Dün dündüyse de

Tarih: 05.03.2013

Melih Aşık, ''Anayasa’da buna bir şemsiye konmuştur. Nedir o? Vatandaşlık bağıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdi Türk’tür''.

AKP’nin “Türk” kavramını tüzüğünden de çıkartacağı konuşulurken...

Bir soru - cevap:

Soru: Kürtler etnik kimlikleriyle parlamentoda temsil istiyorlar...

Yanıt: Ben şunu açıkça söylüyorum. Bu ülkede Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla hepsi benim canımdır, ciğerimdir, kardeşimdir. Anayasa’da buna bir şemsiye konmuştur. Nedir o? Vatandaşlık bağıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdi Türk’tür.

Soru: Türkiyeli diye yeni bir açılım gerekmiyor diyorsunuz?

Yanıt: Dışarıda Türkiyeliyi de kullanırsın. Ama Türkiye’nin içinde bunu söylemek yanlış. Şimdi dışarıda bir Amerikalı, Amerikalıyım diyor, Kızılderiliyim demiyor ki. Bakıyorsun daha farklı bir zenci Amerikalıyım diyor, Almanım diyor. Bizim üst kimliğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğidir. Anayasa’da bu bağ Türk olarak tanımlanmıştır...”

* * *

Başbakan Tayyip Erdoğan yukarıdaki sözleri 7 Eylül 2006 günü CNN Türk’teki “Editör” programında Gürkan Zengin’in sorularına yanıt verirken söylemişti... Biz de aynı görüşteyiz. Anayasa da bunu söylüyor. Ancak AKP’de rüzgarlar son birkaç yılda değişti... Fikir değiştirmeyen ve bugün hala “Türk kavramı şemsiyemizdir” diyenler ulusalcı, ırkçı vs. oluverdi... Reva mıdır!

Seçimde hile mi?

AKP’nin seçimlerde aldığı oyların üzerinde zaten kuşku varken... Bir de bu tür olaylar patlak veriyor... Haberi gazetelerde okumuşsunuzdur:

“Tekirdağ’ın Şarköy İlçesi’nde Belediye Başkanı CHP’li Süleyman Altınok ve 36 parti üyesi aynı zamanda AKP üyesi çıktı...”

AKP’ye üye olduklarını Genel Merkez’den gelen telefonla öğrendiklerini söyleyen Şarköy Belediye Başkanı Altınok hayretler içinde, “2009 yerel seçimlerinden bu yana CHP üyesiyim, AKP’ye neden ve nasıl üye yapmışlar anlamış değilim. Ben üstelik belediye başkanıyım. AKP’ye üyeliğim mümkün değildir” diyor...
Altınok durumu CHP Genel Merkezi’nden gelen telefondan öğrenmiş... Genel Merkez tam inanmamış olacak ki, ‘Öyleyse bunu bize yazı ile bildirin işleme koyalım’ demiş. Altınok yazı ile bildirmiş...

Zaman zaman başka bazı CHP üyelerinin de AKP’ye üye gibi gösterildiği ortaya çıkıyor. Bu işte bir seçim hilesi var mı? CHP araştırıyor mu?

Erdoğan “Müslüm Baba’nın hastaneye olan 600 bin TL’lik borcunu” sildirmiş.

Malum!

AKP’nin sağlık reformu sayesinde istediğimiz hastaneye gidiyor ama çıkamıyoruz...

Akif Kökçe

Bilkent

Bilkent Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan dostumuz anlatıyor:

“Web sitesine girerseniz üniversitemizin kendisini ‘Dünya Standartlarında Üniversite’ diye tanımladığını görürsünüz. İşte bu üniversitemizin kampüs alanı içinde, sadece öğretim üyelerinin girebildiği The Forty Nine adlı bir restoran vardı. Bu restoranda içki servisi kaldırıldı. Gerekçe; Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun verdiği içki satış ruhsatını yenilememesiymiş. Yasağı biz anladık da! Yabancı uyruklu meslektaşlarımıza anlatamıyoruz. Kendi ülkelerinde kampüs içinde öğrenciler için bile içkili restoran varken buradaki yasağı bir türlü anlamıyor, bu ne biçim laik ülke diyorlar...”

CHP’li Umut Oran, “İktidar halkımızı uyutuyor” demiş.

Halkımız uyutulmaktan şikayetçi mi, bir de onu sormak lazım...

* * *

Elektrikte yapılan indirim vatandaşa yansımamış.

İndirimler yansımaz, bindirimler yansır...

Fahrettin Fidan

Zabıt

Namık Durukan arkadaşımızın İmralı zabıtlarıyla ilgili müthiş haberi, yarattığı etki ve tepkiye bakılırsa, yılın değil herhalde yılların haberi olmaya adaydır. Üzerinde daha uzun süre konuşacağız... Derken Bülent Arınç bu konuda: “Allah beterinden saklasın” demez mi? Beteri ne olabilir? Acaba Bülent Arınç “beteri” derken İmralı’dan Ankara, Kandil ve Brüksel’e gönderilen üç mektubun açıklanmasını mı kastediyor? Daha da beteri var aslında... İmralı’da yapılan MİT - Öcalan görüşmelerinin açıklanması... İktidar için beterin beteri bunlar mı acep?

“Bence artık yarın diye bir şey kalmadı.. Kalan tek şey ‘dün’ ve ‘bugün’dür...”
Nalan Gümüş

Melih Aşık - Milliyet