Bu işin sonu

Tarih: 29.11.2013

Melih Aşık; Genç kızlar TOMA’larda tacize uğradılar. İktidar cenahından hiç bunları ayıplayan olmuş muydu?

Geçen çarşamba sabahı gazetelerde mutlu haberler okunuyor:

“Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani Türkiye’ye gelecek.

Ankara’da bölge petrolünün Türkiye’ye taşınması ve doğalgaza ilişkin anlaşmalar imzalanacak...”

Barzani Ankara’ya geliyor. “Yeni yıldan önce Türkiye’ye petrol pompalayacaklarını” söylüyor.

Fakat anlaşmanın imzasına saatler kala...

Washington’da, ABD Dışişleri Sözcüsü Jen Psaki’ye bu konu soruluyor... Cevap:

- Irak Federal Hükümeti’nin onayı olmadan Irak’tan petrol ihracını desteklemiyoruz.

Aynı saatlerde Irak Başbakanı Maliki’nin sözcüsü Musavi konuşuyor:

“Böyle bir anlaşma olursa Bağdat - Ankara ilişkileri ciddi şekilde hasar görür.”

Ve... Erdoğan - Neçirvan Barzani görüşmesinde petrol sözleşmesi imzalanmıyor. İleri tarihe erteleniyor!

Böyle bir anlaşmaya ABD ve Irak’ın onay vermeyeceğini kestirmek çok mu zordu?

Madem ABD ve Irak onay vermeyince imzayı atamayacaktınız, neden önce onlara sormadınız?

Aynı şey Çin füzesinde olmadı mı? Bir çocuk bile Çin’den füze alınmasına ABD ve NATO’nun suskun kalmayacağını bilebilirdi. Çin’le anlaşmayı yaptılar. ABD posta koyunca anlaşmayı ertelediler.

Çok bilinen türküdür:
“Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi
Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?”
Türkiye’nin Dış Politika ilkeleri arasına bu türküyü de ilave etmek gerekiyor!

Karanlık başkent

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşların faaliyetlerine yönelik olarak, milletvekillerince, son dönemde (2011’den itibaren) TBMM Başkanlığı’na 53 adet yazılı ve sözlü soru önergesi verilmiş. Bakanlar ve Başbakan’a yönelik bu önergelerin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan alınacak bilgi ve belgelere göre cevaplandırılması gerekiyordu.

Ne var ki, bu önergelerin bir teki bile yanıtlanmamış...

Önergeye muhatap olan bakanlar bunları mutlaka Ankara Belediyesi’ne iletmiştir.

Anlaşılan Ankara Belediyesi talep edilen bilgileri vermemiş...

Bakanlar da üstelememiş... Çünkü onların da sık sık Melih Gökçek’e işi düşüyor!

İyi de böyle demokrasi olur mu?

Halkın cebinden çıkan paraların denetlenmediği, bu paraları harcayan kişilerin hesap vermediği bir rejime demokrasi denebilir mi? Ancak orta oyunu denebilir...

ÖTEKİ

Gezi olaylarında cesaret göstermiş soylu bir oyuncuyu, Barış Atay’ı uydurma gerekçelerle gözaltına alıp kelepçe taktılar. Barış Atay’ın da onlara bir mektubu var. O mektubun sadece son paragrafını alıyoruz buraya:

“Böyle devam etmez, hiçbir dikta sonsuza kadar sürmez.

Çünkü hiçbir toplum; sizin sandığınız ve buna güvendiğiniz kadar aymaz değildir.

Şimdi soracaksınız. ‘Sen kimsin de bunları söylüyorsun?’ diye.

Ben bu ülkenin, durmadan ötekileştirdiğiniz fertlerindenim.

Bu ülkede; size rağmen insanca yaşayacağımıza olan inancı kaybetmeyenlerdenim.

Ben geleceğine sahip çıkan ve bunu gasp etmeye çalışanlara hesap soran biriyim. Ben beğenseniz de beğenmeseniz de üreten, okuyan, eleştiren, sorgulayan ve cevap isteyen bir bireyim.

Yani anlayacağınız ben; siz değilim!

Peki siz kimsiniz?”

AKP - Cemaat evliliği bitiyor.
Birlikteliğin ürünü olan yandaş “yargı, emniyet, istihbarat, medya” kimde kalacak acaba?
Akif Kökçe

AYIP

Kamer Genç, Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’a Japon Büyükelçiliği’ndeki törende “Bu hanım hangi sıfatla konuşuyor” diye tepki gösteriyor. Sözlerinde bir hakaret yok ama... Orada çevrenin duyacağı şekilde bir tepki sergilemek de elbet doğru değil. En başta ev sahibine karşı ayıp olmuş...

Bu arada... AKP’de ilgili ilgisiz şahıslar ayağa kalkınca... Twitter’da hatırlatıldı... Taksim dayanışması Genel Sekreteri 62 yaşındaki Mücella Yapıcı, Gezi olayları nedeniyle gözaltına alınmış, Emniyet’te çırılçıplak soyularak aranmıştı... Genç kızlar TOMA’larda tacize uğradılar. İktidar cenahından hiç bunları ayıplayan olmuş muydu?

Melih Aşık - Milliyet