loading
close
SON DAKİKALAR

CHP’nin kurtuluşu!

Melih Aşık
Tarih: 07.11.2015

Melih Aşık; AKP’nin büyük farkla iktidar olması CHP’lilerde neredeyse şok etkisi yaptı. Bu partiye oy verenler yanıp yıkılıyor...

AKP’nin büyük farkla iktidar olması CHP’lilerde neredeyse şok etkisi yaptı. Bu partiye oy verenler yanıp yıkılıyor. Peki AKP düşük oy alsa ve bir AKP - CHP koalisyonu kurulsa ne olacaktı? CHP’nin (Tayyip Erdoğan eleştirileri dışında) AKP’nin hangi politikasına itirazı vardı? Hangi konuda AKP’den farklı düşünüyor, hangi konuda farklı bir politikası veya projesi var?

Geçenlerde ilkokul 2. sınıflara Arapça dersi konulacağı açıklandı, CHP’den itiraz duydunuz mu? Çocuklar istemedikleri halde imam hatip okullarına yönlendiriliyor, CHP’nin yakınması var mı? Daha birkaç gün önce Atatürk Orman Çiftliği’nin müzesi yakıldı, tavanı çöktü. CHP’den bir tepki duyuldu mu? Kürt meselesinde “Bu iş Meclis’te çözülür”den başka önerisi var mı?

Kemal Bey, parti yönetiminden öz CHP’lileri temizlemek konusunda gösterdiği cevvaliyeti iktidar mücadelesinde göstermedi. Yılmaz Özdil o yüzden diyor ki:

‘’Yeni CHP guguk kuşudur. Atatürkçüleri, yurtseverleri, ulusalcıları yuvadan dışarı atıp, ikinci cumhuriyetçileri, siyasal İslamcıları, Kürt milliyetçilerini, liboşları, cemaatçileri, soykırımcıları, tescilli ajanları, Sorosçuları monte etmek… Guguk kuşu operasyonudur.”

“Kemal Beyin misyonu CHP’yi iktidar yapmak değil başkalaştırmak, Cumhuriyet değerlerini savunan parti olmaktan çıkarmaktır” kanaati sürüyor...

İstifa-de!

Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz pazar günü 10. seçim mağlubiyetini yaşadı, Devlet Bahçeli’ninki 15 mi oldu 20 mi, artık ipin ucunu kaçırdığımız için tam rakam veremiyoruz. Her iki liderin ortak noktası istifa bir yana, bunu akıllarından bile geçirmemeleri. Kemal Bey,“Sorumluluğumuz şimdi daha da arttı”, Bahçeli “Beni ancak ülkücü irade gönderir” sözleriyle koltuklarına yapıştıklarını, sökülüp atılmadıkça kendiliklerinden terk etmeyeceklerini gösterdiler.

İyi de “istifa” diye bir davranış biçimi olduğundan bihaber sadece bu iki isim mi? Örneğin Soma’da 301 işçimizin kaybından sonra ilgili bir tek bakan istifa etti mi? Ankara’da 104 vatandaşımızı kaybettiğimiz bombalı saldırı sonrasında da aynı pişkinlik sergilenmedi mi? İstifa taleplerine Cumhurbaşkanı’nın verdiği “Her olaydan sonra istifa mı edilirmiş” lafını unuttuk mu?

Siyasette durum böyle de bürokraside, sporda, iş hayatında çok mu farklı? “Başarısız oldum” diye kendiliğinden istifa eden kaç bürokrat, spor ve işadamı hatırlıyorsunuz?

Sadede gelirsek... İstifa etmeme pişkinliğinin sadece siyasetçilerle sınırlı olmadığını... Toplumun hemen her kesiminde geçerli bir ahlaki zafiyet olduğunu, bu konuda kimsenin kimseye söyleyecek pek bir lafının olmadığını hatırımızda tutalım.

KÖY

Sivas’ın Suşehri ilçesine bağlı Tatar köyü halkı, bir ay önce İl Özel İdaresi’nin köyden çıkan kaynak suyunun komşu köylere de gitmesi için hazırladığı projeye engel olmuştu. Bunun üzerine güvenlik güçleri TOMA’larla müdahale etmiş, çıkan olaylarda asker ve siviller yaralanmış, köy muhtarı da dahil 15 kişi gözaltına alınmıştı. Seçim sonuçları mı ne oldu?

7 Haziran’da AKP’ye 127 oy çıkarken, 1 Kasım’da 155 oy çıktı.

Vatandaş kendisine eziyet edene oy verdi yorumları yapılıyor.

Öyle mi yorumlamalı? Vatandaş muhalefetin kendi yanında olacağına ve muhalefetle birlikte bu iktidarı değiştireceğine inansa oyunu yine böyle mi kullanırdı? Onu da düşünmeli...

Fener

Fenerbahçe bu yıl okkalı transferler yaptı. Buna rağmen takım Fenerbahçe se-

yircisini mutlu eden bir futbol oynamıyor. Takımın durumundan memnun olmayan bir taraftarın Başkan Aziz Yıldırım’a çektiği telgrafın bir kopyası elimize geçti. Diyor ki:

“Sayın Başkan, Fenerbahçe transfere 100 milyon doları senede bir gün Galatasaray’ı yenmek için mi yatırıyor?”

PALMİRA

Geçen yıllarda eşiyle birlikte Suriye’yi gezen, Palmira antik kentine hayran kalan, “Bizim Efes gibi antik kentleri ona katlar” diyen bir yakınımızla sohbet ediyorduk. Palmira’nın IŞİD tarafından havaya uçurulmasından bu yana karşılaşmamıştık. Son duruma ne dediklerini sorduk:

- Palmira’yı keşke görmeseydik diyoruz, dedi...

Sohbet IŞİD’in vahşeti üzerinden ilerledi. Yakınımız:

- IŞİD vahşetini anlatmaya kelimeler yetmez bu doğru, dedi, ama Amerika Irak’ta daha farklı bir şey mi yaptı? Bütün müzeleri, kütüphaneleri, arşivleri yağmalamadı mı? Nerede o yağmaladıkları eserler? Onların IŞİD’den ne farkları var...

Bunu düşünmemiştik... IŞİD’i yaratan ABD’de onlardan farklı görünmüyor.

Ülkemizdeki muhalif parti başkanları “muhalefet liderine” değil, “muhalefet partisine atanmış kayyuma” benziyor!

Akif Kökçe

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları