Bir füzenin ettiği!

Melih Aşık; Hava sahamızı ihlal eden her uçak düşürülmüş olsa geçen yıl Türkiye’nin 114 uçak düşürmüş olması gerekirdi...

Hava sahamızı ihlal eden her uçak düşürülmüş olsa geçen yıl Türkiye’nin 114 uçak düşürmüş olması gerekirdi... Çünkü o bir yıl boyunca hava sahamız 114 kez ihlal edilmiş... Askeri kaynaklara göre bu ihlaller 20 saniye ile 9 dakika arasında sürmüş. Ancak her biri diplomatik yollardan tatlıya bağlanmış.
Rusya düşürülen SU 24 uçağının hava sahamızı ihlal ettiği savını kabul etmiyor.
Türkiye ise uçağın Hatay sınırını 2 kilometre boyunca toplam 17 saniye ihlal ettiğini savunuyor. Bu durumda uçağın 390 km hızla gitmesi gerekir ki bu yavaşlık mümkün görünmüyor.
Sonuçta Soğuk Savaş’tan bu yana 25 yıldır taş üstüne taş konarak inşa edilen çok önemli bir komşuluk ve dostluk zamansız bir füze ile yıkılıverdi. Acı ve üzüntü verici olan bu...
Türkiye anlamsız bir şekilde, Putin’in söylediği gibi (sanki uçağı düşürülen Türkiye uçak düşüren Rusya gibi hareket ederek) konuyu anında BM ve NATO’ya taşıdı.
Ve hem ABD hem NATO beklenmedik bir tavır sergilediler... Geçen ay Türkiye’yi Rusya’ya karşı tahrik eden NATO ve ABD bu defa: “Konu bizim dışımızdadır. Türkiye ile Rusya arasındadır” diyerek geri çekiliverdiler. Ankara umarız bu dostlarına güvenmenin vereceği sonucu görmüş, Rusya ile anlaşmaktan başka çaresinin olmadığını anlamıştır. ABD taşeronluğu bugüne dek belki iktidar koltuklarına destek vermiş ama uluslara hayır getirmemiştir...

NİYET
AKP’nin tek başına iktidar olması soğuk duş yaptı ama.. Eğer böyle olmasa ve bir CHP - AKP koalisyonu kurulsa acaba daha iyi mi olacaktı? Hayır... O takdirde CHP’nin eriyişini izleyecektik.
Güçlü bir CHP muhalefeti, sanırız ülke için CHP’li koalisyondan daha yararlıdır.
Peki CHP’nin güçlü bir muhalefet oluşturmaya niyeti var mı?
Eğer varsa kolları hemen sıvaması ilk iş olarak bir gölge kabine oluşturması beklenir.
CHP içinde muhalefeti yıllardır bir avuç milletvekili yürütüyor. Diğerleri saklanıyor.
Mevcut her bakanlık için bir komite oluşturulur, her birinin başına bir gölge bakan konulur...
Hükümet icraatı bu komitelerce yakından izlenirse CHP gerçek bir muhalefte partisi olur. Niyet var mı?

AKP Bayır Bucak Türkmenlerini bu kadar çok düşünüyorsa; Türkmenlerin yaşadığı Türkmendağı İslamcı teröristlerin eline geçerken neredeydi?
Akif Kökçe

ESLEN
Emekli General Nejat Eslen yazıyor:
“Suriye’de Türkiye ile Rusya arasındaki gerilimin gerçek nedeni iki ülkenin Suriye ile ilgili hedeflerinin farklı oluşu ve çatışmasıdır.
Suriye’de halen en önemli oyun kurucu aktör Rusya’dır.Türkiye’de oyun kurucu olma gayretleri içindedir.Rusya ve Türkiye gelecekte farklı birer Suriye arzu etmektedirler.Bu farklılıklara rağmen Rusya ve Türkiye Suriye’nin geleceğini birlikte inşa edebilirler. Bu da ancak uzlaşma ile mümkün olabilir. Uzlaşma ile çıkarları gerçekleştirmenin maliyeti düşüktür. Türkiye de böyle yapmalıdır. Türkiye’nin Rusya’yı düşmanlaştırması rasyonel bir davranış değildir ve hem Rusya hem Türkiye’ye zarar verir.”

Şipşak program!
64. Hükümet’in bakanları önceki gün (salı günü) Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı. Bugüne kadar Bakanlar Kurulu’nun açıklanması ile hükümet programının okunması arasında ortalama bir hafta geçerken bu defa neredeyse 24 saat bile geçmedi. Yeni hükümetin programı dün (çarşamba günü) Meclis’te okundu.
Bu durumda akla takılan sorular mı? Ciddi bir çalışmanın ürünü, dolayısıyla ciddi bir belge olması gereken hükümet programı 24 saatte mi hazırlandı? Böyle bir şey pek mümkün olamayacağına göre... Hazırlıklara önceden, ortada daha hükümet ve bakanları yokken mi başlandı? Kesin hali yine hükümet ve bakanlar belli değilken mi ortaya çıktı? Hazırlıklar ve yazım çok önceden yapıldıysa programı kim ya da kimler hazırladı? Hükümet üyesi bakanlar adlarına hazırlanan “kendi programları”nı ilk ne zaman ve nerede gördüler? Onların bu duruma itiraz edebilecekleri hiç düşünülmedi mi? Yoksa Başbakan tarafından Genel Kurul’da okunurken onlar da sokaktaki vatandaşla aynı anda mı bilgi sahibi oldular?
Bu durum onları rahatsız etmedi mi?
Sorularımızı uzatıp çiçeği burnunda bakanlarımızı daha fazla rahatsız etmek istemiyor, cümlesine Allah rahatlık versin, diyoruz!

Melih Aşık - Milliyet