CHP kırmızısı!

“Anayasa’nın ilk 4 maddesi bizim için kırmızı çizgidir. Asla tartışılamaz...”

Anayasa Komisyonu ağustos ayında ilk 4 maddeyi tartışmaya açtı...

AKP ve BDP ısrarla “ilk üç maddenin değiştirilemeyeceğini emreden” 4. Madde’nin değiştirilmesini istiyor.

AKP, Atatürk Milliyetçiliği ve laiklik deyiminden, BDP milletin “bölünmez bütünlüğü” ve “Devletin dili Türkçedir” maddelerinden rahatsız.

CHP ile MHP bu konuda sağlam duruyor izlenimi verirken...

Kılıçdaroğlu birkaç gün önce ani bir dönüş yaptı...

Ekonomi Muhabirleri Derneği’ndeki konuşmasında bir soru üzerine “İlk üç maddedeki temel kuralların güçlendirilerek devam etmesi lazım” deyiverdi Kemal Bey... Aynı görüşü CHP Anayasa Komisyonu üyesi Atilla Kart dün yaptığı açıklamada vurguladı:

“İlk 4 maddenin güçlendirilmesi de önerilerimiz arasındadır...”

İlk dört maddenin güçlendirilmesi için ne lazım? İlk üç maddenin kaldırılamayacağına ilişkin 4. Madde’nin değiştirilmesi. AKP ve BDP’nin istediği de budur. CHP 4. Madde’yi kaldırmaya yanaşırsa... Açılan delikten AKP ve BDP’nin istekleri Anayasa’ya anında boca edilir.

İlk 4 madde cumhuriyetin temelidir...

CHP “güçlendirme” diye AKP ve BDP’nin Cumhuriyete aykırı heveslerine kapı açıyor.

Vatan “ortak”mış

CHP Anayasa Komisyonu üyelerinden ikisi Atilla Kart ve Rıza Türmen, BDP - PKK çizgisine yakın önerileriyle dikkati çekiyorlar... Örneğin Kart, 66. Madde’den “Türk” sözcüğünün çıkartılmasını, Türmen ana dilde eğitimi savunuyor. 

Bunlar CHP programına aykırı görüşler.

Atilla Kart dün yaptığı açıklamada yeni bir deyim ortaya attı:

“Ortak vatan - tek devlet”...

Mevcut Anayasa “Türk vatanı” sözüyle başlıyor... Ortak vatan, ne demek? Bu deyimle bu ülkede farklı ulusların yaşadığı mı anlatılmak isteniyor... Yoksa “özerk yönetim”e kapı mı açılıyor. Yoksa her ikisi mi? CHP’li bir hukukçu görüşünü:

- Ortak vatan demek, bölücülük, ayrıştırma, Türk ve Kürt olarak ayırma demektir. Türklük etnisite değildir. Fakat etnisiteye indirgenmek isteniyor, sözleriyle ifade ediyor.

Uşak Milletvekili Dilek Akgün Yılmaz, Meclis’in açılmasıyla birlikte, Atilla Kart ve Rıza Türmen’in Anayasa Komisyonu’nda CHP’yi temsil yetkilerini tartışmaya açacaklarını söylüyor...

CHP’yi yönetenler ikili oynuyor gibiler...

TAKSİM

Yolumuz Taksim’den geçti dün... Yıkılmaya terk edilen AKM hayalet bina gibi duruyor. Gezi Parkı’nı çevreleyen duvarlar yıkık... Meydanın ortasını metroya ya da tünele inen merdivenler işgal etmiş. İki de havalandırma bacası eklenmiş. Meydanın meydan denecek hali kalmamış. Kişiliksiz, karaktersiz, ruhsuz bir alan olmuş. Eski cıvıltısı da kalmamış. Sözde trafik rahatlayacaktı. Oysa karayolu tünelinin Tarlabaşı çıkışı fena halde tıkanıyor. Meydanın öte yanında da trafik kaotik biçimde sürüyor. Mimar Doğan Hasol dostumuz da meydanın tüm estetiğini ve ruhunu kaybettiği görüşünde. Diyor ki:
- Bir jüri kurulmalı, yarışma açılmalı, ortaya atılan fikirlerden yararlanılarak Cumhuriyet Meydanı adına yakışır bir meydan inşa edilmeliydi. Plansız projesiz çalışma meydanı maalesef meydan olmaktan çıkarmış...Yazık...

“Okul sütü projesi” bitmiş. Büyük propagandalarla başlat! Sessiz sedasız bitir!
Millet hizmet sürüyor sansın...
***
“Kurban derisi toplama yetkisi” Türk Hava Kurumu’ndan alındı... CHP sordu:
- Bu yetkiyi Deniz Feneri’ne mi vereceksiniz?
İlk akla gelen elbet budur... Başka ne sebep olacak...
Akif Kökçe

UÇ BABA

İstanbul Belediyesi’nden haber:
- İETT otobüs şoförleri pilot eğitim görecek...
Acaba uçma eğitimi mi alacaklar, diye meraklanıyorsunuz.
Meğer uçak pilotları gibi simülasyon cihazında eğitileceklermiş.

TERİM

Ertuğrul Berki dostumuz Fatih Terim’e bundan sonrası için iyi şanslar dilerken bir de tavsiyede bulunmuş:
- Bir teknik direktör GS gibi bir takımın başındayken gözü başka bir yerde olmamalı... GS teknik direktörlüğü ikinci iş gibi algılanmamalı...

Melih Aşık - Milliyet