Bozkurt heykeli

Melih Aşık; Kuşadası'nda Salı günü Cumhuriyet tarihinde çok önemli yeri olan bir hukukçunun, Mahmut Esat Bozkurt’un heykeli açılıyor.

Kuşadası'nda Salı günü Cumhuriyet tarihinde çok önemli yeri olan bir hukukçunun, Mahmut Esat Bozkurt’un heykeli açılıyor. Aydın Belediyesi tarafından Ferit Özşen’e yaptırılan 2 metre 20 santim boyundaki heykel, mermer kaide üzerinde yükselen bronz gövdeden oluşuyor.
Mahmut Esat Bozkurt, Türkiye’nin modern hukuk sisteminin kurucusudur. İsviçre’de hukuk doktorası yapmış, 1919 yılında yurda dönerek doğum yeri olan Kuşadası’nda milli mücadeleye katılmış, 1922’de 30 yaşında iktisat vekili olmuş, 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni toplamış, 1924 yılında Adliye vekilliğine getirilmiş, 1925 yılında Ankara Hukuk Mektebi’ni kurmuştur.
17 Şubat 1926 günü TBMM’de oybirliği ile kabul edilen ve kadın erkek eşitliğini sağlayan Medeni Kanun’un mimarıdır. Türk Ceza Kanunu, Kabotaj Kanunu, Ticaret Kanunu, Hukuk Mahkemeleri Usulü Kanunu gibi temel yasalarımız onun bakanlığı döneminde, 1926 yılında hazırlanıp yürürlüğe girmiştir.
Mahmut Esat Bey dünya çapında ününü Bozkurt - Lotus davasıyla yapmıştır.
1926 yılında Ege’de Lotus adlı Fransız yolcu gemisinin Bozkurt adlı şilebe çarparak batırması sonucu Fransız kaptanın yargılanması ve 80 gün hapse çarptırılması büyük olay olmuş, iki ülke arasındaki gerginlik Lahey Adalet Divanı’na yansımış, Mahmut Esat Bey Türkiye’yi savunmuş ve davayı kazanmış, soyadı bu başarısı üzerine Atatürk tarafından verilmiştir... Bozkurt, ömrü boyunca laik cumhuriyetin savunucusu oldu. Salı günü Kuşadası’nda Prof. Aysel Çelikel ve Prof. Hüseyin Pazarcı’nın da katılacağı bir panel sonrasında heykel “Aydınlanma Alanı”nda törenle açılacak... Alan biraz daha aydınlanacak.

Bozkurt’u tanımak

Cumhuriyet ve Kemalizm karşıtları Mahmut Esat Bozkurt’un bir iki cümlesini ele alıp hangi ortamda ifade edildiğine bakmaksızın, onu linç etmeye kalkışırlar. Bozkurt’la ilgili o iki cümleden başka bildikleri de yoktur.
1930’larda kitapçılarda sosyalizmi anlatan kitap bulamazsınız. Bu alanda temel kitap olan Max Beer’in ünlü “Sosyalizmin ve Sosyal Müca-delelerin Tarihi” ni Mahmut Esat, Cumhur-başkanlığı özel kaleminden Zühtü Uray’a çevirtir. Özgürlük anlayışını şöyle ifade eder:
- “Ben Türk’üm ve milliyetçiyim. Dünya uygarlığına eş olmuş bir kuşağın çocukları sosyalistleri, komünistleri okumaktan korkmazlar. Ben şuna inanıyorum ki düşünceleri okumadan, incelemeden, eleştiriden kaçanlar yalnız zayıf düşüncelilerdir. Dünyada düşünceleri yenecek bir kuvvet yoktur. Bir kuvvet vardır, o da daha kuvvetli bir düşüncedir.”
Bozkurt, bakanlıktan ayrıldıktan sonraki yazılarında sık sık Marx’ın neden Türkçe’ye çevrilmediğini sorar. Ancak sistem olarak komünizme karşıdır. Tabii her zaman laik cumhuriyetin üzerine titrer...
1933 yılında İzmir, Anadolu gazetesindeki baş yazısında gençlere şöyle seslenir:
“Büyük Türk Genci, Türk ihtilali, yobazların dinsizlik dediği laikliği, şu sana birer birer saydığım rezaletlerin ve bunlara benzer maskaralıkların önüne geçmek için ileri sürdü. Allah’ın dinini, soyguncuların elinde, millet ve memleket aleyhinde kullanılan alet olmaktan kurtardı. Laiklik, dini, din soyguncularının elinden alarak, en temiz yere, Türklerin vicdanlarına koydu. Sen laikliği can pahasına müdafaa ederken, bileceksin ki vicdanları koruyor, din soyguncularını yok ediyorsun.”

BOMBA

Bu hafta büyük katliamlardan birinin, Dresden bombardımanının 70. yılıydı...
2. Dünya Savaşı’nın bitimine doğru, 13 Şubat 1945 gününden başlayarak İngiliz ve Amerikan uçakları Almanya’nın Dresden kentini ağır şekilde bombaladılar.
Dresden Almanya’nın kültür şehriydi. Savaş sanayii ve savaş araçları barındırmıyordu. Savaşın bitimine doğru hedef olacağı kimsenin aklına gelmezdi. O yüzden diğer kentlerden büyük ölçüde göç almış, yaralılar buraya taşınmış, nüfusu 1 milyonu aşmıştı.
Birinci gün İngilizler, ikinci gün Amerikalılar kentin üzerine binlerce ton bomba attı. Ölü sayısı tahminleri 250 bine kadar uzanır. Kayıplar Hiroşima’dan ağırdır. Bir savaş suçu söz konusudur. Ama İngiltere ve ABD hâlâ özür dilememiştir.

Açılım ortaklığı seçimlere nasıl yansıyacak?
Batıdaki HDP adayları AKP’den değil,
“muhalefetten oy çalacak kişilerden” seçilerek!
Akif Kökçe
***
Diyanet “Nişanlı çiftlerin el ele dolaşması İslam’a uygun değil” diyor.
Diyanet tüm uygunsuzlukları açıkladı, yolsuzlukların İslam’a uygun olup olmadığını hâlâ açıklamadı...
Akif Kökçe

CART

Önümüzdeki seçimler için yardım miktarları belirlendi...
AKP 177 milyon lira
CHP 92 milyon lira
MHP 46 milyon lira hazine yardımı alacak...
Peki seçime girecek diğer 28 parti ne alacak...
Sıfır lira...
Bir vatandaş seçime bağımsız olarak girmeye karar verirse kaç para ödeyecek?
Tam 10 bin 167 TL...
Parası olmayana bu “demokrasi”de ekmek yok...
Düzenin partileri yolları tutmuş...
Düzeni değiştirmek isteyene geçit yok...
Ama seçimden sonra bol bol dinleriz...
“Halk bizi seçti”
“Milli irade”
“Demokrasi”
Cart curt...

Melih Aşık - Milliyet