loading
close
SON DAKİKALAR

CHP çark etti

Melih Aşık
Tarih: 15.07.2014

Melih Aşık; CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu parti örgütlerine yazı göndererek CHP’nin “çözüm süreci”ne katıldığını bildirdi.

Meclis’te “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesi” adlı bir yasa tasarısı geçen hafta kabul edildi.

Yasa PKK’yi, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi muhatabı haline getiriyor... Taraf statüsü kazandırıyor. İlginç şekilde “Verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmayacağı” hükmünü getiriyor... Ve buradan da müzakerelerde PKK’ye normalde suç sayılabilecek tavizler verileceği anlaşılıyor.

AKP’nin bu tasarısına MHP karşı çıkarken, HDP ve CHP destek verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu parti örgütlerine yazı göndererek CHP’nin “çözüm süreci”ne katıldığını bildirdi.

CHP’li milletvekilleri yasaya desteklerini Meclis’teki oylamaya katılmayarak verdiler. Sadece üç milletvekili Birgül Ayman Güler, Dilek Akagün Yılmaz ve Gürkut Acar olumsuz oy kullandı.

Bu noktada akıl almaz bir tutarsızlık gözleniyor.

CHP geçen yıl Mayıs ayında Parti Meclisi’nce kabul edilmiş bir “Tutum belgesi” açıklamıştı. Düzgün ve doğru bir metindi bu... Bu belgede:

“AKP, Kürt sorunuyla ilgili girişimlerini gizli tuttuğu, halkımızdan ve CHP’den sakladığı sürece, CHP sürecin hangi aşamasına, nasıl dâhil olacaktır? Bir bilinmeze ve maceraya ortak olmak, CHP’nin sorumluluk ve görev anlayışıyla bağdaşmaz” deniyor, bir çözüm süreci için “PKK’nin silahlarını yetkili kurumlara teslim edeceğini ilan etmesi” şart koşuluyordu.

CHP yönetimi bu ilkelerden aniden neden vazgeçti? Bunun bir izahı olmalı...

TRT’ye dolandırı...

Başbakan’ın seçim kampanyalarını da yürüten Erol Olçok’un TRT’yi 6 milyon lira dolandırdığı yolunda iddialar var. CHP Meclis’e bu konuda bir önerge verdi. Önergeden TRT’nin Erol Olçak’a ait Arter Reklamcılık hakkında dolandırıcılık davası açtığı anlaşılıyor.
***
Dolandırıcılık davası yürüyedursun... Dönelim TRT’ye...
RTÜK üyelerinin talebi üzerine... TRT’nin 4 - 5- 6 Temmuz tarihli yayınları incelendi. Cumhurbaşkanlığı kampanyasında Başbakan Tayyip Erdoğan’a 533 dakika, Ekmeleddin İhsanoğlu’na 3 dakika, Selahattin Demirtaş’a ise 45 saniye yer verildiği görüldü...
TRT aynen yerel seçimlerdeki... Tüm kanallarıyla Başbakan’ın özel televizyonu gibi çalışıyor. RTÜK ve YSK bu adaletsizliğe seyirci kalıyor...
Peki sürekli Erdoğan’a çalışan TRT parasını AKP’den mi alıyor?
Eldeki 2012 rakamlarına göre... TRT’nin elektrik hasılat geliri 662 milyon, bandrol ücret geliri 546 milyon, reklam geliri 160 milyon TL...
Özetle TRT bütçesinin yüzde 87’sini halk ödüyor...
Bazı kişiler tarafından dolandırılan TRT... Halkın parasıyla bir siyasi partiye hizmet ederken... Halkı dolandırmış olmuyor mu? TRT hakkında da bir dolandırıcılık davası açılmayacak mı!

BEY

Başbakan Erdoğan TÜSİAD Başkanı’nı Beylerbeyi sarayında kabul etti, orasını da ofis olarak kullanıyor haberini gazetelerde okuyunca, eyvah dedik, tarihi Saray şimdi Başbakan’ın koruma ve danışman ordusunun hücumuna uğrayacak, taş taş üzerinde kalmayacak, dümdüz olacak...
Ancak konuyu soruşturunca endişelerimiz azaldı. Başbakan meğer Saray’ın içine değil arka tarafındaki Sarı Köşk’e yerleşmiş, burasını çalışma mekânı yapmıştır. Sarayla ilgisi yoktur. Bu iyi... Peki, Dolmabahçe Sarayı yanındaki Musahiban Köşkü’nde çalışan Başbakan ayrıca Beylerbeyi Sarayı’nda neden ofis açtı? Topkapı ve Yıldız Saraylarını da kullanmayı düşünüyor mu? Bu sorularımıza ise muhatap bulamadık!

Başbakanlık için Gül’ün adı geçiyormuş...
Türkiye’de siyaset “Al Gül’üm, ver Gül’üm” den ibaret sonuçta...
Akif Kökçe

PİNA


Milas Havaalanı’nda uçaktan inip Bodrum’a giderken.. Denizi ilk kez Güvercinlik’te görüyorsunuz... Ne muhteşem deniz, ne muhteşem doğa demeye kalmadan... Hemen sağınızda Pina yarımadasını ve tepesine kondurulmuş dev otele tosluyorsunuz... 2006 yılında MNG Holding tarafından Orman Bakanlığı’ndan 49 yıllığına kiralanmış. Bir yıl sonra çıkan yangında üzerindeki tüm ağaçlar yanmış. Denize dolgu yapılmış. Dev yapı kısa sürede yükselmiş. Arada bir mahkeme müdahale etmiş. Ama belli ki rüşvet çarkı iyi işlemiş. Ne Turizm Bakanlığı ne de Muğla Valiliği inşaatı durdurabilmiş. Otel bir rüşvet abidesi gibi Pina yarımadasının tepesinde durup duruyor... Başbakan geçen yıl Bodrum’da kıyıları denetlemiş, sözde ruhsata
aykırı yapıların yıkılmasını emretmişti.
O denetlemenin
de şovdan öte gitmediği anlaşılıyor.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları