loading
close
SON DAKİKALAR

Efendum referandum

Melih Aşık
Tarih: 14.06.2013

Melih aşık, ''Koca bir hükümet, halk ile sidik yarışına girer mi arkadaş ya?''

Bir de referandum komedisi yaşadık ki... Sormayın gitsin...

Önce dün Atina’dan arayan Mimar Doğan Hasol’un sözlerini aktaralım:

- Efendim bilimsel mesleki uzmanlık isteyen konularda referandum olmaz... Bilim ve uzmanlık neyi gerektiyorsa o yapılır...

Doğan Bey tıptan örnek veriyor:

- Örneğin bir hastalığın tedavisi için referandum yapılmaz... Tıbbın gereği yapılır...

Komedi daha önceden başlıyor. Başbakan 2 Haziran’da “Tarihi bir eser için halka sormaya gerek yok” diyor. Önceki gün fikir değiştiriyor;
 
“Referandum olabilir” diyor. Basınımız maşallah; referandumu çözüm gibi sunuyor. AKP’nin nasıl referandum yaptığı bellidir. Referandum paketine tatlılar yerleştirir. Yönünü değiştirir. 2010 referandumunda yargıyı iktidara bağlama manevrasını askeri darbeleri bitirme aldatmacasının arkasına gizlemişti. Bu defaki referandumu da “Taksim’e camiye evet mi?” gibi bir soruya bağlayarak baştan “evet”i garantileyecektir...

Bu arada Başbakanlık’taki “istişare” de çok hoştu. Gezi olayını konuşuyorsunuz ama Gezi’den kimse yok. İstişare edilecekleri hükümet bizzat belirlemiş. Bu arada onlara “referandum”u da sormamış. Ama toplantıdan sonra Hüseyin Çelik sanki referandum katılanlarca da kabul edilmiş gibi açıklama yapıyor. Başbakan’ın çağrısına uyarak Başbakanlığa gidenler ofsayta düşürülüyor...

Oyun içinde oyun...

Belli bir kesimin hizmetinde olanlar yurttaş değil, partizandır ve bunların adaletine adalet demek boşunadır.
Platon


Halk devre dışı


Bir kentle ilgili kararı o kentin belediye meclisi verir...

Belediye meclisi o kent halkının temsilcilerinden oluşur...

Belediyelerin imar müdürlükleri, teknik bilgileri hazırlar...

Belediye meclisi bu teknik bilgiler üzerinde tartışarak karar verir...

Peki, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Taksim Gezisi’ne eski Topçu Kışlası’nın oturtulmasını görüşmüş, bir karara bağlamış mıdır?
Büyükşehir Belediye Meclis sözcüsü Mehmet Yıldız konuşuyor:

- Bu Meclis’ten hiç kimse “Gezi Parkı’na Topçu Kışlası oturtulsun” diye oy vermedi. AKP’liler de oy vermedi. Bu Meclis’e Gezi’ye kışla yapılmasına ilişkin plan değişikliği teklifi gelmedi. Tartışılmadı...

Özetle... İstanbul halkının temsilcileri “kışla” konusunu tartışmış değildir.

Bu konuyu ortaya Başbakan Erdoğan attı... Konu Koruma Kurulu’nda görüşüldü... Koruma Bölge Kurulu; önüne gelen Restitüsyon Projesi’ni inceledikten sonra dedi ki:

“Kurulumuza sunulan restitüsyon projesi uygun değildir...”

Binanın elde fotoğraflarından başka bir şey yok. Bu şekilde orijinal binanın inşası mümkün değil. Ama bir inat var ki...

Ülkeyi ateşe atma pahasına sürüyor...

“Gezi olaylarıyla dünyaya rezil olduk” diyenlere!
Rezalet iktidarın halka karşı olan tutumudur yoksa halkın “barışçı” eylemleri dünyanın takdirini kazanmıştır.
Akif Kökçe

Yarış

Önce çapulcu dedi sonra ayyaş. Yetmedi, marjinali ekledi. O da kesmeyince “sidikli”yle devam etti. Gündemi yine Başbakan belirledi. Gündeme biz de dünkü “tweet”lerle katkıda bulunalım:

* Başbakan’ın talimatıyla Gezi Parkı’ndaki sidik kokusuna karşı TOMA’larla gülsuyu sıkılacakmış.

* Çapulcu, ayyaş, marjinal ve sidikliyiz. Sırada ne var?

* Günlerdir ordayız. Gezi Parkı özgürlük kokuyor!

* Gezi’ye gitmeden Vali “ıhlamur” Başkan “sidik” kokuyor dedi. Gitseler görecekler; direniş, dayanışma, sevgi, barış ve özgürlük koktuğunu.

* Sidik kokusuna kötü diyen biri hayatında biber gazı koklamamış demektir.

* Memet Ali Alabora’ya karşı Necati Şaşmaz, Okan Bayülgen’e karşı Hasan Kaçmaz. La oğlum sürekli sidik yarışındasınız. Çocukken ne yaşadınız?

* Sidik kokusu rant ve menfaat kokusundan iyidir...

* Siyaseti doğru okumak yerine “sidik yarışı”na çevirdiler...

* Bu mitingler ne? Hani 3-5 çapulcuyduk? İş sidik yarıştırmaya mı dönüştü:))

* Koca bir hükümet, halk ile sidik yarışına girer mi arkadaş ya?

* Kimseyle sidik yarıştıracak değiliz. Mesele özgürlük ve demokrasi. Kafana sok şunu!

Mobese

AKP’li bir belediye başkanının gelininin 1 Haziran günü Kabataş iskelesinde 6 aylık bebeğiyle birlikte saldırıya uğradığı ve sırf türbanlı olduğu için dövüldüğü haberi yandaş medyada işleniyor. Ancak isim verilmiyor. Resim yayınlanmıyor. SOL gazetesi dün bir çağrı yapmıştı:

“Varsa elde mobese görüntüler yayınlanmalı ki saldırganları halk görsün, tanısın ve bulsun.”

Yapılması gereken saldırganları bulup cezalandırmak. Bu olay üzerinden Gezi hareketini karalamak değil. Gezi’de malum, türbanlı hanımlar da var...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları