Tarih:
17.07.2014
Çatı’dan beklenti
Melih Aşık; Hangi konuda ne taahhütler beklenebilir Ekmel Bey’den...
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na karşı özellikle adının ortaya atılış biçimi ve geçmiş kariyeriyle ilgili duyulan ilk tepkiler yumuşama eğilimine girdi. Ekmel Bey ısınma turlarında sakin ve kibar tavrıyla ilgi topluyor. Onur Öymen, Aydınlık gazetesindeki yazısında durumu irdelerken Ekmel Bey’den kimi “taahütler beklendiğini” yazıyor. Onun bu taahhütlerle Cumhurbaşkanlığı seçiminde kararsız kalan seçmenlerin hiç değilse bir bölümünün tutumunu etkileyebileceğini kaydediyor...Hangi konuda ne taahhütler beklenebilir Ekmel Bey’den... Bazılarını sıralayalım...
- Atatürk ilke ve devrimleriyle devletimizin kurucu iradesinin benimsediği dünya görüşüne tümüyle sahip çıkacağı,
- Bütün vatandaşların dini görüşlerine saygı göstereceği, ancak dini düşünce ve söylemlere atıfta bulunmadan devleti yöneteceği,
- Hakim, rektör ve vali gibi üst düzey devlet görevlerine yapılacak atamalarda, hiç bir partinin etkisi altında kalmadan sadece yetenek ve deneyime öncelik vereceği,
- Yargı bağımsızlığını yeniden sağlamak ve yaşanan hukuksuzlukları ortadan kaldırmak amacıyla Anayasa’nın verdiği yetkileri kullanacağı,
- Basının üzerindeki baskıların kaldırılıp ülkemizdeki basın özgürlüğünü dünyanın en ileri ülkeleri düzeyine ulaştırmak için çaba göstereceği,
- İşçilerin haklarını, sağlık ve güvenlik koşullarını çağdaş ülkelerin düzeyine ulaştırmak için gerekli adımları atacağı vb...
Ekmel Bey’in benzer söz ve taahhütleri geleceğe yönelik güven oluşturabilir...
PKK ile CHP...
PKK ile yürütülen müzakerelere yasallık kazandıran 6 maddelik “PKK Yasası”na, CHP’nin destek vermesi eleştiriliyor... Yasaya evet demenin geçen yıl mayıs ayında açıklanan “tutum belgesi”ne ters düştüğü konuşuluyor. Tutum belgesi PKK silahlarını teslim etmediği sürece müzakereye yeşil ışık yakılmamasını öngörüyordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu dün telefonla arıyor:
- Sözü geçen tutum belgesi ile bu yasa çelişmiyor, diyor...
Tanrıkulu bunun bir yasa bile olmadığını, bir çerçeve çizdiğini, 4. maddesini sakıncalı bularak eleştirdiklerini, bunun üzerine maddede değişiklik yapıldığını ekliyor... Ve özetle diyor ki:
- Biz AKP’nin bu sorunu demokrasi zemininde çözmekten öte propaganda amaçlı kullandığı görüşündeyiz. Bu doğrultuda amacımız konunun AKP’nin propaganda malzemesi olmaktan çıkarılması ve TBMM zemininde büyük bir toplumsal uzlaşma ile çözülmesidir. CHP’nin bu tasarıya karşı çıkması, AKP’nin CHP’yi çözüm karşıtı göstererek, çözümün ancak kendi iktidarlarıyla mümkün olacağı propagandasını sürdürmesine neden olacaktı....
CHP uzun süre “Çözüm sürecinin ne olduğunu bilmiyoruz o yüzden destekliyoruz veya desteklemiyoruz diyemeyiz” dedi... Doğru bakış oydu... Şu çözüm süreci nedir, neyi kapsar? Önce bunun açıklanmasını talep etmek gerekir...
BAYRAK
HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a seçim vizyonunu açıkladığı salonda neden Türk bayrağı olmadığı soruluyor. Gelen yanıt güzel sözlerle süslü. Ama içinde “Bayrağımız” veya “Türk bayrağı” gibi deyimler yer almıyor. Demirtaş “T. C. bayrağı” diyor.
Bir süre önce gazeteci Hilal Kaplan Türk bayrağına “Türkiye bayrağı” diyelim yollu bir öneride bulunmuştu. O öneriyi Selahattin Demirtaş da benimsemiş, “Peki adına ne diyelim?” sorusuna “Devlet bayrağı” olabilir cevabını vermişti.
Demirtaş “Türk bayrağı” deyimine karşı bir miktar alerjik. İyi de cumhurbaşkanı seçilirse ne olacak? Cumhurbaşkanlığı forsu bir değil, üzerindeki 16 yıldızla tam 16 “Türk devleti”ni simgeliyor!
Futbolcuların dövmelerine karışan RTE nedense
“Müsteşarın madenciyi, polisin vatandaşı, erkeklerin kadınları”
dövmesine karışmıyor...
***
Zafer Çağlayan’a ‘Saat kaç?’ diye soranlar da işten atılmış.
“AKP dönemi mağdurları partisi” kurulsa
memleketin en büyük partisi olacak.
Akif Kökçe
SOMA
Soma’ya sözü verilen torba yasa komisyondan geçti. Peki verilen sözler ne oldu, derseniz....
- Teftiş raporları tamamlanana kadar hiç kimse madenlere inmeye zorlanmayacaktı. Bu söz tutulmadı.
- Madenler yeniden faaliyete geçene kadar kimseye çıkış verilmeyecekti, pek çok işçinin çıkışı verildi.
- Maaşlar en az iki bin lira olacaktı. Komisyondan iki asgari ücret tutarı olarak geçti.
- 6 maaş ikramiye verilecekti, bu söz de unutuldu.
- Ölen işçiler sivil şehit statüsünde sayılacaktı. Torba yasada yok.
- Taşeron sistemi kaldırılacaktı, aksine yaygınlaştırıyor.
Tayyip Erdoğan lafa gelince bütün halkı kucaklamak iddiasında...
Ama uygulamada sadece patronlar kucaklanıyor...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları