Tarih:
14.06.2015
Gazetenin muhatabı
Melih Aşık; Babıali tarihine damgasını vurmuş patronlardan birini, Erol Simavi’yi hafta başında kaybettik. Erol Simavi yalnızca patron değil gazeteci - patron olarak anılırdı.
Babıali tarihine damgasını vurmuş patronlardan birini, Erol Simavi’yi hafta başında kaybettik. Erol Simavi yalnızca patron değil gazeteci - patron olarak anılırdı. ‘Kalemini kır ama satma sakın’ sözünün sahibi bir babanın oğluydu. Ağabeyi Haldun Simavi ile birlikte devraldıkları Hürriyet’in patron katında 41 yıl çalıştı. 1994 yılında gazetecilikten çekildi...Bir dönem Hürriyet’te çalışmış olan Hasan Pulur ağabeyimizin Erol Simavi ile ilgili anıları onun “Olaylar ve İnsanlar’ın Peşinde Bir Ömür” adlı kitabına yansımıştır. Kitapta anlatılıyor:
“Hürriyet’in başına Arda Gedik ile Çetin Emeç getiriliyor. Her ikisinin de babası Demokrat Partili. Hasan Pulur ile Oktay Ekşi gazetenin sahibi Erol Simavi’ye çıkıp ‘Bizim muhatabımız kim? Yani Çetin Emeç ile Arda Gedik mi? Bu durum bize biraz ters geliyor?’ diyorlar.”
Olayın gerisini Hasan Pulur’dan dinleyelim.
“Erol Bey, Oktay’la beni alıp pencerenin yanına götürdü. Sokaktaki kalabalığı gösterip ‘Bakın muhataplarınız burada’ dedi. Biz anlamadık önce, sonra halkı gösterdiğini fark ettik. ‘Onlar okurlarınız. Sizin muhatabınız onlar. Siz başka şeye aldırmayın’ dedi. Bir patronun meseleye bu şekilde yaklaşması çok önemliydi. Ve biz hiçbir gürültü patırdı olmadan Arda Gedik ve Çetin Emeç’le çalıştık.”
“Haber için hiçbir masraftan kaçınmazdı. Resim altına Macaristan başkenti Budapeşte yerine Bükreş yazan adamı derhal işten atardı...”
Gazeteciliğe saygı halka saygıdır...
Oğlunun mektubu!
Baba, oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı. Yatağı güzelce toplanmıştı ve yastığın üzerine bir zarf bırakılmıştı. Adam dikkatle okudu:
“Sevgili Babacığım;
Sana bu satırları uzak bir yerden derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum. Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü Jale’yi aileye kabul edeceğinize emin değildim. Ben onu aşkla seviyorum. Ama biliyorum ki siz onun vücudunun her yerindeki küpeleri, işlettiği dövmeleri, o çılgın giyim tarzını asla onaylamayacaksınız.
Baba ayrıca Jale bir önceki sevgilisinden hamile! Ama kimseye muhtaç değil. Ormanda kendine ait bir karavanı var. Bir sürü çocuğa sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor. Çılgın aşk geceleri yaşıyoruz. Jale benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez. Ayrıca dikkatli ticaret yaparsan tonla para kazanabilirsin. Jale bu işi çok iyi biliyor. Şimdi tek beklentimiz AİDS’e bir an önce çare bulunması ve Jale’nin sağlığına kavuşması... Endişelenmeyi bırak baba ben artık 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine bakabilirim. Eminim bir gün geri döneceğiz ve sen de torunlarını kucaklayacak, mutlu olacaksın. İmza: Oğlun...
NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben Mehmet’lerdeyim. Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü şeylerin olabileceğini hatırlatmak istedim.
ANI
İki hafta önce kaybettiğimiz sevgili Bedri Koraman ile Yaşar Kemal’i birlikte bir kez daha analım...
Bedri anlatıyor:
“12 Mart darbesinin hızlı günleri... TRT Televizyonu İstanbul’da yayına başlayacak. Bunun için kokteyl verildi. Ben de gittim.Yaşar Kemal’le bir köşede konuşuyorduk. İstanbul sıkıyönetim Komutanı Faik Türün, kalabalıktan sıyrılarak bize doğru geldi. Bana dedi ki:
- Bütün arkadaşların içeride, sen neden dışarıdasın biliyor musun?
- Bilmiyorum paşam...
- Bizim hane halkı senin haftalık karikatürlerini çok seviyor da ondan...
Yaşar Kemal kıs kıs gülüyordu. Bu sefer ona döndü:
- Seni de İnce Memed kurtardı, dedi...
Demirtaş “PKK’dan gelen uyarı” üzerine
“emanet oy” açıklamasından geri döndü!
HDP’lileri PKK’nın elinden kurtarmak gerekiyor.
Akif Kökçe
FIKRA
Kökten CHP’li Avukat Ziya Yergök notunu bir fıkrayla süslemiş... Okuyoruz:
“ Aslında başarılı olamadığımız, oy artırmak şöyle dursun oy oranımızın azaldığı 7 Haziran seçimleri sonucunda bizimkilerin aşırı sevinçli ve heyecanlı halleri bana bir avukat fıkrasını anımsattı.
Avukat arkadaş davayı kaybetmiş. Müvekkili davanın sonucunu sorunca da sevinçle:
- Davayı kaybettik ama temyiz hakkını kazandık, demiş.
CHP Yönetimi de galiba “seçimi kaybettik ama koalisyon ortağı olabilme hakkını kazandık” diye seviniyor.
KARNE
Karneler alındı... Evlerde şenlik var... Küçük oğlan okuldan döndüğünde annesi sordu:
- Karnen nerede?
Çocuk güldü:
- Arkadaşıma ödünç verdim. Babasını korkutacak...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları