Tarih:
04.11.2012
Gazi'nin ziyareti
Melih Aşık yazıyor; ''Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un yazdığı 'Mustafa Kemal' adlı kitap, mutlaka okunması gereken bir eser''...
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un yazdığı “Mustafa Kemal” adlı kitap, mutlaka okunması gereken bir eser... Başbuğ, Atatürk’ün liderlik sırlarını, O’nun ifadelerine dayanarak çok güzel anlatıyor...1919 yılında İngilizler’in talebiyle İstanbul hükümeti kimi tutuklamalara girişir...
Mart ayında eski sadrazamlardan Sait Halim Paşa başta olmak üzere eski bakan, mebus ve gazetecilerden oluşan 21 kişi tutuklanır...
Tutuklular polis müdürlüğü içinde bir dairede barındırılmaktadır...
Atatürk’ün Anadolu’ya tayini yapılmıştır. Resmi üniformasını giyer, yaverini yanına alarak Emniyet Müdürlüğü’ne gider. Polis müdürü savaş sırasında liyakatsizliği yüzünden fena muamelede bulunduğu eski bir subaydır. Atatürk pek de rahat değildir:
- Merdivenlerden çıkarken kendi ayağımla geldiğim hapishanede kalmak korkusu hatırıma geldi, der bu olayı anlatırken...
Tutuklular katına çıkılır. Eski bakanlar, sadrazamlar,gazeteciler Atatürk’ü görünce mutlu olurlar. Atatürk, Sait Halim Paşa’nın odasına gider. Bir süre görüşür. Fethi (Okyar) Bey’le de biraz konuşur dertleşirler...
Atatürk’ün, mecburiyeti olmadığı halde, tutuklanma tehlikesini de göze alarak eski arkadaşlarını emniyette ziyaret etmesi bir vefa ve cesaret örneğidir.
Polis Müdürü’nün Mustafa Kemal’i uğurlarken söyledikleri ise hepsinden ilginçtir:
- Paşam haber aldık, Anadolu’ya gidiyormuşsunuz... Ne vakit emrederseniz tutuklulardan istediklerinizi yanıma alarak size geleceğim...
Mustafa Kemal, polis müdürünün elinden tutarak şöyle der:
- Bana başarımın ilk müjdesini veriyorsunuz, teşekkür ederim.
Yolun yarısı
Gelen mesajlardan biri şöyle diyor:
“Yaş 71, yolun yarısı eder”
Güzel ve umut dolu bir espri...
Dün benim doğum günümdü... 70 bitti 71’e bastım...
Bundan 40 yıl önce birileri bugünü göreceğimi söylese inanmazdım...
Tıpkı bugün 30 yaşında olanların (ve bilhassa genç hanımların) bir gün 70 yaşına geleceklerini düşünemedikleri gibi...
Bu yaşlar gençlik penceresinden bakıldığında korkunç görünür... Bana da öyle görünürdü..
Doğrusu hiç de öyle değilmiş...
Tam tersine gençlik yıllarında kendinizi harap ettiğiniz pek çok duygu ve düşünce artık sizi ilgilendirmediği... Kişisel hırslar, hevesler, endişeler uçup gittiği için... Belli bir rahatlığa da kavuşuyorsunuz bu yaşlarda...
Varlık Özmenek dostumla yaştan baştan konuşuyorduk geçenlerde:
- Arap son düzlüğe çıktık artık, dedi...
- Yani?
- Atlar ve atletler sahada turları tamamlayıp finiş çizgisini gördüklerinde spiker öyle der: ‘son düzlüğe çıktılar’...
İnsanoğlu yaşlanmaktan korkar. 40’larda yaşlılık kaygısına düşer. Oysa bilir misiniz... En azından erkekler için en güzel dönem 50 - 65 arasıdır... Hem gücü - kuvveti yerindedir insanın... Hem çocuklar büyümüş, meslekte belli bir yere gelmiş, endişeler ve gerilimlerden büyük ölçüde sıyrılmış, belli bir huzura ermişsinizdir. Dünyaya bir tepeden bakar gibisinizdir artık.
İnsana biçilen ortalama 70 - 80 yıllık ömür yeterli mi? Adam gibi yaşayanlar için yeterlidir.
Amacınız üretmek ve yaratmaksa, dünyayı ve insanı güzelleştirmekse, bir ömrün içine çok şeyi sığdırabilirsiniz... Kapı son kez çalındığında Cemal Süreya gibi “Üstü kalsın” diyebilirsiniz.
Herkese uzun ve mutlu ömürler diliyorum... Korkmayın yaşlanmaktan...
Kolon
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde vatandaşın kalın bağırsağı içindeki durum araştırılacak yani “kolonoskopi” çekilecek...
Bu işlem öncesi Hasta Hizmetleri bölümü kendisine bir kağıt imzalatıyor...
Kağıtta kolonoskopinin tehlikeleri sayılıp dökülüyor
Kanama olabilir, kalın bağırsak delinebilir vs.
Altında bazı koşullar sayılarak hastadan bu koşulları kabul ettiğine ilişkin onay isteniyor.
Hastadan kabulü istenen koşullardan biri şöyle:
“Uzman olmayan ve eğitim almakta olan bir doktor tarafından işlemin yapılabileceğini öğrendim ve bu durumu kabul ediyorum”
Bu durumda kolonoskopiyi Tıp Fakültesi birinci sınıfında okuyan bir öğrenci yapabilir ve hasta bağırsağı delinirse hiçbir hak iddia edemez. Ne ala memleket...
PKK yandaşları Şırnak’ta anaokulunu yakmaya kalkmışlar.
Bunların “Barış, demokrasi ve halkların kardeşliği” adına yapmayacakları hiçbir şey yoktur!
Fahrettin Fidan
Sırlar
Dr. Rızkullah Yazırlıoğlu, meslek anılarını “Burnuma Değdirdim” adlı kitapçıkta toplamış... Hocası kadın doğum uzmanı Prof. Münir Türkent’i anlatıyor bir yerde.
Münir Hoca doğru teşhis için kadının yaşını öğrenmenin şart olduğunu ancak kadınların yaşlarını sakladığını belirttikten sonra diyor ki:
“Evli bir kadının gerçek yaşını öğrenmek zor değildir...
Önce kaç yaşında evlendiğini sorarım.
Hasta bir rakam söyler.
Araya birkaç başka soru sıkıştırdıktan sonra
- Kaç yıldır evlisiniz, diye sorarım.
İki rakamı toplar, hastamın gerçek yaşını bulurum.”
Mısır’da yolsuzluk yapıp pişman olanların çaldıkları paraları iade etmeleri için banka hesabı açılmış.
Aynı şeyi biz de yapsak, pişmancılar çaldıklarını devlete iade etse, Hazinemiz paraya boğulur...
Haldun Ertem
Panga
Haberi Mehmet Nuri Şenocak “Banka var, bankacık var” başlığıyla göndermiş...
Amerika’da PNC adlı banka Sandy kasırgasının hemen ardından (ve en önemlisi hiç kimse tarafından zorlanmadan) ödemelerdeki gecikmelerden dolayı gecikme faizi tahakkuk ettirmeyeceğini bildiriyor... Banka ayrıca... Tayfun süresince başka bankalara ait ATM’leri kullanmak zorunda kalan müşterilerinin ödediği işlem ücretlerinin iade edileceğini bildiriyor. Bizim bankalar böyle haberleri hangi duygular içinde okuyor dersiniz?
Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları