En vahim mesele

Tarih: 15.07.2012

Melih Aşık yazıyor; 12 Eylül öncesinin katillerini serbest bırakan yasal değişiklik üçüncü pakete nasıl girmiş...

Üniversiteden röportaj için gelen gençler sordu:

- Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?

Cevap:

- En önemli sorun 4+4+4 yasasıdır. Çocukların 9 yaşında ikiye bölünmesi bir bölümünün imam hatip okullarına gönderilmesidir. Geri kalanların seçmeli Arapça ve Kuran dersleriyle meşgul edilmesidir. Cumhuriyetimiz, bilim, çağdaşlık, laiklik, ulusal onur yönünde bir eğitim vermeyi hedefliyordu. Şimdi ulusal ve küresel değerlerin tamamen dışında, dünya ölçeğinde yarışma yeteneği olmayan, edilgin, yukardan tek lider tarafından çekip çevrilebilen bir nesil yetiştirilecek. Amaç bu. Cumhuriyet değerleri Osmanlı’nın son 200 yılındaki başarısızlıklar üzerine yapılan tartışmalardan süzülerek ortaya çıkmış, Atatürk ve arkadaşları tarafından yürürlüğe konmuştur. Şimdi bir karşı devrimle tarihin yapraklarını geriye döndürmeye çalışıyorlar.

* * *

12 Eylül öncesinin katillerini serbest bırakan yasal değişiklik üçüncü pakete nasıl girmiş. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay anlatıyor:

- Kişiye özel bir düzenlemeyi bu pakete ustalıkla sokmuşlar. Doğrusu fark etmedik...

Sokanlar kimler? Günay’ın AKP’li arkadaşları...
Amaç ne? Önümüzdeki dönemde ülkücüleri kullanmak olmasın...
Eline silah almamış Soner Yalçın, Mustafa Balbay ve diğer gazeteciler hapiste. Eski Genelkurmay Başkanı terör örgütü yöneticiliğinden içerde, teröristler salıveriliyor.
Partinin adı ne? Adalet...

OdaTV dün bu konuyu şu cümleyle bitiriyordu:

“Burası Türkiye.. Burada herkes ne kadar masumsa o kadar suçludur...”


Mahkeme “Davaya yetkim yok” diyerek
KCK iddianamesini iade etmiş.
Belli ki yeni yargı paketini şıp diye anlayan hâkimler de var, henüz anlamayan hâkimler de...

H. Ertem


SP’li Şevket Kazan, “Numan Kurtulmuş
partimizdeyken sadece bir vitrin süsüydü” demiş.
Eh, bu durumda AKP’de de “kenar süsü” olur artık!
F. Fidan



Yedek kaleci...

Kimi CHP’liler Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirenlere kızıyor... İktidar eleştirilir, Kılıçdaroğlu iktidar değil ki, şeklinde savunmalara girişiyorlar.

Aşağıdaki fıkra onlara yanıt niteliğinde...
Maç bitmiş... Takım 0 - 6 mağlup... Oyuncular soyunma odasına giderken mağlup takımın antrenörü yolda yedek kaleciyi yakalıyor... Sille tokat girişiyor...Yedek kaleci bir yandan kendini korumaya çalışırken bir yandan da adeta yalvarıyor:

- Yahu hoca ben oynamadım ki, bana ne vuruyorsun yau?

Antrenör hırsını hala alamamış vaziyette:

- Ulan salak, diyor, sen bir an önce forma girip kaleye geçseydin biz bu duruma düşer miydik... Başımıza bunlar gelir miydi...



İlmiye Çığ gözüyle...

100 yaşına yaklaşan bilim kadınımız Muazzez İlmiye Çığ, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazmış. Önce onun beyefendi duruşunu övüyor. Sonra diyor ki:

1- Türkiye’de laiklik tehdit altında değildir, diyorsunuz... Gerek Başbakan, gerek Cumhurbaşkanı TV lerde “Laiklik dinsizliktir” dediklerini ben kulağımla duydum. Ne yazık ki şimdi kızlar okullara başları bağlı kabul ediliyor. Buna da ne yazık ki, önce siz yol verdiniz. Halbuki 1989’da Danıştay kararıyla önlenmişti. Yarın öbürgün bütün kadınlar örtünecek, okumaktan alıkonacak.

2- Yargıda cemaat kadrosu var diyemem, diyorsunuz. Hanefi Avcı’nın kitabını okumadınız herhalde...

3- Dersim katliamından CHP sorumludur. Bunu nasıl söyleyebilir siniz? O zaman neden Türkiye hudutları içinde PKK’yı bombalıyorsunuz? Dersim işi de devlet işi idi. Devlete karşı gelenler suçuna göre cezalandırılır.

4- Sabahattin Ali’yi öldüren bulunmadı ki, neden CHP üstleniyor onu?

5- 27 Mayıs, 28 Şubat’ın hesaplaşılması gerekmiş! Pes doğrusu!

6- Siz AKP ile uzlaşarak ülkeye huzur gelsin, düşüncesindesiniz galiba. Süleyman Demirel de hep uzlaşarak olayları çözmeye kalktı ve bugünü hazırladı.

Terör örgütü ile masaya oturan, diğer taraftan terör örgütünü canları pahasına yok etmeye çalışan değerli kumandanlarımızı terör örgütü kurdular yalanıyla hapiste çürüten, anayasamızı kendi emellerine göre değiştirmek isteyen bir hükümet ile nasıl anlaşabilirsiniz? Bu gidişle ülkenin sonu iç savaşa dönecek. Suriye’den sonra bizi bu halde bırakacaklar mı sanıyorsunuz?

Sayın Kılıçdaroğlu, siz başa geçince CHP liler büyük bir umuda kapıldı. Gün geçtikçe CHP’nin yolundan ayrılmanız ise herkesi hayal kırıklığına sevk etmeye başladı.





Bakan Ertuğrul Günay, eli kanlı faşistlerin serbest bırakılması üzerine “Bu gizli affın ortaklarından birisi olarak vicdan azabı yaşıyorum” diyor. 

Çıkardıkları torba yasanın içinde ne olduğundan bakanın bile haberi yok...

Gülhan Elmas

Milliyet 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları