Cin şişeden çıktı!

Melih Aşık, Akşam 19:30 suları.. Kentin dört bir yanından Taksim’e on binler akıyor. Hükümet istifa, sesleri göğe yükseliyor. Kent tarihi günlerden birini yaşıyor...

Akşam 19:30 suları.. Kentin dört bir yanından Taksim’e on binler akıyor. Hükümet istifa, sesleri göğe yükseliyor. Kent tarihi günlerden birini yaşıyor.
Aşkolsun, diyoruz içimizden Beyefendi’ye... Üç günde muhalefeti örgütledi, devleştirdi. Tabii esas kara mizah gündüz saatlerinde yaşanıyor. Dünya Sigarayı Bırakma gününde, Dünya Sağlık Örgütü, Tayyip Erdoğan’a “Dumansız hava sahası” sağlamaktaki başarısından dolayı ödül veriyor. O sırada Taksim’in dört bir yanından göğe dumanlar yükseliyor. Polisin sıktığı gazın dumanları kenti kaplıyor.
“Dumansız gün” tarihe, Türkiye’de en çok biber gazının sıkıldığı gün olarak geçiyor... Turistler bir o yana bir bu yana kaçışıyor. Olayın ne olduğunu öğrenince daha çok şaşırıyorlar. Gençler bir parktaki ağaçların kesilmesine karşı çıkmışlar. Olan bu... Ne büyük suç... Avukat Turgut Kazan telefonda:
- Biber gazı sigara dumanına benzemez,öldürücüdür, diyor, üretici ülkeler Türkiye’de biber gazının demokrasiyi boğmak için kullanıldığı görmeli ve satışa ambargo koymalıdır...
Gece on binler hâlâ sokaklarda. Twitter’dan askerlerin gençlere maske dağıttığı, kente takviye polislerin gönderildiği,helikopterden gaz atıldığı haberleri geliyor. Hünkar, gündemi değiştireyim derken cini şişeden çıkardı. Bu şarkı burada biteceğe benzemiyor.



Kent vahşeti...
Evet bir tek ağaç bile çok önemlidir... Ama mesele park, bahçe, ağaç meselesi değil.
Mesele halkın onuruyla oynanması... Zorbalığın siyaset haline sokulması...
- Biz karar verdik orasını AVM yapacağız...
Bak sen... Diyor ki: Sen artık otsun... Eğer konuşursan biber gazını yersin...
İstanbul’un dün yaşadığı kent vahşetini savaş içinde olmayan bir kentin yaşadığına kimse tanık olmamıştır. Herkes binaları yıkıp yerine park yapıyor. Bizim dikta parkı yıkıp yerine AVM yapacak... Daha doğrusu yapacak idi.. Bundan sonra zor yapar...
Çünkü gençler ve halk uyandı...
Yalnız Cumhuriyet’in değil. Kentin de bir imha hareketiyle karşı karşıya olduğunu gördüler.
Köprü diye, havaalanı diye ormanların yok edilmesi yetmedi, kentin göbeğinde halka ait bir parkı da ona buna peşkeş çekecekler...
Dünkü vahşet arasında küçük bir haber geldi geçti... Taksim’de AKM’nin onarım inşaatı da durdurulmuştu. Herhalde Taksim Meydanı için Topçu Kışlası’nın inşasından başka iyilikler de düşünülüyor. Ne var ki halk da uyandı... Mert ve yiğit gençler meydana çıktı.. Kentli onuru taşıyan herkes diklendi... En azından şu anlaşıldı ki...
Oraya artık AVM yapamayacaklar...



AK ağaç!
CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “AK Parti döneminde diktiğimiz ağaç miktarı yaklaşık 2,5 milyardır.” sözü üzerine Orman Genel Müdürlüğü’nü aramış. Aldığı bilgiye göre...
Orman Genel Müdürlüğü AKP döneminde, yani 2003-2012 arası 438 bin 732 hektar arazi için ağaçlandırma izni vermiş. Bir hektara 2 bin fidan dikilebilirmiş. Bu durumda AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana dikilen ağaç yaklaşık 877 milyon adet oluyor. 2,5 milyarın üçte biri...



Hatay Valisi Lekesiz, Reyhanlı katliamı ardından “95 hatim indirip
4 bin Yasin-i Şerif okuttuğunu” açıkladı...
Böylece geleceği parlak valiler arasına girdi
Selim Biber



Alkol
Başbakan Lütfi Kırdar’da Dünya Sigarasızlık Günü konuşmasında alkole de değiniyor:
“Bazıları diyor ki ‘trafik terörü’. Peki nedenlerine bakıyor musunuz? Birinci nedeni alkollü araç kullanmak...”
Alkollü araç kullanmaya karşı her türlü önlem alınmalı. Hepimiz desteklemeliyiz. Ancak gerçekleri çarpıtmaya, halkı yanıltmaya gerek var mı?
Türkiye’deki kaza sebepleri şöyle sıralanır:
1) Acemilik,
2) Dikkatsizlik,
3) Uzun süre uykusuzluk,
4) Hatalı sollama,