Bugün 90 yaşında

Tarih: 29.10.2013

Melih Aşık; Sayın milletvekili tabuları yıkacaksa Suudi Arabistan’da başı açık dolaşsaydı ya...

Cumhuriyetimiz 90 yaşında... Cumhuriyetle gelen bağımsızlık, onur ve aydınlığa karşı savaşanlar her zamanki gibi işbaşında... Ne demişti gençlere Atatürk:

“Cumhuriyet’i bizler kurduk sizler yaşatacaksınız...”

Cumhuriyet’in ne olduğunu Atatürk, 1923 yılı sonbalarında Neue Freie Press gazetesine anlatıyor:

- Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Yürütme gücü, yasama yetkisi, ulusun tek gerçek temsilcisi olan Mecliste doğmuş ve toplanmıştır. Bu iki sözü bir kelimede özetlemek mümkündür: Cumhuriyet...

Cumhuriyet, Türk tarihinin 20. yüzyıldaki en büyük devrimidir. 600 yıllık saltanatı kaldırmış, Meclis’in duvarına “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözleriyle demokrasinin de anayasasını asmıştır. Atatürk konuşuyor:

- Yeni Türkiye devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Eski kuruluş ise bir kişi devleti, kişilerin devletiydi...

Rejim şimdi yeniden “kişi devleti”ne dönüş aşamasında. Emperyalizmin uzantıları, padişah özentileri, şeriat özlemcileri hep birlikte Cumhuriyet’i yok etmeye çalışıyor.

Kavganın bayraktarlığını yapanlara bakıyorsunuz...

Demokrasiye, hukuka, insan haklarına, çağdaşlığa, bilime, sanata var güçleriyle karşılar...

Anlıyorsunuz ki... Şikâyetleri Cumhuriyet’in eksikleri değil aydınlığı ve erdemidir.

Var olasın Cumhuriyet...

Meclis’te türban

CHP milletvekili Dilek Akagün Yılmaz söze:

- AKP iktidarı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. yılında tam bir öç alma duygusuyla laik, demokratik ve çağdaş Cumhuriyet’i ortadan kaldırma girişimlerine hız kazandırmıştır, diye başlıyor.. Konu: Kamuda türban... Dilek Hanım, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 2005 yılındaki şu sözlerini anımsatıyor:

- Kamu görevlileri için dini sembollerin taşınması yasaklanmıştır. Gerekçe şudur: Boynunda haç taşıyan bir kamu görevlisi Hıristiyanlığı sembolize ederse bir Musevi başındaki takkesiyle veya bir Müslüman başörtüsüyle karşısındakine mesaj vermeye çalışan kamu görevlisi kendisinden eşit hizmet almaya çalışanlara bir korku verebilir.

Tarafsız davranmayacağı konusunda endişe verebilir.

Ne güzel konuşmuş Arınç... Bu doğru sözleri unuttu mu? Neden unuttu?

Akagün Yılmaz devam ediyor:

- TBMM’ye boynunda haç, Musevi takkesi, rahibe kıyafeti gibi dini simgelerle nasıl girilemezse türbanla da girilemez. Böylesi bir girişimde bulunacağını ifade eden AKP li iki kadın milletvekili Anayasayı ihlal suçu işleyeceklerdir.

Çelenk

Saat 13:00... Kadıköy İskele Meydanı’nda Cumhuriyet Bayramı kutlama töreni yapılıyor... İlk çelengi Kadıköy Kaymakamı koyuyor... Tenekeden bir çelenk... Daha sonra Garnizon Komutanlığı ve Kadıköy Belediyesi’nin çelenkleri yerleştiriliyor. Onlar çiçeklendirilmiş. Yılda bir kez, en önemli bayramda anıta çelenk koyuyorsunuz... Acaba birkaç kuruşluk çiçek alıp üzerine iliştirmek zor mu?

Daha sonra partilerin çelenkleri konuluyor.. CHP ve MHP’den sonra DSP ve İşçi Partisi’ne geçiliyor. AKP ve BDP çelenk koymuyor... Onlar bu Cumhuriyet’in partileri değil mi? Değiller anlaşılan...

Hac’dan dönen AKP milletvekili Gülay Samancı

tabuları yıkmak için Meclis’e başörtülü girecekmiş. Sayın milletvekili tabuları yıkacaksa Suudi Arabistan’da başı açık dolaşsaydı ya...

***

Cumhuriyet Bayramı’na buz gibi soğuklar ama
“cumhurbaşkanı” olmak için yanıp tutuşuyorlar...
Akif Kökçe

Malatya

Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Cemil Çelik, kızının Hukuk Fakültesi’nde tek başına öğretim görevlisi sınavına girip kazandığı haberlerine ilişkin şu açıklamayı gönderdi:

“Alınacak elemanlar için YÖK’ün web sitesinde ilana çıkılmış, ilan 15 gün tahtada kalmıştır. İlana çıkılan kadrolardan birisi de Hukuk Fakültemizin İnsan Hakları Anabilim Dalı öğretim görevlisi kadrosudur. Bu kadroya başvuran tek aday kızım olmuştur. Bahse konu aday, başvuru koşullarını ziyadesiyle sağlamış olup ilanda adayı tanımlayan özel bir tanımlama da yer almamıştır. Kızım ayrıca başka bir üniversitede üç yıldır öğretim elemanı olarak çalışmaktadır.”

Namuslu birisini aldatmak kadar kolay şey yoktur.
La Fontaine

Melih Aşık - Milliyet