Tarih:
05.11.2016
Doğru ve yanlış
Melih Aşık; İçeride ve dışarıda bir sürü sorunla uğraştığımız şu dönemde HDP’li vekillerin tutuklanması bize göre yanlış olmuştur.
HDP’lilerin çizmeyi fersah fersah aştıkları doğrudur...Daha geçen yıl PKK’nın hendek savaşlarını destekleme ayıbını işlediler...
PKK’nın asker ve polis öldürmesini meşru gördüklerini hayli açık şekilde ifade ettiler.
Ayrıca bırakın Güneydoğu’daki çatışmada ölen PKK’lıları...
Batı’da sivil katliamı yapmış canlı bombaları bile kahraman kabul edip cenaze törenlerine katıldılar, slogan attılar...
Başbakan Binali Yıldırım’ın, HDP’li milletvekillerinin gözaltına alınmaları sonrasında söyledikleri doğrudur:
“Seçimle gelenler tabii ki seçimle gitmeli. Ama terörle iç içe geçenler bunun hesabını vermelidir. Hukukun üstünlüğü esastır.”
Hepsi doğrudur.. Doğrudur ama onlar suç işlerken siz hep gözlerinizi yumdunuz.
Suçları uydurma soruşturmalarla geçiştirdiniz. Onları İmralı’ya yolladınız, ardından
Kandil’e gönderdiniz. Postacı ya da elçi gibi kullandınız. Terör destekçiliğini adeta suç olmaktan çıkardınız.
HDP’nin terörle iç içe çalışmasını meşrulaştırdınız.
O yüzden şimdi aniden hukuk devletini anımsamanız şaşırtıcı oldu, garip kaçtı.
İyisi mi şimdi eski bakan ve hukukçu Mehmet Ali Şahin’in şu tavsiyesine kulak verin:
“Haklarındaki iddialar davaya dönüşüp kesinleşinceye kadar milletvekilleriyle ilgili bir tutuklama verilmemesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim.”
İçeride ve dışarıda bir sürü sorunla uğraştığımız şu dönemde HDP’li vekillerin tutuklanması bize göre yanlış olmuştur.
İzmir dersleri...
CHP’li belediye başkanlarının dün İzmir’de düzenlenen toplantısında konuşan İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu 2004 yılından bu yana kentin kalkınması için izledikleri politikayı anlattı.
“Biz işe tasarruf ederek, borç ödeyerek, bazılarının 5’e yaptığı ihaleleri 1’e mal ederek, yani kamunun menfaatlerini koruyarak başladık. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplam yatırımı 13 yılda tam 15 kat arttı....”
Aziz Kocaoğlu, 2004 yılında yola çıkarken ortaya koyduğu “Yerelde Kalkınma” hedefine örnekler verdi:
- Örneğin sütte Türkiye’nin lider kenti olduk. 2007 yılından bu yana Tire Süt Kooperatifi’nden alım yaparak hem üreticiyi koruduk hem de çocuklarımıza sağlıklı süt içirdik. Son 10 yılda Türkiye’deki süt üretimi yüzde 70 artarken, Tire’de bu oran yüzde 440’a ulaştı. Bizim desteklediğimiz süt üreticileri, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO tarafından “Dünyanın en iyi kırsal kalkınma modeli ödülü”ne layık görüldü. Çiçekçilikte de önemli hamleler yaptık. Sözleşmeli çiçek alımı yaptığımız Bayındır, giderek artan kalitesiyle Türkiye’nin 1 numaralı çiçek merkezi haline geldi; ihracata başladı. Yine fidan alımı yaptığımız Ödemiş-Bademli’deki Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Orta Asya ülkelerine ihracata başladığı gibi Kazakistan’da fidan üretimine bile başladı.”
CHP “İzmir modeli”ni benimsemeli.
KIZ
Konya’da 14 yaşındaki C.B adlı kız çocuğu çalıştığı kafenin 28 yaşındaki sahibi Ö.K’nin tecavüzüne uğradı. Hamile kaldı. C.B’nin babası durumu öğrenince Ö.K’den şikâyetçi oldu. Ö.K. savcılıkta, “C.B ile kendi rızası dahilinde ilişkiye girdim. Üstelik vermiş olduğu ifadede 18 yaşında olduğunu beyan etmiştir” deyince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
C.B’nin babası bu karara isyanını, “Bir kişi yanında çalıştırdığı insanın nüfus cüzdanına bakmaz, yaşını görmez mi?” sözleriyle dile getiriyor ama dinleyen kim?
Talihsiz babanın şu sözlerinin de altını çiziyoruz:
- Maddi durumum olmadığı için avukat tutamıyorum. Adliyeden bilgi alamıyorum...
Hukuk devleti mi dediniz? Hani nerede?
Ülkemizde soruşturmalar suçlular suç işlendiğinde değil,
iktidar intikam istediği zaman başlatılıyor…
? ? ?
AKP Batılı ülkeleri Türkiye’de teröre destek vermekle suçluyor!
Esad ne yapsın!
Terörü yalnız Batılı değil, komşu ülkeler de destekliyor.
Akif Kökçe
SURİ
Suriyeli mültecilerin dramına zaman zaman komedi ekleniyor...
Yunanistan’da Suriyeli mültecilerle röportaj yapan Jeanne Carstensen adlı gazeteci şu başlığı atmış:
- Suriyeli sığınmacılar şimdi geri dönmek için insan kaçakçılarına para ödüyor.
Yunanistan’da mültecilerin hayat şartları o kadar kötü ki...
Bize para verin geri dönelim diyorlarmış Yunan hükümetine...
Suriye’ye dönmek isteyen bir sığınmacı umudunu şöyle belirtiyor:
- Orada çabuk ölürüz, burada yavaş yavaş ölüyoruz...
Yunanistan’da topu topu 50 bin sığınmacı yaşıyor. O kadarcık sığınmacıya bakamıyorlar. Türkiye’deki 3 milyona yakın sığınmacıdan bu kadar protesto duyulmuyor.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları