Tarih:
20.09.2012
Fuhuş ve casusluk!
Melih Aşık yazıyor, ''Siyasetçisinden askerine kadar.. Topyekün dökülüyor ülke... Bedelini şehitler ödüyor...''
İzmir’de yürütülen “Fuhuş ve casusluk” adlı soruşturmayla ilgili Genelkurmay açıklama yapıyor...“Söz konusu soruşturma kapsamında bugüne kadar hiçbir TSK personeli casusluk suçu iddiası ile tutuklanmamıştır...”
“Personelin örgüt üyeliği - gizli bilgi ve belge bulundurmak suçlarından dolayı tutuklanmalarına karar verildiği anlaşılmaktadır...”
Peki bu gizli belgelerden askeriyenin haberi yok mu? Yokmuş. Açıklama şöyle:
“TSK personelinin gizli belgeleri elde edip etmedikleri, etmişler ise hangi personelin hangi tarihte hangi belgeleri elde ettikleri, bu belgeleri hangi maksatla bulundurdukları konularında Genelkurmay Başkanlığı’nda bilgi ya da belge bulunmamaktadır...”
2 yıl önce İstanbul’da, ardından İzmir’de “Şantaj ve casusluk”, “Fuhuş ve Casusluk” adlı iki dava yürütülüyor... Medyada tutuklanan subaylarla ilgili envai çeşit iftira senaryosu yazılıyor. Ve Genelkurmay “Hiçbir mensubunun casuslukla ilgisi olmadığını” ilk kez açıklıyor.
Neden? Çünkü CHP milletvekilleri cezaevini ziyaret etmiş ve bu konuda bir rapor hazırlayarak “Eğer orduda 400 casus varsa Genelkurmay Başkanı istifa etmeli” demişlerdir.
Açıklama sadece CHP’ye tepki niteliğinde...
CHP milletvekilleri dün yaptıkları karşı açıklamada soruyor:
“Bugüne kadar bu davada insanlar gözaltına alınırken ve tutuklanırken, casusluk, fuhuş, fuhuşa aracılık, şantaj gibi
suçlamalarla kamuoyu çalkalanırken, TSK neden bugünkü kadar rahatsız olmamıştır?”
Aynı ölçüde ilginç olan.. Sivil mahkemelerde subaylar gizli bilgi - belge bulundurmaktan yargılanırken, TSK’nın bugüne dek “Nedir o belgeler, biz de öğrenelim” diye sormaması ve kendilerine bilgi verilmemiş olması...
Rahmetliye eza...
Rahmetliye eza...
Turgut Özal 1988 yılında partisinin genel kongresinde silahlı saldırıya uğradı... Şans eseri hafif bir yarayla kurtuldu...
Saldırgan yakalandı... Yargılandı...
Buna rağmen tetikçi Kartal Demirağ’ın arkasındaki örgüte ulaşılamadı...
Yani; rahmetli sağlığında kendi katilini yakalayamadı...
Ölümünden sonra ailesi gündeme gelmek için ikide bir zehirlenme ihtimalinden söz etti... Bu iddiayı her ortaya attıklarında bol bol ekranlara çıkma fırsatını buldular... Anlaşılan mutlu da oldular...
Şimdi savcılık kararıyla rahmetlinin mezarı açılacak...
Aile bu defa mezarın açılmasına karşı...
Ortaya çıkacak manzarayı düşünmek sinir bozucu gerçekten...
Üstelik boşuna bir çaba olacağı belli...
Yapılan suikasti (tetikçisi hayatta olduğu halde) aydınlatamamışsınız...
Mezar açıp zehir belirtisi bulup rahmetliyi 19 yıl önce kimin zehirlediğini ortaya çıkaracaksınız öyle mi?
Güldürmeyin adamı...
Rahat bırakın mezarında rahmetliyi...
Afganistan görevi!
Afganistan görevi!
Haber iktidar yanlısı Yeni Şafak gazetesinden...
Genelkurmay Başkanı Dempsey’i Ankara’ya gönderen ABD, 24 saat istihbarat verme karşılığında Türkiye’ye
“Afganistan’da Taliban’la siz savaşın” önerisinde bulunmuş...
Ankara talebi kabul edilmez bulmuş...
Çok ayıp tabii! Ne sanıyor bizi ABD? Taşeron mu?
Yoksa öyle miyiz? Daha da ilginci..
Dempsey’le yapılan görüşmede Genelkurmay Başkanı Özel’in istihbaratın 18 saatten 24 saate çıkarılmasını istemesi...
Demek ABD hâlâ eksik istihbarat veriyor.
Demek ki terörle 30 yıldır savaşan ve askeri harcamalara trilyonlar harcayan Türkiye hâlâ kendi istihbaratını kurabilmiş değil...
PKK’nın istihbaratı ise bizden iyi...
Askeri araçların saat kaçta nereden geçeceğini biliyorlar...
Muhtemelen ordu içinden de istihbarat alıyorlar...
Siyasetçisinden askerine kadar.. Topyekün dökülüyor ülke... Bedelini şehitler ödüyor...
ABD, Türkiye’ye 24 saat istihbarat verme karşılığında Afganistan’da Taliban’la bizim savaşmamızı istemiş.
“İçeride şehit vermek istemiyorsanız dışarıda vereceksiniz” diyor...
Haldun Ertem
ABD, Türkiye’ye 24 saat istihbarat verme karşılığında Afganistan’da Taliban’la bizim savaşmamızı istemiş.
“İçeride şehit vermek istemiyorsanız dışarıda vereceksiniz” diyor...
Haldun Ertem
Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’a 16 celse duruşmalardan men cezası verilmiş.
Verilir tabii. Her duruşmada, “Bizim suçumuz ne, söyleyin de bilelim” diye mahkemeyi sıkıştırıyorlardı!
Fahrettin Fidan
Derin analiz...
Verilir tabii. Her duruşmada, “Bizim suçumuz ne, söyleyin de bilelim” diye mahkemeyi sıkıştırıyorlardı!
Fahrettin Fidan
Derin analiz...
Meclis Başkanı Cemil Çiçek terörün “derin” bir analizini yapıyor, terör örgütlerinin eylem yapmadığı zaman dağıldığını ifade ederek şöyle diyor:
“Örgütün 3’te 1’i kadındır. Bunları eylem içinde tutmazsanız olmaz. Onları sahaya sürmesi lazım. Devamlı hareket halinde olması lazım, olmazsa başka ilişkiler örgütü çökertir”
Yani.. Örgüt eylem yapmazsa aşk meşk ilişkileri başlar bu da örgütün dağılmasına yol açar diyor Çiçek... Bu analizi yapan beyinlerle terörün çözüleceğini bekleyenler çok bekler...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları