loading
close
SON DAKİKALAR

Eşit yurttaşlık

Melih Aşık
Tarih: 21.01.2016

Melih Aşık; 'Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir...' Bu ifade orada dururken neden hâlâ eşit vatandaşlık veya eşit yurttaşlıktan söz ediliyor?

CHP’nin kurultay bildirisindeki şu cümle tartışmalara yol açtı.

“Kürt sorunu eşit yurttaşlık temelinde, TBMM zemininde toplumsal uzlaşma ve ortak akıl ekseninde çözülmelidir.”

Anayasa’nın 10. maddesi şöyle diyor:

“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir...”

Bu ifade orada dururken neden hâlâ eşit vatandaşlık veya eşit yurttaşlıktan söz ediliyor? Ne anlatılmak isteniyor? CHP eski milletvekili Birgül Ayman Güler diyor ki:

“Bu istek Türk vatandaşlığından vazgeçilmesi ve halkın etnik topluluklara bölünmesi isteğidir. Eşit vatandaşlık, bireyler arasında eşitlik, yurttaşların eşitliği demek değildir. Bu taleple istenen, etnik toplulukların anayasada kimlik olarak tanınması, etnik anadillerin ulusal ve bölgesel resmi dil haline gelmesi, tüm devlet ve toplum hizmetlerinde çok -resmi dil olması, seçimlerde parlamentonun ve belediye meclislerinin etnik topluluk kotaları temelinde oluşturulmasıdır. Bu, günümüzde Bosna-Hersek´te Dayton Anlaşmasıyla kurulmuş olan “milliyetler sistemi”ne geçilsin demektir. Elbette olmazsa olmaz şartı, Anayasa’dan Türk vatandaşlığının silinmesidir...”

CHP gerçekten bunu mu istiyor? Neden iddialara yanıt vermiyor, neden bu ifadeyi açıklığa kavuşturmuyor?

Müjde: Ödev yok!

Milli Eğitim Bakanlığı haberi müjde gibi vermiş. İnternet siteleri de müjde gibi aktarıyorlar:

- İki haftalık tatilde öğrencilere ödev yok...

İki hafta öğrencileri boş oturtmak müjde midir?

Bu sürede ders dışı ödevler verilemez mi? Örneğin bir kitap özeti istemek.. Örneğin “İlçenizdeki semt ve sokak adlarını öğrenin” demek...

Konuyu bir öğretmen dostumuza soruyoruz... Diyor ki:

“Öğrencileri yormayacak, onları keyifli araştrmalara yönlendirecek ödevler elbette ki olabilir...

Bütün sorun, bizdeki ödev verme anlayışının hatalı olması..

Bakanlık, öğretmenlerin nasıl ödev verdiğini bildiği için ödevlerle ilgili “müjde” verebiliyor.

Ödevler, öğrencileri araştırmaya yönelten veya onların yaratıcılığını ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalar değil ne yazık ki..

Öğretmenlerimiz öğrencileri dinleyip, her öğrencinin ilgisine uygun ödev vereceklerine, bütün sınıfa toptan aynı ödevleri veriyorlar.

Sizin önerdiğiniz ödev türüne bir örnek de “aile tarihi” olabilir..

Aile tarihi Batı’da önemsenir... Bizde öğrenci en fazla iki dedesi ile anneanne ile babaannesini bilir. Ötesine geçmez. Oysaki ailenin yaşayan en büyüklerine sorarak bu tarihi biraz daha gerilere götürebilir. Ailenin tarihi ile ilgili bir defter tutabilir, oraya aile bireylerinin isimlerini not edilebileceği gibi, küçük anılar, anekdotlar da yazılabilir. Buna benzer pek çok ödev düşünülebilir.”

KAR

Okurumuz Mehmet Kenan yazıyor:

“Doğu Anadolu’daki sağlık ilkyardım hizmetini bu kış günlerinde Tv’den izlerken karüstü kızaklı ve tırtıllı araçların hemen hiç kullanılmadığını, batıdaki klasik lastik tekerlekli ambulanslarla yardıma gidildiğini ve araçların kara saplandığını görmek insanın içini burkuyor doğrusu. Doğu’da 35 yıl önce görev yaptığım bölgede bu konuda bir gelişme sağlanamamış maalesef. Devlet, belediyeler, şirketler, kişiler, taşıma ve ulaştırma işinde böylesi geri kalmamalıydı.”

Okurumuz haklı...

Filmlerde gördüğümüz o kar motosikletleri veya paletli araçlar çok da pahalı şeyler olmasa gerek...

VEKİL
Gazeteler AKP’nin baskın seçim yapabileceği, ancak henüz ‘kıyak emeklilik’ hakkı kazanamayan vekillerin sorun olduğunu yazıyor.

Hukukçu okurumuz Dinçer Önal soruyor:

- Vekiller ‘kıyak emeklilik’ hakkı kazanmaları için mi seçiliyor?

BÜS

Bir metrobüs diğer metrobüse arkadan bindirdi, 8 günahsız vatandaş yaralandı... Belki bazıları sakat kalacak. Zaman zaman bizzat tanık oluyoruz.. Bazı metrobüs şoförleri aracı çılgın gibi sürüyor. Bu metrobüslerin bir hız sınırı yok mudur?

Bunları denetlemekle görevli kişiler mevcut değil midir...

***

Arap turistlerin çokça rağbet ettiği AVM’lerin önünde taksiler kuyruk oluyor. Bunlar Türk müşteri almıyor. Arap müşteri kolluyor. Çünkü kazıklayacaklar...

Birçok ülkede sivil trafik ekipleri var. Bu ekipler daha etkin denetim yapıyor.

Bizde de olsa... Memleketin adını kötüye çıkaran bu turist kazıkçıları rahatlıkla avlanabilir. Milletçe rezil olmayız.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları