Tarih:
02.10.2016
Ekran kuzuları!
Melih Aşık; Eskiler, ramazan geceleri Karagöz Hacivat seyredermiş. Şimdinin televizyon kanalları bize bu eksikliği duyurmuyor, her gece açık oturum adı altında Karagöz Hacivat muhabbeti izliyoruz.
Eskiler, ramazan geceleri Karagöz Hacivat seyredermiş. Şimdinin televizyon kanalları bize bu eksikliği duyurmuyor, her gece açık oturum adı altında Karagöz Hacivat muhabbeti izliyoruz.Güncel konu malum; FETÖ darbesi... Muhalif konuşmacılar sürekli haksızlığa uğrayan vatandaşları, iktidar sözcüleri ise FETÖ tehlikesinin büyüklüğünü anlatmaya koyuluyor.
Ve kısa süre içinde mevzu Atatürk, İnönü, laiklik, Lozan konularına kayıyor.
Çünkü iktidarı savunanların barutu çabuk tükeniyor. FETÖ’yü yok edeceğiz diye önüne geleni tutuklayıp, hapishaneleri doldurdular. Bu sorun dal budak salmış olup FETÖ sorununu konuşmaya fırsat bırakmıyor. Dahası... FETÖ konuşulmaya başlandı mı çok geçmeden söz “FETÖ’yü başımıza kim musallat etti?” sorusuna geliyor. İktidar savunucularının verecek cevapları olmadığı için bir tartışma hilesine başvuruyor... Konuyu ilgisiz ve muhatabı öfkelendirecek alana çekiyorlar; Nedir o? Atatürk, İnönü, Lozan, Cumhuriyet, laiklik vs...
Aristoteles diyor ki:
“Saçma sapan düşünceler öne süren kişilerle tartışmayınız.
Tartışma karşılıklı yarar sağlamak için beyinlerin bilenmesidir. Kendi düşüncelerini doğrulamak ve yeni görüşler üretmek için yapılır. Konuşmacılar bilgi ve ruh bakımından aşağı yukarı eşit olmalıdır. Birisinde bunlar eksik olursa tartışmayı dalavereye veya kabalığa dökecektir”
Bu fikre inanmayan varsa televizyon ekranlarına baksın...
Metin Oktay ve...
İzmir Belediyesi’nin kente kazandırdığı ve isimlerini İzmirlilerin belirlediği 15 yeni yolcu gemisinden 12’ncisi bu ay İzmir Körfezi’yle buluştu. Yalova’daki tersanede yapılan son kontrollerden sonra Körfez’e gelen gemiye “Taçsız Kral” namıyla maruf futbolumuzun efsanesi Metin Oktay’ın adı verildi. Sadece futbolculuğu değil, aynı zamanda insanlığıyla da büyük olan Metin Oktay aramızdan ayrılışından yıllar sonra doğum yerine böylece dönmüş oldu! İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmete girecek bir sonraki gemisinin adı da şimdiden belli: GEZİ...
Taçsız Kral’ı bu vesileyle bir kez daha sevgi ve saygıyla anarken bugüne kadar hizmete giren 11 yolcu gemisi ile üç araba vapurunun adlarını bir kez daha hatırlatalım; Çakabey, 9 Eylül, 1881 Atatürk, Soma 301, Dario Moreno, Attila İlhan, Foça, Cengiz Kocatoros, Gürsel Aksel, Sait Altınordu, Vahap Özaltay, Hasan Tahsin, Ahmet Priştina, Kubilay.
? ? ?
Genç yaşında intiharı andıran bir trafik kazasıyla aramızdan ayrılan Metin Oktay’ın en sevdiği tekerleme:
- Hayat hoştur ve boştur, tut dizginlerinden koştur da koştur, idi.
Metin gibi şöhretin zirvesine çıkmış bir isim neden bu sözü adeta hayat felsefesi yapmıştı. Çıktığı zirveden baktığında görünen sadece bir boşluk olduğu için mi?
Tarık Akan neden o kadar çok sigara içer, yüreğini harap ederdi?
Bu ülkenin havasından mı, suyundan mı, huyundan mı?
BİLGE
Arkadaşımız Fahrettin Fidan dün kuliste İsmet İnönü’nün torunu Gülsüm Bilgehan’la karşılaştı.
Sohbet sırasında söz Tayyip Erdoğan’ın Lozan’la ilgili sert sözlerine geldi.
Gülsüm Bilgehan gülerek dedi ki:
- Tayyip Bey o kadar sert konuştu ki, ben ondan bütün adaları almasını bekliyorum...
Sonra da ekledi:
- Ama tabii bir
sorun var, bunu hangi orduyla yapacak? Ordu kalmadı...
İktidar
“Cemaat bizi kandırdı” diyor!
Özetle
Cemaat’in kandırdıklarının
bir kısmı cezaevinde,
bir kısmı iktidarda…
Akif Kökçe
TANAL
Meclis’in dünkü açılışına az bir zaman kala Meclis Başkanı İsmail Kahraman kuliste CHP’lilerle karşılaştı. Ellerini sıktı. Sıra tam İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’a gelmişti ki, Tanal geri çekilerek Kahraman’ın elini havada bıraktı ve şöyle dedi:
- Atatürk’ün o resmini yerine asıncaya kadar elinizi sıkmayacağım...
Atatürk’ün muhalefet kulisinde bulunan mareşal üniformalı resmi tadilat bahanesiyle kaldırılmıştı. Resim eski yerine asılmadı. Önceki gün Meclis başkanlarına verilen hediyelerin sergilendiği salona asıldı.
KUŞKU
Ekranlardaki FETÖ tartışmalarını boşuna izliyoruz...
Çünkü tartışmalar bu şekilde yüz yıl da sürse bir sonuca ulaşmayacaktır.
Ama şu iki basit nokta aydınlanmıyor...
- 15 Temmuz iktidarı ele geçirmeyi öngören bir darbe girişimi miydi?
Eğer öyleyse siyasi kadroları nerede?
- Yoksa FETÖ kullanılarak yapılmış, ülkeyi sıkı rejimlere götürmeyi hedefleyen bir silahlı kalkışma mı?
Bu sorular havada kaldıkça 15 Temmuz sonrası gelişmeleri kimse doğru okuyamaz ve yorumlayamaz...
Hoş zaten istenen de budur.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları