Tarih:
31.05.2016
Fetih günleri...
Melih Aşık; İstanbul’u gerçekten Fatih Sultan Mehmet mi fethetti? Kuşkuluyuz. Eğer öyle olsa pazar günkü Fetih şenliklerinde onun portresini görürdük, hiçbir yerde göremedik. Demek ki esas Fatih o değil!
İstanbul’u gerçekten Fatih Sultan Mehmet mi fethetti? Kuşkuluyuz. Eğer öyle olsa pazar günkü Fetih şenliklerinde onun portresini görürdük, hiçbir yerde göremedik. Demek ki esas Fatih o değil!Kutlamada 9 bin polis, 5 helikopter, 1 fırkateyn, 1 denizaltı, 3 sahil güvenlik teknesi, onlarca zırhlı araç ve TOMA görev almıştı. Fatih Sultan Mehmet’in elinde bu güçler olsa İstanbul’u kuşatması kuşkusuz o kadar uzun sürmeyecekti.
Fetih şenlikleri coşkulu geçti.
Ancak şenlikleri gölgeleyen durumlar da vardı. ABD ile PKK uzantısı YPG, birlikte güle oynaya Rakka operasyonunu başlatmıştı. Ankara, Amerikan askerlerinin YPG arması takmasına çok kızmıştı. Armalar çıkınca biraz rahatladık! Ancak Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmalarda yine de ABD’ye sitem ediyor, suçluyor, kızıyor.
Belli ki ABD - YPG (Yani PKK) ortaklığı Rakka’dan sonra dümeni Cerablus - Afrin hattına kıracak, bölgeyi IŞİD’den kurtarma manevrasıyla PYD buraya yerleşecek, Güney sınırımızdaki koridor tamamlanacak, ondan sonra fetih sırası sınırın bizim tarafına yani Güneydoğu Anadolu’ya gelecek!
ABD’yi PYD ile işbirliği yapıyor diye kınamak güzel... Güzel de bu kara operasyonu havadan desteklenmiyor mu?
Hava desteği İncirlik’ten sağlanmıyor mu?
İncirlik ABD ve NATO müttefiklerine bunun için mi açıldı? Neden şimdi ABD’nin kullanımına kapatılmıyor?
Bu soruların cevabı nedir?
TİMES
The New York Times gazetesinde bir yorum:
“Reza Zarrab kirli parayla Türkiye’de sadece evler, yatlar değil çürümüş siyasetçileri de satın aldı.”
Güney New York Savcısı Peret Bharara, Zarrab’ın kefalet talebine cevap verirken onun bakanlara ve bir banka müdürüne verdiği rüşvetleri de isim isim, kalem kalem ve ödeme tarihleriyle yayımladı.
Beklerdik ki bu siyasiler çıksınlar:
- Yalaaaan, diye bağırsınlar...
- Biz bir kuruş bile rüşvet almadık, ispat edemeyen şerefsizdir, diye Amerikan yargısına meydan okusunlar.
Ama nerede... Hepsi suspus oturuyorlar... Üstelik Meclis’te durumları görüşüldü, Yüce Divan’a sevklerine de gerek görülmedi. Yani Meclis’te de destekçileri var. Bu kirli siyasetten temiz icraat çıkar mı?
Fetih şölenlerinde artık olsa olsa...
İstanbul’un fethi değil...
İstanbul’un işgali ve ranta teslimi kutlanabilir...
Akif Kökçe
ORUÇ
Gazetelerde haber...
“İsveç, Norveç ve İzlanda’nın bazı kentlerinde Müslümanlar bu ramazanda yaklaşık 22 saat oruç tutacak...”
Tuhaf bir durum. Böylece iftarla sahur arasında 2 saat bile kalmayacak.
Peki o ülkelerdeki Müslümanlar gerçekten bu kadar uzun oruç tutuyor mu?
Bir tarihte Finlandiya’da Kazan Türkleriyle sohbet ediyorduk...
Söz günlerin uzunluğundan açıldı. Oruç ne kadar sürüyor, diye konuşuldu.
Müslümanlar dedi ki:
- Biz kışın buranın saatine göre oruç tutuyoruz... Gün ışığı 8 - 9 saat sürüyor.
- Ya yazın?
- Yazın da Türkiye saatine göre tutarız. İftarı İstanbul saatine göre yaparız...
Diğer ülkeleri bilemeyiz... Finlandiya’da durum böyleydi...
Heykel kırıcılar
İzmir metrosunun İzmirspor istasyonunda dört yıldır sergilenen ve bir süredir AKP’li bazı kişilerin müstehcen olduğu gerekçesiyle çeşitli eylemler yaptığı “Müzisyen” adlı ahşap heykel geçen hafta Serdar K. adlı bir sabıkalı tarafından kırıldı. AKP Başkan Yardımcısı Onur Selbi, “Manyağın bir kalkmış kırmış. Bizim bu konuyla bir alakamız yok” dedi. Ancak Serdar K.nin AKP Karabağlar örgütüne üye olduğu ortaya çıktı.
Saldırgan gerçekten manyak mıdır? Hayır...
Yukarıdakiler düşünce yönünü belli eder iklimi yaratırsa aşağıdaki vazifeyi ifa eder.
Böyle durumlar “Beckett Sendromu” ile de açıklanabilir. Ne midir o?
İngiltere Kralı II. Henry, Canterbury Piskoposu Thomas Beckett’in muhalefetinden son derece rahatsız olup bir gün şövalyeleri ile yaptığı sohbette, “Beni bu adamdan kurtaracak kimse yok mu?” der. Şövalyelerden biri de gidip Beckett’i öldürür. Olaydan sonra Kral böyle bir şeyi kastetmediğin! söyler ve şövalyeyi cezalandırır. Bu olayın benzeri İtalya’da faşist dönemin basında cereyan etmiştir. Sosyalist milletvekili Mateotti’nin muhalefetinden yakınan Mussolini’nin taraftarları bir komplo kurarak Mateotti’yi ortadan kaldırmıştır.
Beckett Sendromu yukarda mevcut niyetin aşağıda fiile dönüşmesidir.
Heykele düşmanlık varsa aşağı katlarda fiili saldırıya dönüşür. Böylece din ve ahlak gösterisi yapılır. Çocuk tecavüzleri dahil cümle ahlaksızlıklar unutturulur!
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları