Tarih:
14.05.2016
Böyle gitmez!
Melih Aşık; Güneydoğu’da terör çoktan savaşa dönüştü. Her sabah yeni bir “acı haber”le uyanıyoruz. Çatışmasız, şehitsiz, tuzaksız, patlamasız gün geçmiyor.
Güneydoğu’da terör çoktan savaşa dönüştü. Her sabah yeni bir “acı haber”le uyanıyoruz. Çatışmasız, şehitsiz, tuzaksız, patlamasız gün geçmiyor.Bu kanama nasıl duracak?
İlçeleri temizlemekle sonuç alınmıyor... Kaldı ki o da belalı iş... Nusaybin’de operasyonlar iki aydır sürüyor, şehit sayısı 58 oldu...
Arada bir Hava Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’taki hedefleri bombaladığı haberleri geliyor. Ancak bugüne dek örgütün beyin kadrosuna bir zarar verildiğine tanık olmadık. Oysa sonuç almak için ilk ve gerekli şart PKK’nın beyin kadrosunu tasfiye etmek. Bunun için ne yapmalı?
Irak devleti PKK örgütünün yönetici kadrosunun varlığına, kamplarına, cephaneliklerine, eğitim alanlarına engel olmuyor. Oysa Irak Anayasası’nın 7. maddesi bakın ne diyor:
“Devlet terörizmin bütün şekilleriyle mücadele edecek ve topraklarının terör eylemleri için bir üs, bir geçiş yolu veya eylem alanı olmasını önlemek için çalışacaktır.”
BM Güvenlik Konseyi’nin 1373 sayılı kararında ise:
“Bütün ülkelerin, terörist eyleme karışmış kişilere aktif veya pasif hiçbir destek veremeyeceği, terörist faaliyetlerin önlenmesi için gerekli bütün tedbirleri alacağı” yazılı.
Türkiye’nin konuyu BM nezdinde mesele yapması, protesto etmesi, Irak müdahale etmediği takdirde Türkiye’nin bu müdahaleyi bizzat yapacağını açıklaması ve bu doğrultuda adım atması gerekir. Bunları yapıyor muyuz? Hani nerede?
YARGI
C.B. adlı 18 yaşından küçük çocuk, Melih Gökçek’e “O... çocuğu” vb. benzer hakaretlerle dolu bir tweet atıyor. Melih Gökçek çocuğu mahkemeye veriyor. Çocuk mahkemede o Tweet’i Melih Gökçek’in “Sizin o Ata’nız sünnetsiz idi, dinsiz idi” sözlerine karşılık attığını söylüyor. Sözlerinden dönmüyor.
Mahkeme çocuk hakkında beraat kararı veriyor. Bu kararı TCK’nın “Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir” diyen 129’uncu maddesine dayandırıyor. Gökçek’in avukatları davayı Yargıtay’a taşıyor, Yargıtay da mahkemenin kararını onaylıyor. Gökçek ayrıca Atatürk’e hakaretten yargılanmalıdır.
İktidar “Biz sadece Kızılay’a kan veririz” diyor.
Oysa vatandaş ayrıca PKK’ya, IŞİD’e, kazalara, cinayetlere de veriyor...
***
Düşük profilli başbakan aranıyor!
Millet artık CV’sine yeteneklerini değil, acizliklerini yazacak…
Akif Kökçe
NİZİP
Nizip mülteci kampında 30 çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıktı.
Keşke bu kadarla kalsa... İlerleyen zamanda daha neler ortaya çıkacak.
Ve Türkiye konukseverliği ile değil, kamplarda insanlara kötü muamele yapmasıyla şöhret bulacak.
2.5 milyon mülteciyi alıp bir kısmını kamplara doldurmak iyi de...
O insanları insan gibi yaşatmaya da mecbursunuz.
Avrupa o yüzden, yani bu insanlara insanca yaşam sağlayamayacağı için sınırlarını kapatıyor. Biz ise hâlâ tehlikenin farkında değiliz. Bir bakanlık kurmalı, mültecilerin sorunlarına azami dikkatle eğilmeliyiz.
Bu konuda Batı ile ortak projeler hazırlamalıyız.
Geleceğimizi karartacak bir sorunla karşı karşıyayız.
Tek sandık mümkün!
Yeni bir durum mu var? Evet var. En azından yeni bir iddia var.
Görünüşe bakılırsa AKP dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliğini bir an önce yapmak istiyor. Ancak geçtiğimiz perşembe günü AKP’li milletvekilleri toplu halde Meclis’e gelmeyince toplantı yeter sayısı sağlanamadı ve dokunulmazlıkların kaldırılması önümüzdeki haftaya kaldı. CHP’li Murat Emir, AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasını geciktirmek için bilerek Meclis’e gelmediğini söylüyor. Nedenini şöyle açıklıyor.
“Kanaatimce AKP, ‘dokunulmazlıklar’ ile hemen ardından getireceği ‘partili cumhurbaşkanı’ değişikliğini tek paket halinde referanduma götürmek istiyor. Aynı sandıkta oylanmasını planlıyor.”
Murat Emir bu iddiayı hem sezilerine hem bazı duyumlarına dayanarak ortaya atıyor. Ve devam ediyor:
“Bilindiği üzere 330 - 367 aralığında geçen anayasa değişiklikleri Resmi Gazete’de yayımından en geç 60 gün sonra referanduma götürülmek zorunda. Dokunulmazlıkla ilgili değişikliklerin onayını Cumhurbaşkanlığında biraz bekleterek, biraz geciktirerek öte yandan partili cumhurbaşkanı değişikliğini belki biraz öne alarak tek paket halinde aynı gün referanduma sunmayı planlıyorlar.”
Bu elbet bir iddia ancak Beştepe de malum, kimsenin aklına gelmeyen çözümler icat etmeyi ve sürprizi seviyor.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları