Tarih:
17.11.2013
Geleceğin reçetesi
Melih Aık; Dünya, Erdoğan’ın gerçek yüzünü gördü, komplo teorileriyle dalga geçti.
Gazeteci arkadaşımız Osman Ulagay, yeni kitabı “Türkiye Eskisi Gibi Olmayacak”ta mevcut durumun analizini yapıyor, yeni hedefleri tartışıyor... Özetlersek:- Şu anda en kalıcı görünen eğilim, Batı’nın iyi yaşam modelinin küreselleşmesidir.
- Batı’yı model alan yeni küresel orta sınıf hızla genişliyor.
- Şu andaki ana akım bu ve buna uyum sağlamak önemli.
- Bu tabii ki ideal çözüm değil ama insanlık tarihi bizi bu noktaya getirdi.
- Dolayısıyla biz de bu gerçeği kabul etmek zorundayız.
- Mustafa Kemal bu gerçeği 90 yıl önce gördü.
- Türkiye şimdi bu gerçeği inkar ederek bir yere varmak istiyor.
- Bu bizi çıkmaza götürür, ama ne yazık ki Başbakan Erdoğan bu yola girdi.
- Erdoğan’a ( RTE ) yakıştırılan “her şeye kadir tek adam” efsanesi Gezi Parkı’nda yıkıldı.
- RTE, Gezi olaylarını anlayamadı ve yönetemedi, akıl hocaları da bir işe yaramadı.
- Dünya, Erdoğan’ın gerçek yüzünü gördü, komplo teorileriyle dalga geçti.
- Türkiye’yi 21’inci yüzyılda öne çıkan ülke haline getirme hedefi gerçekçi bir hedefti.
- Ancak hedef büyütüp İslam dünyasının liderliğine heves edince iş değişti.
- Batı’yı küçümseyen ve dışlayan tutumu Erdoğan’ı çıkmaza sürükledi.
- Gezi direnişi öncesinde “AKP 10 yıl daha iktidarda kalır” görüşü çok yaygındı.
- Gezi olayları bu inancı sarstı, ama Erdoğan ve AKP hâlâ çok güçlü.
- Çünkü ona alternatif olabilecek bir lider ya da parti yok ortada.
- Halka umut verecek, uzun soluklu, gerçekçi hedefleri olan bir muhalefet hareketi gerekli...
- Yeni hedefler çevresinde olabildiğince geniş bir koalisyonu oluşturmak gerekiyor.
Mahzun Ayasofya!
Mahzun Ayasofya!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:
- Mahzun Ayasofya’ya bakıyoruz güleceği günlerin yakın olmasını diliyoruz, diyerek Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kampanyasına omuz verdi. Ayasofya 1950’den bu yana fırsatçı politikacının siyaset malzemesidir.
Atatürk döneminin gazetecisi Falih Rıfkı Atay, 1960 sonrası yazdığı bir yazıda Ayasofya’nın cami yapılma girişimlerine şu yanıtı veriyor:
- Ayasofya doğrudan doğruya Atatürk’ün emri üzerine müzeye çevrilmiştir.
- Müzeye çevrilişin Türkiye - Yunanistan ilişkileri ile hiçbir ilgisi yoktur. Atatürk, Batı Medeniyeti arasına katılan Türkiye Türklüğünün eski din ayrışıklığı geleneklerini geride bıraktığını göstermek ve asırlarca kapalı duran eşsiz sanat eserlerini devamlı olarak ziyaretçilere açık bulundurmak için Türk şerefini ve itibarını artırıcı bu büyük kararı vermiştir.
- Fatih Ayasofya’yı cami yaptığı zaman İstanbul’da vakit namazı kılacak kubbe altı yoktu. Bugün İstanbul, İslam aleminin en çok ve büyük camileri olan şehridir...
- Kapkara taassup Atatürk’ten öç almak için bu işi ortaya atmıştır.
Mimar Doğan Hasol yıllar önce yazdığı bir yazıda bakın ne diyor:
“Bizanslı iki mimarın gerçekleştirdiği bu kilisede ibadet etmek gerçek Müslümanlara hangi yüce duyguları verecektir?
Bir üstünlük duygusuysa, gurursa, hangi başarıya dayanan bir gurur, hangi yücelik duygusu? Atalarımızın yaptığı, her biri bir başyapıt olan, dünya mimarlık tarihindeki yerlerini çoktan, haklı olarak almış camilerimiz var. Bunlar sanatta kendimizi dünyaya tanıttığımız tek dalın, mimarimizin en görkemli ürünleri. Kendi gerçek camilerimiz varken,sayıları ibadete yeterliyken, bir kiliseyi yeniden camiye çevirmenin çağdaş, mantıksal dayanağı ne olabilir?”
Ayasofya’nın müze oluşu, dinsel saygı ve hoşgörünün, dünya mirasına saygının sembolüdür. Ortaçağ anlayışı bizi ileri değil geri götürür...
CEVAT
CEVAT
Ünlü fıkradır...
Erzurumlu Cevat Amca bir ziyaret için Adana’ya gitmiştir.
Otogarda indiğinde susadığını fark eder...
Büfeye giderek “Bana bir Coca Cola” der.
Genç büfeci Cola’yı verirken:
“Amca o Coca Cola olarak yazılır Koka Kola diye okunur” der...
Cevat Amca sinirlenir:
- Ne yani benim adım Erzurum’da Cevat, Adana’ya gelince Gavat, öyle mi?
Erdoğan,
tiyatro sanatçısı Gonca Vuslateri’ye yazdığı mesajlar nedeniyle
dava açmış.
Değerli sanatçı Vuslateri “Onları Cumhuriyet dönemi Türk büyükleri
için yazdım” dese
iktidar tarafından demokrasi kahramanı ilan edilirdi...
Akif Kökçe
THY
Erzurumlu Cevat Amca bir ziyaret için Adana’ya gitmiştir.
Otogarda indiğinde susadığını fark eder...
Büfeye giderek “Bana bir Coca Cola” der.
Genç büfeci Cola’yı verirken:
“Amca o Coca Cola olarak yazılır Koka Kola diye okunur” der...
Cevat Amca sinirlenir:
- Ne yani benim adım Erzurum’da Cevat, Adana’ya gelince Gavat, öyle mi?
Erdoğan,
tiyatro sanatçısı Gonca Vuslateri’ye yazdığı mesajlar nedeniyle
dava açmış.
Değerli sanatçı Vuslateri “Onları Cumhuriyet dönemi Türk büyükleri
için yazdım” dese
iktidar tarafından demokrasi kahramanı ilan edilirdi...
Akif Kökçe
THY
Emekli Amiral Türker Ertürk, THY ile yaptığı ABD gezisini anlatırken şunları kaydediyor:
“THY yöneticileri, asker kökenli Türk pilotlarını çeşitli mazeretlerle işten atıyor, yerlerine ağırlıklı olarak Yunan pilotları alıyor. Başka bir seyahatimde dikkatimi çekmişti; her iki pilotu yabancı olan uçakta pilotlar Türkçe anons yapamıyorlardı!
Havacılıkta pilotlar ilk anonsunu bayrağını taşıdığı ülkenin diliyle, ikinci anonsu İngilizce yapmak zorundadır. Ama THY’nin bazı uçuşlarında Türkçe anons yapacak pilotu yoktur. Dünyanın hiçbir ülkesinin milli havayolunda böyle bir kepazeliğe ve onursuzluğa rastlayamazsınız.”
MÜZE
MÜZE
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam bir önerge verdi. Diyor ki:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İzmir Atatürk Müzesi restorasyon çalışmaları gerekçesiyle iki yıldır kapalıdır.
Ancak anlaşılmaktadır ki uzun süredir devam ettiği belirtilen çalışmalara aslında hiç başlanmamıştır. Kültür ve Turizm Bakanı’na soruyorum:
- 2013 yılında tamamlanması öngörülmüş ve kamuoyuna bu şekilde bilgi verilmiş olan İzmir Atatürk Müzesi’nde, çalışmaların henüz başlamamasının nedeni nedir?
- Müze neden iki yıl önceden kapatılmıştır?
- Proje aşamasının bu kadar uzun sürmesinin sebebi nedir?
- Müzenin açılması için bir son tarih var mıdır?
Melih Aşık - Milliyet
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları