Devler itişirken!

Melih Aşık; ‘Büyüklerimiz’ dün Rus uçağını düşürmemizin gerekçesini, 'Hava sahamızı ihlal etti' diye açıkladı... Doğrudur, böyle bir ihlal olmuştur. İyi de biz her hava sahamızı ihlal eden uçağı düşürüyor muyuz?

‘Büyüklerimiz’ dün Rus uçağını düşürmemizin gerekçesini, “Hava sahamızı ihlal etti” diye açıkladı... Doğrudur, böyle bir ihlal olmuştur. İyi de biz her hava sahamızı ihlal eden uçağı düşürüyor muyuz? Yoksa bu tür ihlallerde genellikle yaptığımız şey durumu diplomatik yöntemlerle konuşup çözmek mi?
Google’a “Genelkurmay, Yunan uçakları, ihlal” yazınız, değişik tarihlerde yaşanmış onlarca ihlal göreceksiniz. Üstelik de sadece Yunan uçakları değil, Rus hatta İtalyan, Fransız uçakları da hava sahamızı ihlal etmiş, çoğunda nota vermiş, uyarılarda bulunmuş, bir daha tekerrürü halinde gereğinin yapılacağını bildirmişiz. Bizim uçaklar da başkalarını ihlal etmiş.
* * *
Rus uçakları ekim ayında hava sahamızı iki kez ihlal etti. Protestomuz üzerine Moskova hata yaptığını kabul etti, Ankara’ya bir heyet göndererek özür diledi... Rusya Türkiye ile çatışmak istemiyor. Bizim de çatışmamak için aynı çabayı göstermemiz gerekir. ABD ve NATO’ya güvenen varsa boşuna güvenmesin. Gürcistan, Kırım ve Ukrayna’da olup bitenleri sadece izlediler. ABD dün “Rus uçağının düşürülmesi Türkiye ile Rusya arasında meseledir” dedi çıktı işin içinden. Em.General Nejat Eslen’in dediği gibi: Oturup Rusya ile konuşmak ve anlaşmaktan başka çaremiz yoktur...


Heyecanlı saatler!

Rus uçağının düşürülmesi olayı, kriz yönetimi konusundaki becerimiz hakkında da bilgi verdi... Anadolu Ajansı saat 10:45’te şu haberi geçti:
“Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Türkiye’nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılara da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde düşürülen uçağın Su - 24 tipi Rus uçağı olduğunu kaydetti.”
Bu haberden 10 dakika sonra, saat 10.55’te, Genelkurmay yaptığı resmi açıklamada, uçağın milliyetinin belirsiz olduğunu bildirdi.
Saat 11.06’da ise AA şu haberi geçti:
“Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Türkiye’nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılara da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde düşürülen uçağın Rus uçağı olduğunun tahmin edildiğini belirtti.”
Biraz da zafer havası taşıyan bu çelişkili açıklamalara gerek var mıydı?
Rusya ile komşuluğumuz bir yana. Çok sıkı ekonomik ilişkilerimiz var. Doğal gazın vanası Rusların elinde. Bu kadarı bile çok dikkatli olmamızı gerektiriyor.
Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov dün Türkiye gezisini iptal ederken Rus vatandaşlarına Türkiye’ye turist olarak gitmemeleri konusunda uyarıda bulundu. Rusya’nın Türkiye’yi sıkıntıya sokmak için elinde pek çok araç var. Dikkat...


SOS
Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Göle, İslami kesimle ilgili bazı öngörülerinde hayal kırıklığına uğradığını ifade ederek, “İslami kesim içinde kültürel kalitenin bu kadar düşebileceğini tahmin etmiyordum” dedi. Gazeteci Oktay Ekşi ise şu mesajı geçti:
“Aysel Ekşi ve arkadaşları ‘türbancı’ eylemlerin ülkeye ‘SİYASİ İSLAMI’ getirmeyi amaçladığını savunurken ve ÇYDD’yi (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni) kurmaya çalışırken onları “devrim yobazı” diye nitelendirenlere destek veren Prof. Dr. Nilüfer Göle’nin, ayılıp da “İslamcıların kendisini hayal kırıklığına uğrattığını” söylemesi için, yaşadığı Paris’te 130 masumun öldürülmesi gerekiyormuş.
Bir “Büyük Sosyolog” için biraz fazla ayıp değil mi?


Rusya’daki Türk inşaat şirketleri, Rusya’dan gelen turistler, Rusya’ya yapılan ihracat, Rusya’dan alınan doğal gaz… Bir Esad etmiyor mu?
Akif Kökçe


BİLİR
Balyoz ve Ergenekon davalarının TÜBİTAK bilirkişileri; Hayrettin Bahşi, Tahsin Türköz ve Erdem Alparslan, verdikleri raporlarla pek çok insanın hayatıyla oynadılar.
Kumpas ortaya çıktı, haklarında dava açıldı. Geçen temmuzdaki ilk duruşmaya gelmediler. İkinci duruşma önceki gündü. Tabii yine gelmediler. Mahkemeye ulaşan bir yazıya göre; Hayrettin Bahşi Şubat 2015’te, Erdem Alparslan ile Tahsin Türköz de Nisan 2015’te yurtdışına çıkış yapmıştı. Mahkeme, 3 eski bilirkişi hakkında savunmalarının alınması amacıyla yakalama kararı çıkardı. Tarafsız bir bilim kuruluşu olan TÜBİTAK’ın düştüğü duruma mı yanarsınız? Bir devletin böyle basit kumpaslara yenik düşmesine mi?