loading
close
SON DAKİKALAR

Ebru’li ziyaret!

Melih Aşık
Tarih: 01.03.2014

Melih Aşık; Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ tahliye edilirse kaçabilir. Tuncay Özkan kaçabilir. Ama Karanlıklar Prensi Rıza Zarrab kaçmaz...

Gerçi yargının sıfırlandığını biliyorduk... Gerçi gazeteci Barış Yarkadaş ve Gürsel Tekin önceden bilmişlerdi Rıza Zarrab ile bakan çocuklarının 25 Şubat gibi tahliye edileceklerini.. Ancak karar yine de şaşkınlık yarattı.

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ tahliye edilirse kaçabilir. Tuncay Özkan kaçabilir. Ama Karanlıklar Prensi Rıza Zarrab kaçmaz... Paraları makineyle sayan Barış Güler kaçmaz. Nasıl bir adalet terazisi bu?

Ceza Avukatı Uğur Poyraz önceki gece Twitter sayfasından “Rıza Zarrab ve bakan çocukları yarın (28 Şubat cuma) tahliye olacak. İnanmayanla iddiaya girerim” diye yazdı. Uğur Poyraz dün de yeni bir iddia paylaştı:

“Rıza Zarrab ve bakan çocukları ile işadamları hakkında soruşturma yapan savcılar tutuklanacak. İddiaya giren var mı?”
Doğrusu olmaz öyle şey diyemiyoruz... Bizi artık hiçbir şey şaşırtmayacak. 
 
***

İzmir Milletvekili Aytun Çıray, dün Meclis kürsüsünde konuşurken hükümet sıralarına dönerek şöyle dedi:
“Soruyorum size: Ebru Gündeş Tarım Bakanlığı’na 20 kere nasıl girip çıkmış, ne için girip çıkmış?”
Konuşması bitince Aytun Çıray’ı bularak ne demek istediğini sorduk. Dediği:
“Rıza Zarrab bakanlara pahalı hediyeler sunan ama tarım ve hayvancılıkla uğraşmayan bir isim. Böyle birinin sanatçı eşinin Tarım Bakanlığı’nı bu kadar sık ziyaret etmesinin özel bir sebebi olsa gerek. Elde kamera kayıtları mevcut. Tarım Bakanı Mehdi Eker’den bir izah bekliyorum.”

Geri zekâ Alman!

Gazetelerde okumuş olmalısınız. Bavyera’da 2000 yılından beri milletvekillerinin 1’inci derece yakın akrabalarını yanlarında çalıştırmaları yasakmış. Ama SDP Milletvekili Harald Güller bu yasağı çiğnemiş, üvey oğluna parlamentoda iş bulmuş. İki ay boyunca çalışan oğula toplam 6 bin 100 euro maaş ödenmiş. Olay ortaya çıkıp yargıya intikal edince mahkeme Güller’i önce 6 ay hapis cezasına çarptırmıştır. Ardından bu cezayı günlüğü 150 euro’dan paraya çevirmiş. Rezil olması bir yana bu yasa dinlemezliği Harald Güller’e 27 bin euro’ya mal olmuş.

Harald Güller birazcık “Türk zekâsı”na sahip olsaydı böyle bir cezaya çarptırılır mıydı?

Yılların parlamento muhabiri arkadaşımız, “Hayır, çarptırılmazdı” dedi, nedenini şöyle açıkladı.
“Bizde de milletvekillerinin 1. derece yakınlarını yanlarında danışman olarak çalıştırmaları yasak. Ancak pek çok milletvekili bu yasağı ‘Türk zekâsı’ sayesinde aşıyor. Nasıl mı? Milletvekillerinden birinin adı Ahmet, diğerinin adı Mehmet, diyelim. Bunlar kendi aralarında anlaşıyorlar. Ahmet, Mehmet’in çocuğunu kendine danışman olarak alıyor, Mehmet de Ahmet’in çocuğunu. Resmi kayıtlarda böyle görünüyor ama esasta çocuklar babalarına danışmanlık yapıyor. Tabii çoğu yapar görünüyor da yapmıyor. Bunların hemen tamamı bankamatik danışman. Meclis Başkanı bunları görmüyor mu? Görüyor elbet ama görmezden geliyor...”
Havadan para kazanmak insanları vicdanen rahatsız etmiyorsa... Ne diyebiliriz?

MİZAH

Mizahın mizah olmaktan çıktığı bir döneme girdik...

Hani bir fıkra vardır... Adam sokakta açık açık Başbakan’a küfür ediyornmuş... Yakalayıp karakola getirmişler. Adam savunmasında “Ben bizim Başbakan’a değil başka ülkenin başbakanına küfür ediyordum” deyince Başkomiser:
- Bırak şimdi palavrayı demiş, biz hangi Başbakan’a küfür edileceğini biliriz...
O hesap... GS - Chelsea maçında tribünde taraftarlar “Aloo Baba Hırsız Var” diye pankart açıyor.
Polis, muhabirlerin fotoğraf makinelerine bakarak pankart açanları tespite çalışıyor. Daha sonra stadın dışında bu gençleri yakalamaya girişiyor... Hırsız var deyince akla nedense belli siyasetçiler geliyor. Geçenlerde Manisa’da çantasında “Dikkat Manisa’da Hırsız Var” afişi bulunan üniversite öğrencisi hakkında 2 yıl hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Bütün bunlar da üst düzey yolsuzlukların tescili değil mi?

FARK

Facebook’ta iki espri:
“Adamlar 10 milyon dolara 10 diyor. Biz 10 TL.’ye 10 milyon diyoruz. Fakirlik işte böyle bir şey...”

***

Adam çıkıp, “Çaldım ulan ne var, hem de çoluk çocuğumla, yedi göbek sülalemle çaldım” dese, “Helal olsun, ne delikanlı adam” deyip alkışlayacak bir sürü insan var bu memlekette.


ER

Balyoz Davası tutuklusu kurmay albayların, kendilerine yazılan 1 milyon 300 bin mektuptan derleyerek oluşturduğu “Er Mektubu Görülmüştür” adlı kitap için söyleşi ve imza günü bugün saat 14:00’te Caddebostan Kültür Merkezinde yapılıyor. Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte kitabı mahpus subayların eş ve yakınları imzalıyor. İmza öncesi yapılacak söyleşiyi Yazgülü Aldoğan yönetecek.

Yılmaz Özdil’in de katkısıyla başlatılan kampanyada Maltepe Cezaevi’ne 1 milyon 300 bin mektup gönderilmişti.

Duygu yüklü mektuplar, tutsak subaylar tarafından cezaevinde derlenerek kitap haline getirildi.

Kitabın geliri ÇYDD’ye bırakılıyor.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları