loading
close
SON DAKİKALAR

Çankaya soruları

Melih Aşık
Tarih: 08.05.2014

Melih Aşık; Başbakan ve bakanlar yasada ad verilerek açıkça belirtilmemiş. Onların statüsü nedir?

Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 11. maddesi diyor ki:
“Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri... aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır...”

Başbakan ve bakanlar yasada ad verilerek açıkça belirtilmemiş... Onların statüsü nedir?
Eski Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’a bu konudaki mütalaasını sorduk... Dediği:
- Başbakan elbet kamu görevlisidir ve bu yasaya göre adaylığı kesinleştiği anda görevden ayrılması gerekir...
Hukukçu CHP Milletvekili Atilla Kart aynı görüşte. Örnek veriyor:
- Hatırlarsanız yerel seçimler öncesinde belediye başkanlığına aday olan bakanlar yasada açık hüküm olmamasına karşın doğrusunu yaparak etik gerekçeyle istifa etmiş, Başbakan da o gerekçeyi yerinde bularak istifaları kabul etmişti. Kendisi de o şekilde davranmalıdır.
Kesin aday listeleri YSK tarafından 11 Temmuz 2014 Cuma günü Resmi Gazete’de yayımlanacak... Başbakan’ın o tarihte görevi bırakması gerekir. Ancak siyasetin zirvesindeki konuşmalara bakıyorsunuz... Başbakan ve çevresi hiç o havada görünmüyor.

YSK konuya açıklık getirmeli.

Yalancı saat

Aydınlık gazetesi iyi gazetecilik yapmış... Ekonomi eski Bakanı Çağlayan’ın rüşvet olarak aldığı iddia edilen 700 bin liralık saati üreten firmanın İsviçre Cenevre’deki merkez mağaza sorumlusu ile görüşmüş.
Zafer Çağlayan, 700 bin TL’lik saati gazete ilanından görüp beğendiğini söylemişti. Gazete ilanı vermediklerini belirten firma yetkilileri, “Özel bir saat ürettiğimiz zaman bunu müşterilerimize elektronik postayla bildiririz” demişler. Çağlayan’ın, “Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor” açıklamalarını da yalanlayan firma yetkilileri “Garanti belgesi, kişiye özel değil saate özeldir. Garanti belgesinde sadece saatte kaç taş var, kaç karatlık altın, seri numarası, üretim tarihi ve garanti süresi yazılır” demişler...
Çağlayan’ın son yazdığı senaryo da tutmadı kısacası. Bu arada Ekonomi Bakanı’nın garanti belgesi üzerinde isim yazılmadığını bilmemesi çok ilginç. Tabii siz isterseniz garanti belgesi elinize tutuşturulduktan sonra üzerine mürekkepli kalemle adınızı yazabilirsiniz!
Bir vatandaş tweet atmış:
“Aslında sorun görgüsüzlükten veya rüşvetten daha vahim. Benim 20 yıllık maaşımı kolunda taşıyabilen adam bakan ve bana dair kararlar veriyor!
Şu tweet ise eski bakanlardan Nami Çağan’ın:
“Demokratik ülkelerde politikacı’nın ‘yalan’ söylemesi, iddia edilen suçun içeriğinden de daha ağır bir fiildir...”
O, demokratik ülkelerde öyle... Bizde yalan - dolan siyaset ustalığı sayılmakta...

DR

Gezi Parkı eylemleri sırasında pek çok insanın hayatını kurtaran hekimler dün Çağlayan Adliyesi’nde yargılanmaya başladı.
Başbakan 8 kişiyi öldüren, sayısız genci yaralayan polisleri kahraman ilan etmişti. Hayat kurtaran doktorlar ise yargılanıyor.
Bu iktidar Dolmabahçe Camii’nde yaralılar tedavi edildi diye ortalığı birbirine katmıştı. Divan Oteli yaralılara kapılarını açtığı için iktidarca aforoz edildi. Yaralılar tedavi edilmesin diye polisler hastane önlerinde barikat kurmuşlardı.
Bunlar ne biçim Müslüman diye soranlar olabilir...
Nijerya’daki Boko Haram Örgütü de Müslüman... Suriye’de insanların ciğerini söken El Kaide mensupları veya Taliban da...
Bazı Müslümanlar bizim bildiğimiz o eski Müslümanlara benzemiyor artık... Bunların gözünü kan ve intikam bürümüş...

Devlet Bahçeli “Reza Zarrab Başbakan olsun” demiş.
Olsun! Kabinede ilaç için bir tane de “rüşvet veren” olsun!
Gülhan Elmas

EKSİ 1

Artı 1 televizyonunda çalışan arkadaşlar topluca istifa ettiler... Can Dündar, Mirgün Cabas, Tahir Özyurtseven, Yavuz Oğhan, Tuluhan Tekelioğlu, Koray Çalışkan hep birlikte kanalı terk ettiler. Can Dündar çok güzel haber programları yapmıştı. Yavuz Oğhan ve Tuluhan Tekelioğlu da öyle...
Kanal 1’in patronu daha önce de Tuncay Mollaveisoğlu, Uğur Dündar ve arkadaşlarıyla yolları ayırmıştı... Sebep görünürde maddi sıkıntı. Ancak esas sebep sanırız yukardan gelen baskılardır. Maddi sıkıntı bahane.
Suç, dürüst yayıncılıktır...
Mesleği onurla yapan arkadaşlara saygı ile...

Para her kapıyı açar ama kilitleyemez...
F. Engels

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları