Tarih:
26.09.2013
Faziletli şair
Melih Aşık; Necip Fazıl, Yassıada’da örtülü ödenekten para aldığını itiraf etti. Bunun adı kalem kiralama değilse ne olabilir?
Başbakan her fırsatta Necip Fazıl’ı övüyor. Gençlere model olarak gösteriyor. Necip Fazıl’ın şiirlerini ve şairliğini övmekte bir sakınca yok. Ancak onu gençlere örnek gösterince konu değişiyor. Örneğin Başbakan gençlere diyor ki:“Herkesin sustuğu, susturulduğu bir ortamda Fazıl, cesaretle konuşuyordu. Herkesin kalemini sattığı ya da kiraladığı bir ortamda, bu dönemde de var ya, Necip Fazıl kalemini titretmiyordu.”
Necip Fazıl kalemini satmayan ve kiralamayan bir örnek diye gösterilebilir mi?
Yassıada duruşmalarında Necip Fazıl’ın Adnan Menderes’e mektupları dökülmüştü ortalığa.
Bakınız 26 Aralık 1956 tarihli mektubunda ne diyor:
“Müsteşar Bey’den 2500 lira ve ‘Mecmuanı çıkar da görelim ve sonra yardım edelim’ cevabı aldım. İlk defa bir itimatsızlık sezer gibiyim.”
14 Haziran 1958
“Reklam ve sair ihtiyaçlarım için 10 bin lira lütfedilirse... Ayda 6 bin lira tahsis olunursa... Akis, Kim, Forum gibi mecmuacıklarla bütün muhalefet matbuatını saf fikirle çürütücü, muazzam bir içtimai ve edebi, ideoloji, bina edici kaalara ve yüreklere nüfuz edici bir mecmua kuracağıma emin olunabilir...”
Necip Fazıl, Yassıada’da örtülü ödenekten para aldığını itiraf etti. Bu paraları muhalefete karşı yayın yapmak için istiyor ve alıyordu. Bunun adı kalem kiralama değilse ne olabilir?
Haram sona erdi!
Haram sona erdi!
“Sizden bir ricam var. Herhalde elektriği kaçak kullanmayacağız, değil mi? Çünkü siz haramı, helali çok iyi bilirsiniz. Ben inanıyorum ki Viranşehirli kardeşimin gırtlağından haram geçmez.”
Başbakan Tayyip Erdoğan geçen yıl Viranşehir’de, bu ricada bulunmuştu.
Viranşehir’de bugün durum nedir, derseniz... Halk artık tükettiği elektriğin de suyun da parasını ödüyormuş. Nasıl ödediğini emekli savcı Gültekin Avcı Bugün gazetesindeki köşesinde yazdı.
PKK, BDP’li belediyelere talimat vererek, direnen vatandaşı tehdit ederek her aboneden elektrik ve su için 20’şerden 40’ar lira para alıyor, karşılığında makbuz veriyormuş. Ölen ya da yaralanan PKK’lilerin ailelerine yüzde 50 indirim uyguluyor, onlardan 10’ar liradan toplam 20 lira tahsil ediyormuş. Bu uygulamanın propagandasını da, “Bizim indirimimiz T.C’nin kendi şehit ve gazi ailelerine uyguladığı indirimden daha fazla” diye yapıyormuş.
Terör örgütü ayrıca evlenen çiftlerin düğünlerinde damatlık ve gelinlik giymelerini de yasaklamış, yöresel kıyafet giydirecekmiş.
Evet, bir süredir Güneydoğu’dan şehit haberleri gelmiyor. Onun yerine gelenler işte bu tür haberler.
FAKİR
FAKİR
Mustafa Sönmez, Yurt gazetesindeki köşesinde TÜİK’in yoksulluk rakamlarını ele alıyor... TÜİK’in eksik ve yanlış bilgilerle yoksullaşmayı düşük gösterdiğini belirtiyor. Aylık geliri 448 liranın altında olan insan yoksul sayılıyor. TÜİK’in iyimser değerlendirmeleriyle yoksul insan sayısı bugün 16 milyon 600 bin...
En iyimser hesaplarla toplumun dörtte biri yoksul...
TÜİK anketinde hanelerin yüzde 61’i borç yükü altında görünüyor.
TÜİK anketinde hanelerin yüzde 61’i borç yükü altında görünüyor.
Yüzde 86’sı bir hafta yaz tatilini ancak hayal edebiliyor...
Kısacası Türkiye fakir ve muhtaç bir toplum...
Ancak iktidar milyarlarca lirayı Suriyeli mültecilere, gereksiz silah alımlarına, lüks yatırımlara harcıyor.
AB ile yürütülen bütün fasıllar kapatılmış. İçkiden anlamayan fasıldan ne anlar zaten...
AB ile yürütülen bütün fasıllar kapatılmış. İçkiden anlamayan fasıldan ne anlar zaten...
***
AKP’nin eğitimdeki Fatih projesi çökmüş. Futboldaki 1453 projesinin foyası ortaya çıktı.Fatih Sultan Mehmet’in adının böyle uyduruk projelere verilmesine Yeni Osmanlıcıların itirazı yok mu?
Akif Kökçe
ULUSAL
Akif Kökçe
ULUSAL
Türkiye’yi sarsan Gezi eylemlerine televizyonlar gözlerini kapattı. Olayları sadece Ulusal Kanal ve Halk TV aktardı...
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş mektubunda anlatıyor:
“Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Ulusal Kanal’a ceza yağdırmaya devam ediyor. Kanalımıza çeşitli gerekçelerle, 20.05.2013 tarihinden bu yana toplam 58 adet ceza verildi. Bu cezaların toplam bedeli 673 bin 218 Türk Lirası.
RTÜK’ten aldığımız bilgiye göre sırada çok sayıda ceza bulunuyor...”
Yener Güneş işledikleri suçu da eklemiş: Suçumuz, cumhuriyet, demokrasi ve barıştan yana yayıncılık yapmak!
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları