Tarih:
12.11.2013
G.kurmay’a çağrı
Melih Aşık; Genelkurmay 10 Kasım’da Anıtkabir’de 1 milyon 89 bin ziyaretçiyle rekor kırıldığını açıkladı.
Genelkurmay 10 Kasım’da Anıtkabir’de 1 milyon 89 bin ziyaretçiyle rekor kırıldığını açıkladı. Geçen sene sayı (yağmurun da etkisiyle) 413 bindi...Peki daha önceki yıllar?
Geçen yıla kadar Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısı hafta ve aylık olarak Genelkurmay internet sitesinde ilan ediliyordu. Genelkurmay ilginç bir kararla geçen yıl bu sayıları kaldırdı. Belli ki emir hükümetten gelmişti. Rahatsız olan başkası olamazdı. Tepkilerimiz üzerine rakamların yıllık olarak ilan edileceği açıklandı. Dün Genelkurmay internet sitesine baktık. 2011 yılının ziyaretçi sayısı (3.9 milyon) vardı ama 2012 yoktu. Genelkurmay sözünde durmamıştı. Ancak 29 Ekim, 10 Kasım gibi belli günlerde bir zahmet açıklama yapıyorlar. Neden haftalık ve aylık açıklama yapılmıyor? Geçmiş yıllar neden kaldırıldı? Kimi rahatsız ediyor Ata’ya saygının büyümesi?
***
Bu arada Anıtkabir ziyaretinin rekor sayıya ulaşmasında iktidarın başarısı unutulmamalı... Bu sevginin içeriğinde yoğun bir af dileme arzusu da var... Vatandaş ağızlarından çıkan sözleri ve olup biteni gördükçe:
- Ne büyükmüşsün Atatürk, bütün bu olacakları 90 yıl önce görmüş ve bizi uyarmışsın ama biz uyumuşuz, diyerek koşuyor Ata’nın huzuruna... Cumhuriyet bilincini tazeliyor.
Hapisteki gazeteci
Aydınlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, hapiste dördüncü yılını bitirip beşinci yılına girdi...
Deniz Yıldırım’ın suçu Başbakan’la ilgili iki ses bandının çözümünü dergide yayımlamak. Bu bantların birinde Başbakan’ın dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat’la yaptığı telefon görüşmesi var... Diğerinde işadamı Remzi Gür ile görüşmesi...
- Ne büyükmüşsün Atatürk, bütün bu olacakları 90 yıl önce görmüş ve bizi uyarmışsın ama biz uyumuşuz, diyerek koşuyor Ata’nın huzuruna... Cumhuriyet bilincini tazeliyor.
Hapisteki gazeteci
Aydınlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, hapiste dördüncü yılını bitirip beşinci yılına girdi...
Deniz Yıldırım’ın suçu Başbakan’la ilgili iki ses bandının çözümünü dergide yayımlamak. Bu bantların birinde Başbakan’ın dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat’la yaptığı telefon görüşmesi var... Diğerinde işadamı Remzi Gür ile görüşmesi...
Bu bantların birçok gazeteye gönderildiği ancak yayınlanmadığını mahkemede tanık olarak dinlenen Milliyet ve Vatan’ın eski Genel Yayın Müdürü Tayfun Devecioğlu anlattı... Faydası olmadı...
Deniz Yıldırım’ın bu bantları yayımlaması terör suçu sayılıyor ve 16 yıl hapse mahkûm edilmiş bulunuyor... İlginç olan mı?
Başbakan’ın telefonlarını kimin dinlediğinin soruşturulmaması, aranıp bulunmaması, buna karşılık yayınlayanın hapiste tutulması.
Bu şekilde benzer malzemeyi yayınlayacak gazetecilere gözdağı veriliyor...
İşte size basın özgürlüğü...
l Yandaş medya ile Birgün, Taraf gibi gazeteler 10 Kasım anma törenlerine birinci sayfalarda yer vermediler. Bırakın Atatürk’ün anılmasını...
Bir alanda 1 milyon kişinin toplanması haber değil mi?
Cumhuriyet düşmanlığı gözleri öylesine döndürmüş.
Gavat
Gavat demedim... Kravat dedim... Yok yok zevat dedim... Pardon yahu bizim Cevat oradaydı Cevat’a seslendim...
Gavat
Gavat demedim... Kravat dedim... Yok yok zevat dedim... Pardon yahu bizim Cevat oradaydı Cevat’a seslendim...
Belki de Kavas dedim...
Kendisini protesto edenlere “Gavat” diyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş kıvırttıkça kıvırıyor.
İçişleri Bakanı Muammer Güler: “İnceleme başlattık” diye yüreklere su serpiyor!
Bu incelemeler başlatılır da bir türlü bitmez...
Örneğin... Gazeteci arkadaşımız İsmail Saymaz’ı “Yerin altı da var unutma” diye tehdit eden AKP pardon Eskişehir Valisi Azim Tuna hakkında da inceleme başlatılmıştı. Ne oldu?
Bu incelemeler genellikle kamuoyunu uyutmayı amaçlar... Birkaç günde rafa kaldırılır...
Emekli Astsubay Gündoğan Uygunbaş, cami minaresine Türk bayrağı açtığı için gözaltına alındı.
Bu olay AKP’nin “subay-astsubay ayrımı” yapmadığının en büyük kanıtıdır...
Emekli Astsubay Gündoğan Uygunbaş, cami minaresine Türk bayrağı açtığı için gözaltına alındı.
Bu olay AKP’nin “subay-astsubay ayrımı” yapmadığının en büyük kanıtıdır...
***
Atatürk’ü Koruma Kanunu’yla
alay eden siyasetçilerin sokakta koruma ordusuyla gezmesine ne demeli?
Akif Kökçe
TRT
10 Kasım sabahı kanalları dolaşıyoruz... TRT 1’e baktık... Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den bahseden bir program gösteriliyor. Meğer TRT 8:45 - 9:15 arası Anıtkabir’den 30 dakika naklen yayın yapmış, koca güne başka program koymamış...
alay eden siyasetçilerin sokakta koruma ordusuyla gezmesine ne demeli?
Akif Kökçe
TRT
10 Kasım sabahı kanalları dolaşıyoruz... TRT 1’e baktık... Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den bahseden bir program gösteriliyor. Meğer TRT 8:45 - 9:15 arası Anıtkabir’den 30 dakika naklen yayın yapmış, koca güne başka program koymamış...
TRT Yayın İlkeleri’nin 2. Maddesi şöyle diyor:
“Atatürk ilke ve inkılaplarını kökleştirmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmasını öngören milli hedeflere ulaşmayı gerçekleştirmek...”
TRT, ulusal bayramlar ve anma günlerinde en geniş, en güzel programları yapardı. Sanırız yukardan “es geçin” diye emir var. Bu kadar aymazlık kendiliğinden olmaz.
Melih Aşık - Milliyet
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları