Tarih:
02.02.2016
Cizre yolcuları!
Melih Aşık; CHP’ye gelince HDP’yi eleştiriyorlar. Gerçeği görmemekte ısrarlılar. O yüzden Cizre’ye kadar zahmet etmelerine de gerek yoktur.
CHP Grup Başkan Vekili Levent Gök, diğer üç partiye çağrı yapıyor:“Hep beraber Cizre’ye gidelim, ne olup bittiğine hep beraber karar verelim.”
Sayın Meclis üyeleri yorulmasın, biz orada neler olduğunu özetle anlatalım...
Efendim, Kandil geçen yıl bazı ilçelerde özerklik ilan edilmesi emrini verdi... Bu ilçelerde PKK’ya bağlı HPG gerillaları sokaklara hendek kazmaya, barikat kurmaya koyuldular. Ellerinde roketatar ve hafif silahlarla barikatların arkasına geçerek mahallelere el koydular. Devlet olaya epey seyirci kaldıktan sonra barikatları temizlemek için harekete geçti. O zaman enteller ve HDP’liler devlet zulmünden söz etmeye, barış, barış diye bağırmaya başladılar.
Devlet ülkenin bütün ilçelerinde mi zulüm yapıyor? Hayır, sadece PKK’nın işgalindeki ilçelerde. O zaman? PKK o barikatları boşaltıp geri çekilirse kan akması da aynı anda duracak. Barış sağlanacak...
Ancak kimse barışın bu şeklini ağzına almıyor. Hepsi PKK ağzıyla konuşuyor ve barış şartı olarak Dolmabahçe zeminine dönülmesi ve Apo’ya görüşme kolaylığı sağlanması şartını koşuyorlar.
CHP’ye gelince. Güneydoğu’ya son olarak İstanbul’dan 100 kişilik bir heyet gitti. Bu heyet orada tamamen HDP ağzıyla konuştu, devleti katliamla suçladı ve döndü CHP’liler... Ne şehitleri ağızlarına alıyorlar, ne PKK silah bıraksın diyebiliyor, ne terör örgütünü destekleyen HDP’yi eleştiriyorlar. Gerçeği görmemekte ısrarlılar. O yüzden Cizre’ye kadar zahmet etmelerine de gerek yoktur.
UÇUŞ
Rusya’ya ait bir savaş uçağı geçen yıl ekim ayında Türk hava sahasını ihlal etmiş, Ankara tepki göstermiş, Rusya hatayı kabul ederek özür dilemişti. 24 Kasım’da ise bir Rus uçağı hava sahamızı 17 saniye ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldü. Rusya ile dostluk aniden düşmanlığı dönüştü. Şimdi bir üçüncü uçak olayı var. Hava sahamızın bir Rus uçağı tarafından ihlal edildiğini NATO haber vermiş. Önce Erdoğan, ardından Başbakan ve Dışişleri Bakanı sert demeçler verdiler. CHP Genel Başkanı da koroya “Arkanızdayım” diyerek katıldı.
ABD’nin bizi Rusya’ya karşı kışkırttığını görmemek için aptal olmak lazım. Ancak ABD’nin anaforuna yakalanmış Ankara kendini sakinleştiremiyor. Muhalefet de yangına körükle gidiyor. Yeni bela kapıda!
Erdoğan Güney Amerika’da,
Davutoğlu Arabistan’da...
Bilmeyen de Türkiye’nin sorunları çözüldü
sıra dünyanın sorunlarına geldi sanacak!
Akif Kökçe
DİKRAN
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği Diyarbakır ziyaretine 100 kadar belediye başkanı, il yönetim kurulu üyesi ve milletvekili katıldı.
Heyetteki İstanbul milletvekili Selina Doğan Facebook’taki notlarının başına kaynak olarak il adını üç dilde koymuş:
“Diyarbakır/ Dikranagert/Amed”
Anlaşılacağı gibi Dikranagert Diyarbakır’a Ermenilerin verdiği ad...
Ermeni kaynakları bölgedeki şehirleri miladın ilk yüz yılında bölgeye hakim olan Ermeni Kralı Tigran’ın kurduğunu iddia ediyor.
Selina Doğan eski adını zikrederek Diyarbakır’ın aynı zamanda bir Ermeni kenti olduğunu anımsatıyor. Hanımefendi önümüzdeki dönemde böyle ilginç buluşlar ve çıkışlarla adından sıkça söz ettireceğe benziyor.
Ekmek isyanı!
Yeni yılla birlikte iğneden ipliğe zamlar yağmur gibi yağar, vatandaş ne yapacağını, derdini kime anlatacağını bilemezken bir yürekli kişi ortaya çıktı, ete ve ekmeğe yapılan zamlara isyanını şöyle haykırdı.
“Piyasada et sıkıntısı yaşanmazken et fiyatlarının artırılmasını anlayamıyorum. Gereği yokken fiyatları artıranlara bir ders vermek, aracıları spekülatörleri aradan çıkarmak lazım.
Ekmeğe gelince...
Bayi kârı, fırıncının kârı, yol masrafı, hammaddesi, mayası, aklınıza ne geliyorsa hepsi dahil satış fiyatı 61 kuruş olması gerekirken, bir lira veya 1 lira 25 kuruşa satılmasını kabul etmek mümkün değildir. Ortada olağanüstü hiçbir durum söz konusu değilken fiyatı yüzde 30’un üzerinde hangi cesaretle artırıyorsunuz? Kimse kötü işletmecilik hatalarının faturasını tüketiciye yüklemeye kalkmasın.”
***
Görüldüğü üzere tespitler yerinde, itiraz, isyan o derece haklı. Peki sorun ne derseniz... İsyan eden kişinin kimliği... Çünkü o kişi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik... Geçtiğimiz hafta sonu Bursa’da düzenlenen “Ortak Akıl” adlı toplantıda sarf etti bu sözleri...
Peki bu sayın bakanın fiyatları normal düzeye indirmek için yapabileceği bir şey yok mu? Elini kim tutuyor?
Spekülatörleri kim yok edecek? Başaramıyorsa neden orada duruyor?
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları