Biraz daha kavga!

Tarih: 02.10.2015

Melih Aşık; Kavgaları azaltmak yerine çoğaltmaktan yarar umanlar, buradan nereye varacaklarını umuyor? Barış ve huzura mı? Efendim?

Bir gazeteci “İstersek seni sinek gibi ezeriz”. “Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun” veya “Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak oldu” gibi tehditlere uğruyor ve yargı bu tehditlerde suç görmüyorsa...
Hemen her gece iktidara yakın ekranlarda linç programları düzenleniyor...
Kendini yargı yerine koyan bir takım adamlar gazetecilere suç ve ceza biçiyorsa... Emniyet tehdit altındaki gazeteciye ısrarla koruma vermiyorsa...
Olacak olan budur... Geçmiş olsun Ahmet Hakan...
Artık eski politikacı sayılan Bülent Arınç söylenecek her şeyi söylemiş attığı tweetlerde:
“Geçmişten bugüne, basına, gazetecilere, gazete sahiplerine yapılan gizli-açık tehdit, baskı ve hedef göstermelerin kötü sonuçlarını görmüştük.
Gazetecilere, yine kendi camialarından, eski - yeni medya patronlarından ya da gazetecilerden tehdit gelmesi de ayrı bir facia. Bu kötü rüyadan bir an önce uyanmamız dileğiyle...”
Gazeteciler neden sık sık saldırıya uğrar?
Birileri gerçeklerin yazılmasından veya söylenmesinden hoşlanmadıkları için...
Türkiye bir cinnet halini yaşıyor... Bir yanda şehit kanları ve bölünme tehlikesi, bir yanda iktidarın cemaatle savaşı gibi iç savaşlar. Bir yandan medyaya saldırılar...
Kavgaları azaltmak yerine çoğaltmaktan yarar umanlar, buradan nereye varacaklarını umuyor? Barış ve huzura mı? Efendim?

Ağır kucaklama!

Cumhurbaşkanı Kenan Evren 12 Eylül sonrası seçilen ilk Meclis’i açarken salona girdiğinde üç Halkçı Parti milletvekili; Fikri Sağlar, Cüneyt Canver ve Ali İhsan Elgin ayağa kalkmamış, bu olay gündemin baş sırasına oturmuştu. Bunca yıl sonra dün ilk kez benzer protestolar yaşandı. CHP’li kimi milletvekilleri salona girmedi. HDP’liler Meclis salonunu terk etti. Dün yaşanan diğer bazı ilkler mi...
Hiçbir muhalefet lideri salonda bulunmadı. Cumhurbaşkanı konuşurken sıralardan kendisine laf atıldı... Cumhurbaşkanı laf atanlara cevap verip gerilimin artmasına yol açtı. Eski partisinin Kürt kökenli milletvekillerini “Gerçek Kürt, kabul ederken protestocu partinin Kürt milletvekillerini tam tersi şekilde suçladı... Siyasi parti lideri gibi konuşmamak için özel bir gayret sergilemedi.
Erdoğan’ın Meclis’teki konuşmasında bir cümle özellikle dikkatimizi çekti:
“Bu aziz kürsüde edilen yeminlere, yapılan ahitleşmeye uymak, herkes için demokratik bir görevden öte ahlaki bir vazifedir.”
Bu ahlaki vazifenin hatırlanması ve hatırlatılması son derece yerinde oldu!

Guguk
Diyarbakır Bismil’de çatışma çıktı. Terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H’lilerin attığı roket bir eve isabet etti.
8 yaşındaki Elif Şimşek’in kafası parçalandı.
Olay çok büyütülmedi. Alt tarafı roketi atan PKK idi. Eğer kazayla devletin attığı bir silah küçük kıza isabet etseydi tabii o zaman olay günlerce işlenirdi.
Olayla ilgili bir açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, terör örgütüne, “Sivil yaşam alanlarında çatışmaya girmemesi ve bu tür silahlar kullanmaması” çağrısında bulundu.
Bu çağrıya göre PKK askere, polise, korucuya karşı roketatar gibi silahlar kullanabilirdi. Çünkü onlar düşmandı. Ama sivillere karşı dikkatli olmalıydı. Barış bunu gerektirirdi!

Suriyeli sığınmacılar “Türkiye’de köle gibi çalıştırılıyoruz” diyorlar!
Suriyelilerin
“Esad rejimi daha iyiydi” diyerek Suriye’ye kaçması yakındır!
* * *
4+4+4 nedeniyle bu yıl 36 bin 401 kız çocuğu okula gönderilmemiş!
AKP “Haydi kızlar okula” yerine
“Haydi kızlar kocaya” kampanyası yapıyor.
* * *
İktidar “Açılımda PKK ile mücadele edilmemesi kamu görevlilerin zafiyeti” diyor.
Madem öyle! Görevini yapmayanları yargılasınlar!
* * *
Ankara’da belediye otobüsü faciası: 12 ölü, 12 yaralı!
Gökçek hac organizasyonunu bıraksa da
kazasız belasız otobüs işletmeyi denese!
Akif Kökçe

Rüzgârlar seni yüzüstü bıraktı mı küreklere asıl...
Erasmus

Melih Aşık - Milliyet