünden itibaren içki satışı yasaklandı... Çapa, Cerrahpaşa gibi tıp fakültelerinin lokantalarında yemek eşliğinde bir şişe de bira içmek artık mümkün değil. Üniversitenin sadece Baltalimanı tesislerinde içki servisi yapılacak...

Yeni düşman adayımız Putin diyor ki: “Kimse bize kiminle ve nasıl silah ticareti yapacağımızı dikte edemez.”

Rusya’daki “tek adam” bizim “tek adam”a fena bozulmuş anlaşılan...

* * *

Bakan Egemen Bağış, Fazıl Say davasını değerlendirmiş:
“Say’ın sözleri ‘saçmalama özgürlüğü’ kapsamında.”
Konunun uzmanlarından olduğu için mahkemenin Sayın Bağış’a kulak vermesinde fayda var...
Haldun Ertem

Şen!

Yıllardır HaberTürk gazetesinin Ankara Temsilciliği’ni yapan Muharrem Sarıkaya dün bu görevini gazetenin AKP ve Başbakanlık muhabiri Erdal Şen’e devretti. Zaman gazetesi kökenli Şen’in bir özelliğini dün sabahki programında Ayşenur Arslan şöyle duyurdu:

“Öğrendiğimize göre Erdal Şen, Başbakan’ın apartman komşusuymuş. Komşuluk hukuku diye bir şey vardır. Erdal Şen, herhalde bundan sonra Başbakanlık’tan bol bol atlatma haberler yapar.”

40 milletvekili Hac’ca gitmiş.
Şeytan taşlarlarken, “Biraz ayıp olmuyor mu arkadaşlar” diye uhrevi bir ses duymazlar inşallah!
Fahrettin Fidan

Müftü

Diyarbakır Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş’tan aşağıdaki mesajı aldık...

“11 Ekim 2012 tarihli köşe yazınızdaki duyarlılığınız için öncelikle teşekkür eder, huzurlu ve sağlıklı günler geçirmenizi niyaz ederim.

İlimiz Çüngüş İlçesi Üçpınar köyü ile ilgili iddiaları yerinde incelemek üzere muhakkik görevlendirilerek sonucunu, iddia sahibi Sn. Mehmet Durmuş’a bildireceğiz. Kendileriyle telefonla ayrıca da görüşmüş bulunmaktayım.”

O yazımızda okurumuz Mehmet Durmuş’un Çüngüş Üçpınar’da açılan yeni camiye Hürriyet ve Milliyet’in verdiği kimi dini kitapları gönderdiğini fakat cami hocasının sırf gazetelerden geldiği için kitapları camiye sokmadığını anlatmıştık. Müftü Bey’e teşekkür ediyoruz...