Federasyona doğru

Tarih: 13.11.2012

Melih Aşık yazdı, ''Başbakan Erdoğan PKK'ya karşı ne zaman sertleşirse perde arkasında PKK'ya tavizler veriliyor...''

Büyükşehir sayısı 29’a çıktı. İnternet siteleri ve gazeteler haberi “büyük müjde” tonunda veriyor. Gerçekten müjde mi? Müjde ise TBMM’de bu yasa yüzünden çıkan kavgalar neydi? Ekranlardan sakin ve dengeli bir konuşmacı olarak tanıdığımız MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan neden AKP’lilerin üzerine yürüdü? Arkadaşımız Fahrettin Fidan, Oğan’a yasaya karşı çıkış nedenini sordu...

- Bu yasa ülkeyi böleceği için parti olarak karşı çıktık...

- Böylesine kesin bir ifadeyi neye dayanarak söylüyorsunuz?

- Birincisi yasanın içeriğine, ikincisi bu yasayı kimlerin istediğine dayanarak söylüyorum. Bu yasayı sadece AKP 

değil, en az onun kadar BDP, KCK ve Abdullah Öcalan istedi. Oslo görüşmelerinde bu konuda PKK’ya söz verildi.

- Peki içeriğinde ne var?

- Yasa ile il özel idareleri ve il genel meclisleri kaldırılıyor, valilerin yetkileri sınırlanıyor. Hemen hemen bütün yetkiler belediye başkanlarına ve belediye meclislerine veriliyor. Böylece Recep Tayyip Erdoğan’ın 1991 yılında, ‘yerel parlamentolar kurulmalıdır’ talebi yerine getirilmiş oluyor.

- Bu değişiklikler fiiliyatta nelere yol açar?

- Ucu herşeye açık bir yasa ile karşı karşıyayız. Örneğin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, isterse bu yasaya dayanarak okullarda Kürtçe eğitimi başlatabilir. Şehirdeki herhangi bir bulvar, cadde veya sokağa Abdullah Öcalan adını verebilir. PKK’ya karşı mücadele eden korucular emrine gireceği için onları istediği gibi yönetebilir.

Başbakan Erdoğan PKK’ya karşı ne zaman sertleşirse perde arkasında PKK’ya tavizler veriliyor... ABD’den aferin alınıyor. Yine aynı oyun mu?

İdeolojisiz YÖK...

Arkadaşımız Serpil Çevikcan YÖK Başkanı Prof. Gökhan Çetinsaya ile yeni YÖK yasa taslağını görüşüyor... Hani YÖK kalkacaktı? AKP’nin vaatlerinin en başında YÖK’ün yok edilmesi gelmiyor muydu? Kalkmak bir yana daha kurumlaşıyor YÖK... Sıkı sıkıya iktidara bağlanıyor...

- Taslak metinde, temel ilkeler ve amaçlar bölümünden ‘Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda yetiştirilir’ bölümünün çıkarılmış olması tartışılıyor...

Cevap:

- 12 Eylül’deki Atatürkçülükle, Atatürkçülük ilkeleri doğrultusunda öğrenci yetiştirmek vs. birçok ifade vardı böyle... Yeni yasada tartışmalı ifadelerin yer bulmadığı doğru. Ama başka hiçbir ideolojik ifade de yok.

- Yani ideolojisi olmayan bir taslak hazırladınız.

- Başka herhangi bir ideolojinin de olmadığı bir yasa.

* * *

Röportajın bir başka yerinde YÖK Genel Kurulu’nun üye dağılımı konuşuluyor.

“Bakanlar Kurulu 5 üye, Cumhurbaşkanı 5, Rektörler Kurulu 6 üye belirleyecek. Parlamentodaki partiler 5 üye seçip gönderecek”miş...

Bu kompozisyonda YÖK Genel Kurulu’nun en az 15 üyesi iktidarın adamı olacak demektir... Hani ideoloji yoktu yasada...

YÖK Genel Kurulu’nu büyük ölçüde siyasiler oluşturacak. Kurul iktidara bağlanacak. AKP siyasetinin emrine girecek... Ama yasa tasarısının içinde ideoloji olmayacak... İnsanların aklıyla alay etmek diye işte buna denir.

Moral

Ata’yı andığımız gün dehşet veren bir helikopter kazasında 17 yiğit askerimiz şehit oldu... Genelkurmay Başkanlığı metal yorgunluğu gibi iddiaların söz konusu olmadığını açıkladı. Peki ne oluyor orduya? İlk soru:

- Ordu iyi yönetiliyor mu?

Cevap “evet”se bu kazaların sebebi nedir?

İkinci soru:

- Ordumuzun morali yerinde mi? Daha doğrusu morali kaldı mı?

Yaklaşık 400 subay bugün hapistedir. Balyoz tutuklularından başka İzmir’deki casusluk ve şantaj operasyonunda 56 subay tutuklu. 3 tane F 16 filo komutanı tutuklular arasında. Bu tutuklu subayların ortak özelliği neden tutuklu olduklarını bilmemeleridir. Üstelik yargılandıkları mahkemelerde PKK sanıkları getirilip tanıklık yaptırılıyor. Bu durumda suçsuz yere tutuklanma korkusu olmadan görev yapan subay var olabilir mi? Böyle bir orduda moral kalır mı?

Bir merak:

Başbakan Erdoğan acaba futbolculuk dönemlerinde de hep şahsi mi oynardı...

* * *

Batı demokrasilerinde sistem sürekli yeni lider çıkarırken
bizim demokraside liderler yıllarca koltukta kalabilmek için kendilerine uygun sistem çıkarmaya çalışıyorlar...
Haldun Ertem

Atakulüp

Atatürk hangi futbol takımını tutardı?

Üç büyük kulüp aynı anda “bizi” diyor.

Acaba öyle mi?

Atatürk’ü Anma Paneli’nde konuşan eski Federasyon Başkanı Kemal Ulusu dedi ki:

- Rahmetli babam Nuri Ulusu uzun yıllar Atatürk’ün yanında kütüphanecisi olarak çalıştı. Babamın bana aktardığına göre Atatürk, takım tutmazdı. Kendisi Tevfik Fikret’e yakınlığı nedeniyle Galatasaray ile, maddi yardım yaptığı için Fenerbahçe ile, Beşiktaş’ta yaşadığı için Beşiktaş ile anılmıştır. Oysa Atatürk, takım tutmazdı. Koyu Beşiktaş taraftarı olan rahmetli babam, Beşiktaş Ankara’ya maça gittiği zaman “Paşam maça gidelim” dediğinde Atatürk, “Çocuk sen git maçını seyret” dermiş.

Vanlı depremzedeler için gönderilen yardımlar BDP’nin deposunda çıkmış.
“Mal”ı dağa sevk edemeden yakalattılar demek ki!
Fahrettin Fidan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları